15- ''yorulursan yaslan bana''

1.3K 112 124
                                    




''Daisy bu tatilin bi parçası olmayacaktı madem ben niye bindim bu arabaya?!''

Taehyung arka koltukta kollarını göğsünde kavuşturmuş, somurtarak camdan dışarıya bakıyordu. Jungkook dikiz aynasından gözlerini devirerek Taehyung'a bakıyor, Jimin'in sus uyarılarına aldırış etmeden Taehyung'la laf yarışına girmeye devam ediyordu.

''Ee biz dedik sana gelme bizle diye.. Yani, ben ima ettim en azından... Niye bizle geldin ki sen? Hoseok hyungun arabasına binseydin, sevgili değil misiniz siz?''

''Jungkook!'' Jimin, Jungkook'un direksiyona yaslanan eline vurup tekrar gözlerini üstüne devirdi. Taehyung arkadan öne doğru eğilip, ön iki koltuğun arasına başını uzatıp,

''Jungkook, çok dikkat çekici hareketler yapıyorsun... Yapma, başına bela olurum bak.''

Jungkook koca bir kahkaha patlatıp, başını hafifçe arkaya çevirip yüzünde beliren alay dolu ifadeyle karşılık vermeye devam etti. ''Hayır neyle tehdit ediyorsun beni bir anlasam. Yalan mı hem, Hoseok hyungla sevgili değil misiniz siz?''

''Hoseok'la sevgili falan değilim, koca kafalı mısın Jungkook? Ayrıca Jimin'in aklına girerim, boşarım sizi delirtme beni.''

''Hı, aynen. Kesin yaşanır bu, evet.''

''Yeter artık ya, bi susun!'' İkisinin dalaşması, Jimin'in arkaya uzanıp Taehyung'un kafasını ittirmesi ve Jungkook'un çenesini tutup yola çevirmesiyle son bulmuş, ikisini hedef alarak azarlamaya devam etmişti.

''Taehyung'un bizimle gelmesini ben istedim. Namjoon hyung'un arabasında Jin hyung vardı, onlarla gitse sıkılacaktı... E malum durumlardan dolayı da Yoongi hyung'la gitmek istemiyordu, Hoseok hyung'la neden gitmediğini ben de bilmiyorum. Yani geriye biz kalıyorduk Jungkook...'' Taehyung azarlanmaktan kurtulduğunu düşünerek, dikiz aynasından Jungkook'a alay ederek bakarken Jimin bir hışımla arkasını dönmüş, Taehyung'u işaret etmişti.

''Sana gelince.. Sana Daisy daha çok küçük, öyle bir yere götüremeyiz o yüzden Jungkook'un ailesine bırakacağız demiştim ne bu tatava şimdi? Ayrıca, aklıma falan da giremezsin Taehyung, Jungkook'u seviyorum ve şu an için de ondan boşanmak gibi bir planım yok.''

Jungkook'un yüzündeki gülüş Jimin'in son cümlesiyle solmuş, hışımla başını Jimin'e çevirerek, ''Şu an için mi?'' demişti.

Jimin usulca kafasına vurup kıkırdadı. ''Evet şu an için. Beynini evde bırakmış gibi davranmaya devam edersen hemen boşarım seni, sinir etme beni.'' Ardından omzu üzerine küçük bir öpücük kondurup arkasına yaslandı. O sırada Taehyung'un parmağını ağzına götürüp kusuyormuş gibi yaptığı hareketi görmüş, kucağındaki meyve torbasından bir mandalinayı kafasına fırlatmıştı.

''Neden sürekli şiddet görüyorum ben ya? Aşk acısı çekiyorum ben alo, biraz hassasiyet lütfen! Daisy'i de o yüzden istemiştim, yumuşak göbeğine koyardım kafamı o iyi ederdi beni! Nefret ediyorum sizden!''

''Tam olarak kime olan aşkın acısını çekiyorsun, bizi bi aydınlatır mısın bu konuda?''

''Jimin şuna bir şey de, sıkıvercem şimdi boğazını.''

Jimin, başını iki yana sallayıp iki elini de pes etmiş gibi havaya kaldırdı. Arabanın içinde bir anda beliren yüksek gerilim hattı, bir süre hepsinin sessizce kar kaplı yolda ilerlemesiyle devam etmişti. Taehyung, Jungkook'un az evvel sorduğu soru karşısında vicdanen huzursuz hissetmiş, eğer o böyle düşünüyorsa Hoseok'un da ona karşı aynı sorularla boğuştuğunu hissetmişti kısa bir an için. Ağzını açmak için hazırlanırken bunu kendini kandırarak vicdanını rahatlatmak için mi yoksa başkalarının onun hakkında kötü düşünmesini engellemek için mi yapıyordu, uzun bi süre bunun cevabını kendine veremeyecekti...

las vegas • jikookWhere stories live. Discover now