Satıcı

Koma

Pamir'den Devam

Ameliyathaneden Doktor Ferman çıkması ile hızla yanına gittik. Umarım Ebru iyidir. 

"Ebru Şanlı'nın yakınları siz misiniz?" diye soran Doktor Ferman ile Onur "Evet, biziz." dedi.

"Size hem iyi hem kötü haberim var." diyen Doktor Ferman ile derin bir nefes aldım.

"İlk olarak kurşunu çıkarmayı başardık. Ama kurşun hayati bir noktaya geldiği için Ebru Hanım'ın hayati tehlikesi hala devam ediyor. Ebru Hanım'ı maalesef ki komaya girdi." dedi Doktor Ferman.

"Nasıl yani? Uyanmayacak mı?" diye soran Ertan Şanlı ile Doktor Ferman "48 saat içinde uyanmazsa maalesef ki uyanma ihtimali çok azalıyor." dedi.

Bunu duymamla sinirle duvara bir yumruk attım. Kahretmesin! Benim yüzümden oldu

"Pamir ne oldu? Toplantıdaydım. Duyar duymaz geldim." diyerek yanıma gelen ablam ile ona döndüm.

 Ablam Gece bu hastanenin başındaydı.Babam tıp kazanınca onu bu hastanenin başına getirmişti. 

"Abla Ebru komaya girdi." dedim. Ablam kaşlarını çatarken "Ebru da kim?" diye sordu.

Bu sorusuna cevap veremedim. Ebru benim için kimdi? Benim neyim oluyordu.

"Gel buraya küçük." dedi ablam ve kollarını iki yana açtı. Ablama sarılırken gözyaşlarım artık firar etmişti.

"Volkan Amca'nın şirketi buraya yakın çağırmamı ister misin?" diye soran ablam ile "Gelse bile ne yapabilir ki?" diye sordum.

"Haklısın. İstediğin bir şey var mı?" diye soran ablam ile "Abla ben onu istiyorum." dedim.

"Kuzum bunun için yapabileceğim bir şey yok ama en ufak gelişmede bile seni haberdar ederim." dedi ablam.

"Tamam abla." dedim. "Kuzum şimdi ben kendi odama gidiyorum. Aras da gelecek istediğin zaman yanımıza gelebilirsin." dedi ablam.

Aras babamların liseden beri arkadaşı olan Berke Amca'nın oğlu ve ablamın nişanlısıydı.

"Tamam sen git. Bir şey olursa yanına gelirim ben." dedim.

"Tamam kuzum. Sakın üzülmeyin eminim arkadaşınız uyanacak." dedi ablam ama yüzünden emin olamadığı belli oluyordu.