üç yıl önce, las vegas'ta bir gece kulübü
Neon ışıklar, geceden sabaha değin alkol komasına girmek adına ant içmiş insanlar, yoğun ter kokusu, dans etmekten yapış yapış olan bedenler ve her locada birbirlerini becermek için sıraya giren çiftler..
Açıkça belliydi ki o kadar insanın arasında 'ben buraya ait değilim' diye bağıran biri vardı;
Kim Taehyung..
Elini çenesine yaslamış, önündeki biranın artık bir sidikten farksız olduğunu fark edemeyecek kadar aklı başka yerdeydi. Az ötede oturan yeşil saçlı oğlana bakıp, ciğerlerine bile ağır gelecek bir nefes çekti içine. Bu gürültüde bile onu duyabilen biri vardı ki, suratına elinin tersi ile çarpmamak için zor tutuyordu kendini.
Bozmuştu kendince yarattığı bu büyülü anı. Binlerce kez hayalini kurduğu o an zühur etmişti yine zihninde, öpmek üzereydi küçük dudaklarını...
Jimin, gözlerini devirerek Taehyung'ın omzunu ittirdi.
''Taehyung, bu kadar somurtmak yetmez mi artık? Buraya eğlenmeye geldik sanıyordum.''
Taehyung, bakışlarını beyaz tenli oğlandan kısa süreliğine ayırıp dudaklarını büzdü. Omzunu silkeleyerek yüksek sesle; -ortamdaki gürültünün verdiği cesaretle-
''Onun dikkatini hiçbir şekilde çekemiyorum.'' dedi.
Jimin ellerini şakaklarına bastırıp, derin bir soluk bıraktı arkadaşının yüzüne doğru.
''Onunla yakınlaşabileceğin her an benim yanımda bittiğin için olabilir mi?''
Bu konuşma Taehyung'a kendi saçlarını yolma isteği ile dolduğu noktaya doğru ilerliyordu. Bu an o kadar çok tekrar ediyordu ki.. Liseden beri duyduğu cümleler, işittiği öğütler hep aynı; fakat eylemleri hep hatalıydı.
''Ne yapayım Jimin? Gidip bir erkeğin kucağına mı oturayım ya da bir kadının kolundan tutup gözünün önünde fingirdeyeyim mi ne yapayım Yoongi'nin dikkatini çekmek için?''
Jimin, birasını midesine indirmeden evvel sinir bozucu bir kahkaha atıp, kolunu Taehyung'ın omzuna doladı. Kafasını kafasıyla tokuşturup,
''Bunları lisede yapmıştın zaten gerizekalı.'' dedi.
''Nefret ediyorum senden!''
Taehyung, nihayet gülümsemiş ancak bu kahkaha arkadaşını abartılı bir şekilde geriye doğru itmesine neden olmuştu. O sırada arkasından geçen bir oğlanın üzerine doğru sendeledi, neyse ki üzerine yığılmak üzere olduğu oğlanın refleksleri kuvvetliydi.
''Çok özür dilerim, arkadaşım sarhoş da... Alkole hiç direnci yoktur, ne yapalım eğlensin diye getirdik yine de.''
Taehyung, Jimin'i yığıldığı yerden ayırıp yanına doğru çekiştirdiğinde, gülümsemesini bastırarak durumu kendince açıklamıştı. Jimin elini alnına yaslayıp, yerin dibine girmekle meşgul olduğu sıra, diğeri nihayet konuşmaya başlamıştı.
''Önemli değil, olur böyle şeyler. Hem bu vesileyle tanışmış oluruz belki ha, ne dersiniz?''
''Ne oluyor burda?''
