1- "mutlu son bizlik değilmiş"

5.5K 283 466
                                    


duruşma günü, new york

"Görürsün bak, yine gelmeyecek."

Jimin mahkeme koridorunda hızlı hızlı bir ileri bir geri adımlar atarak içinde bulunduğu gergin ruh halini silkelemeye çalışıyordu.

Taehyung'ın yüzüne doğru sitemkar sözlerini söylemeye devam etmiş, ardından az önce yaptığı gibi kendi kendine mırıldanıp, bulundukları alanı adeta boğan bir negatif etki yaratmıştı. Yanındaki arkadaşları tam olarak ne söylediğini anlayamasalar da 'kime' söylediğini idrak edebiliyorlardı.

Jimin'in saç yoldurtan gergin haline Yoongi son derece umarsız bir halde telefonuyla oynayarak tepki veriyordu. Taehyung ise teselli ile geçip giden dakikaların ardından bir elini çenesine yaslamış, gözlerini devirerek arkadaşının tepesinde pervane gibi dönüşünü seyrediyordu.

''Peki ya bunlara ne demeli?!''

Sesini az öncekinden daha fazla yükselterek, koridorun ucunda birbirlerinin kravatını düzelten Namjoon ve Seokjin'i işaret ederek Taehyung'ın omzunu silkeledi. Taehyung, Yoongi'nin kimle konuştuğu merakına öyle dalmıştı ki, az kalsın başı Yoongi'nin telefonuna düşecekti. Yerinden sıçrayarak Jimin'e döndü. İç çekerek, ince uzun parmaklarını arkadaşının bileğine sardı.

''Namjoon bir avukat olarak seni Jungkook'a karşı savunuyor olabilir, tıpkı Seokjin'in de Jungkook'u savunduğu gibi. Ama Tanrı aşkına, ne olsun istiyorsun mahkemenin ortasında birbirlerini mi boğazlasınlar sizin yüzünüzden?''

Jimin kısacık bir an için saçmaladığını farketmiş, yine de inadı geri adım atmasına mani olmuştu. Küçük parmaklarını pembe, dağılmış saçları arasında gezdirip derin bir soluk bıraktı dudakları arasından. Sırtını arkasındaki soğuk duvara yaslayıp, az önceki haline zıt düşecek bir şekilde sakince konuşmaya başladı.

''Öyle olmasınlar tabii. Yakında nişanlanacaklar, sonlarının bizler gibi olmasını istemiyorum.. Ama işte anlarsın ya, tuhaf geliyor Seokjin hyung'un bana karşı Jungkook'u savunması. Yaşadıklarımı bildiği halde bunu yapıyor olması...'' Gözlerini usulca yumup, hızla ıslanan kirpiklerini sildi. Başını Taehyung'ın omzuna yaslayıp, titrek bir nefes ile devam etti.

''Kötü hissettiriyor işte.''

Taehyung, arkadaşına ilkokul yıllarından bu yana olduğu gibi bir kez daha yuva olmuştu. Omzunu, düşecek gibi olduğu her an başı altına tutmuş, belinin bükülmesine bir kez olsun izin vermemişti. Sırtını sıvazlayarak, saçlarına küçük bir öpücük bıraktı.

''Kızacaksın yine biliyorum ama Jungkook da zor şeyler yaşadı Jimin. Üç yıl süren bir evlilikten sonra boşanma kararı vermek eminim onun için de kolay olmamıştır.''

Jimin hissettiği yoğun, karmaşık duyguların ardından bir şey söyleyecek gücü kendinde bulamadı. Karşılığında yalnızca omzunu silkti. Duruşmanın yapılacağı salondan içeriye girmelerine dair anons yapıldığında, Jimin bir kez daha koridora doğru umutsuz bir bakış attı. Bu anı daha önce de yaşamıştı. Bir ay önce de bu duruşma salonunda Jungkook'u beklemiş, o ise bir mazaret sunarak duruşmaya gelmemişti.

Tıpkı evliliğini sonlandırmaya karar verdiği gece yaşadığı o yoğun hayal kırıklığı gibi hissettiriyordu bu an. Jungkook, hatalarının bile arkasında duramıyordu ona göre. Sevdi zannetmişti, sevdim zannetmişti. Kırgınlıklarını unutturur zannetmişti.. Kısa bir an için Jungkook'un ne kadar inatçı biri olduğunu unutmayı dilemişti.

las vegas • jikookWhere stories live. Discover now