21🍀

8.6K 626 891
                                    


Dudaklarımın üstünde hareket eden dudaklar, kaskatı kesilmeme neden olmuştu. Rüyada falan değildim değil mi?

Yumuşak ve sıcak baskı, ayrıca ensemdeki eli utanmam için yeterli olurken, gözlerimi sokağa doğru çevirdiğimde bütün bedenimi korku kaplamıştı.

Abim elleri cebinde, yere baka baka geliyordu!

Belinden ve yakasından tuttuğum Felix'i hızla içeri çektim. İkimiz de halı üstünde yuvarlandıktan sonra ayağı kalkıp camımı ve perdelerimi kapatıp ona döndüm. Düştüğü yerde oturmuş, elini kafasına götürmüştü. Galiba biraz öküzce çekmiştim onu ki, kafasını çarpmıştı.

"Bu kadar istekli olduğunu bilmiyordum."

Cümlesine karşılık sinirle gözlerimi kapatıp biraz bekledim. Ardından yatağımın üstündeki kalpli yastığımı ona fırlattım. Havada yakalayıp öylece bakmaya başladı. Bir gün de aksiyonumuz eksik olsun be!

"Abim geliyordu gerizekalı!"

Gözlerinden korku ifadesi geçtiğine emindim. Ayağı kalktı.
"Gördü mü?" Kafamı iki yana salladım. Ona şuan hesap sormam gerekirdi ama başımızda bir 'Min Ho' tehlikesi vardı. Bu yüzden bunu erteleyip onun kolundan kavradığım gibi yatağımın altına doğru eğildim.

"Abim odama gelecektir, saklanman lazım."

Yatağın baza olduğunu fark edince tekrar ayağı kalktık. Birbirimize baktık.

"Dolap!" Hızla dolabımda doğru ilerleyip kapakları açtım. Ancak burası da onun girebilmesi için çok dardı. Oflayarak elini alnına çarptı. Valla şuan yakalanırsak tüm suçu ona atmayı düşüyordum.

Çalışma masama doğru ilerleyip tekerlekli sandalyeyi geriye çektim. "Masanın altına gir."

"Dolaba sığmadım ben buraya nasıl gireyim?!"

"Onu camıma çıkmadan önce düşünecektin Felix bey, hadi!"

Mecbur masanın altına girip iki büklüm oldu. Sandalyeyi önüne çektim. Karşıdan bakınca pek belli olmuyordu. Yine de her ihtimale karşı uzun hırkamı sandalyenin üstüne asıp görüş açısını iyice kapattım.

"Shin Ji, müsait misin?"

Hızlı bir şekilde yatağıma oturdum. "Evet."

Abim içeri girip kapıyı kapattı, yanıma oturdu. Felix'i görecek diye ödüm kopuyordu! Şerefsiz çilli, hep senin halt yemen bunlar...

"Bugün nasıl oldun?"

Abim arada bir gelip beni kontrol ederdi ama pek konuşkan olmadığımı anlayınca çaresiz geri giderdi. Ona böyle davranmak istemiyordum. Fakat elimde değildi. O kadar berbat hissediyordum ki, kafam allak bullak olmuştu. Hiçbir şeyden keyif alamaz hale gelmiştim. Her şey bir yana, babamın annem ile arasının açılması canımı yakıyordu.

"Shin Ji... Böyle olma lütfen. Anneler ve babalar... Bilirsin, her konuda anlaşamazlar. Bunun bizi etkilemesine izin verme. İkimiz de büyüdük artık. Bunlara kafa yormamız gereken yaşı geçtik."

İç çekerek onu başımla onayladım. Şuan çalışma masamın altında bir adet Felix vardı az önce beni öpmüştü. Hayat bana götüyle gülüyordu resmen!

Fark etmeden önce abimi odadan çıkartmam, Felix'i de göndermem gerekiyordu.

"Bu arada sen... Felix ile görüşüyor musun?"

Hadi bakalım, buyur buradan yak! Onu görmüş olamazdı değil mi? Felaket olurdu!

"Y-yoo, neden görüşeyim?"

I'm Here | Lee FelixWhere stories live. Discover now