Satıcı

Kardeş

"Bende sizi bekliyordum. Bağlayın." diyen Ferhat Yılancı ile Onur "Ne diyorsunuz!" diyerek silahını belinden çıkardı.

Bende silahımı belimden çıkartıp odadaki on küsur adama doğrulttum. 

"Sizin kardeş olduğunuzu öğrenmeyeceğimizi mi sandınız? " diyen Ferhat Yılancı ile "Ne kardeşliği?" dedim.

"İkinizin de Ertan Şanlı'nın çocukları olduğumu fark edemeyeceğimi mi sandınız?" diyen Ferhat Yılancı ile Onur "Onun çocuğu değiliz." dedi.

Ferhat Yılancı "Kesin! Dün kız kardeşinin babanın evine taşındığını bilmediğimi mi sanıyorsun?" dedi.

Ferhat piçi oldukça ciddiydi. Derin bir nefes aldım ve "Ertan Şanlı'nın çocuğu benim. Onur'un bundan haberi bile yoktu. Onu ve seni kandırarak içinize sızmak istemiştim." dedim.

Onu sinirle bana dönerken "Ebru ne diyorsun sen!" diye bağırdı. "Üzgünüm ama ahmağın tekiydin! Seni kandırmak zor olmadı!" dedim.

Onur yalan söylediğim için bana sinirle bakarken Ferhat piçi "Bu oyuna fazla çalıştınız mı bilmiyorum ama o silahları bırakmazsanız ikinizde şuan öleceksiniz." dedi.

Onur'a kısa bir bakış attım. Onur tereddütle silahını indirirken bende silahımı indirdim.

Ferhat Yılancı adamlarına işaret verdi ve silahlarımızı aldırarak beni sandalyeye Onur'u ellerinden tavana bağlattı.

Onur sinirle "Bunun yanına kar olarak kalacağını sanıyorsan yanılıyorsun!" dedi.

"Öyle düşünüyorum ve yanıldığımı sanmıyorum."  diyen Ferhat Yılancı ile "Daha doğru düzgün bizim kim olduğumuzu bilmiyorsun." dedim.

"Bence çok iyi biliyorum. Ertan Şanlı'nın aralarında bir yaş olan çocuklarısınız." dedi Ferhat Yılancı.

Gülerek "Bu anlattıkların ile dizi çekilir. Onur'un bizden soyadı bile farklı." dedim.

"Onur sen evlatlıktın değil mi? Öz ailesinin yetimhaneye bıraktığı bir çocuktun değil mi?" diye sordu Ferhat Yılancı.

Onur cevap vermezken Ferhat piçi "Seni yetimhaneye bırakırken anne ve babanın neden kız kardeşini yetimhaneye bırakmadığını hiç merak etmedin mi?" dedi.

Sinirle "Şuan saçmalama sınırını da aştın." dedim. Benim canım sıkılırken Onur'un üzüldüğü ve acı çektiği belli oluyordu.

 Ferhat pezevenki "Onur bir yılda ne değişmiş olabilir de annen ve baban seni bıraktığı gibi yetimhaneye kardeşini bırakmadı?" diye sordu.

Onur sinirle "Yeter artık lan! Sus!" diye bağırırken sinirden boynundaki ve kollarındaki damarlar belli olmuştu.