Satıcı

Atış Poligonu

Birkaç saattir atış poligonunda ders alıyordum ve bence mükemmel gidiyordum. 

Elimdeki silahın mermileri bitince babam "Şimdi hedef koyacağız. On kurşundan yedisini tutturabilirsen sana silah vereceğim." dedi.

"Tutturamazsam?" diye sordum. "O zaman daha çok çalışacaksın." diyen babam ile koydukları hedefe baktım.

Kartondan adamdı. Derin bir nefes aldım ve nişan aldım. Adamın kafasından vuracakken vazgeçip kalbine nişan aldım.

Dört mermiyi kalbine attıktan sonra silahı kafasına çevirip geriye kalan mermileri sıktım.

Bütün mermiler hedefe ulaşınca babam alkışlamaya başladı.  "Ben ilk denememde 9/10 yapmıştım." dedi babam.

"O zaman silah kullanabilirim." dedim. Babam "Tabi kullanabilirsin ama neden önce kalbe sonra beyne ateş ettin?" diye sordu.

"Kalbe dört atışımın hepsinin bir anlamı vardı." dedim. Babam merakla "Ne anlamı?" diye sordu.

"İlk mermi tanışmayı, ikinci mermi yakınlaşmayı, üçüncü mermi güvenini kazanmayı, dördüncü mermi ise hedefi sarsmaktı. Zaten kalp zarar alınca beyin de şaşırıyor ve ne yapacağını bilemeden beyne altı tane kurşun yani yaptığı hatanın sonuçlarını temsil ediyordu." dedim.

Babamın gözleri bir anlığına parlayınca "Ne oldu?" diye sordum. "İlk görevin için ne uygun olduğunu buldum." dedi.

Merakla "Ne?" diye sordum. "Arabada anlatırım hadi gel." diyem babam ile beraber arabasına gittik.

Babam arabayı çalıştırırken "Görevim nedir patron?" diye sordum. "Hedefinin adı Kazım Çakmak." dedi babam.

"Peki ne yapmam gerekiyor?" diye sordum. "Köstebek olarak adama yaklaşacaksın. Güvenini kazanacaksın ve öldüreceksin." diyen babam ile sırıttım.

"Benim mermi taktiği yani?" diye sordum. "Tanış, yaklaş, güvenini kazan, sars" diyen babam ile güldüm.

"Peki neden ben?" diye sordum. Babamın bir sürü adamı vardı. İstediğine yaptırtabilirdi.

"Benim onun adamlarını iyi tanımam ile Kazım Çakmak da benim adamlarımı iyi tanıyor." dedi babam.