24🍀

7.6K 549 1.1K
                                    

|Felix'den|

3 Yıl Sonra

"Felix Bey! Buraya bakar mısınız?"

"Geliyorum." Elimdeki kağıtları şeffaf dosyaya koyup hızlıca Bayan Jung'ın yanına gittim. Elime iki üç tane kalın dosya tutuşturdu, acelesi olduğu belliydi.

"Bunları hemen Ceo Kim'e götür."

Onu başımla onaylayıp hızlı adımlarla Ceo odasına çıkan merdivenlere ilerledim. Bugün bir dakika bile boş anımız olmamıştı, tüm şirket sabahtan beri koşturuyorduk. Ki mesai bitimine kadar da öyle olacak gibi görünüyordu.

Kapıyı çalıp 'gel' komutu ile içeri girdim ve dosyaları Bay Kim'in masasına bıraktım. Bir telefon görüşmesi yapıyordu. Saygı selamı verip çıkacaktım ki eliyle beklememi işaret etti. Ellerimi önümde birleştirip görüşmeyi kapatmasını bekledim.

"Endişe gerektirecek bir durum söz konusu değil, halledeceğim. Bizden haber bekleyin sadece."

Telefonu kapatıp dosyaları eline alırken bana sordu;
"Senin ehliyetin vardı değil mi Felix?"

"Evet efendim."

"Güzel. Yarım saat sonra Rusya'daki ortaklarımızdan Bay Oleska ve yardımcısı hava limanında olacaklar. Gidip onları alacak şoföre ulaşamadığımız için sen git, rahat ettiklerinden emin ol."

"Tamam efendim, anladım." O şoförün ben...

Şirket arabasının anahtarlarını kaptığım gibi şirketten ayrılıp Rusça bilen Woojin ile birlikte ortakları karşılamaya gittim. Onları iyi hissettirmek için elimizden geleni yaparak şirkete getirmiştik. Acele edeceğiz diye canımız çıkmıştı!

Zaten son üç yıldır her şey hızlı bir rutine bağlamıştı...

İşletme bölümünden mezun olduktan sonra bir organizasyon şirketinde stajyerliğe başlamıştım. İlk iş görüşmemde kabul edilmiştim hemde. Aslında bunda biraz da Woojin'in etkisi olmuştu. Rusya'daki ortaklar için tercümanlık yapması nedeniyle Bay Kim ile yakından tanışıyordu. Onunla konuşarak bana ufak bir torpil ayarlamıştı. İki yıl Rusya'da yaşamış, ancak pek ayak uyduramayınca Kore'ye geri dönmüştü. Şimdi ise aynı şirkette birlikte çalışıyor olmamız beni mutlu eden büyük şeylerden biriydi.

Min Ho ile Nahee nişanlanmışlardı. Bu yaz düğünleri vardı. Bay Lee'nin genel müdür olduğu şirkette çalışan Min Ho, şimdiden ayakları üzerinde durmaya başlamış, ayrı eve çıkmıştı. Evlenince de o evde yaşayacaklardı zaten. Bayan Lee sonunda çocuklarının büyüğünü kabullenebilmişti.

Tabi bir de bizim küçük tavşan vardı...

Büyümüş, olgunlaşmış ve başarılı bir üniversite öğrencisi olmuştu. Artık neyin ne olduğunu daha iyi ayırt ediyor, kendi başına kararlar verebiliyordu. Ağlak bebek hallerini tamamen geride bırakmıştı. Sadece benim yanımda eski sevimli hallerine dönüyordu.

Ne yazık ki gitmişti.

Üniversiteyi Japonya'da okuyordu. Zaten hedefi olan Gakushuin Kadınlar Üniversitesini kazanmış, ve büyük bir sevinç ile Kore'den ayrılmıştı.

I'm Here | Lee FelixOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz