On The Edge Of Death

1.3K 143 110
                                    

İyi okumalar 

   Loki'nin gidişi ile birlikte bir boşluğa düşüyor ne yapacağını bilemiyorsun. Artık kendini buraya geldiğin halinle hissetmiyorsun. Gözlerin , dünyaya olan bakış açını değiştiriyor. Bir fantastik film veya kurguda gibi de hissetmiyorsun sadece şu anki yaşadığın hayat gerçekmiş gibi gelmiyor ayrıca korkmaya başlamıştın.

Bu korku Loki'nin gitmesi ile alevleniyor çünkü şimdi kendini daha da korumasız hissediyorsun. Tek tutanağın boynuna astığın simgeler ve evinin köşelerine çizdiğim sembollerdi.

Geceleri Thor'un evinin yanına gelip seni öldürecek bakışları ile süzdüğünü görüyorsun. Thor!!

Loki artık gittiğine göre Thor da dünyada olmalıydı. Büyük ihtimalle bir yanın istemese de diğer yanın Thor'un Loki'nin peşinden gittiğini umut ediyor.

Ama böyle bir şeye ihtimal vermiyorsun çünkü Frigga sana katı dille Thor'un  Loki'yi kurtaran kişinin peşinden gideceğini söylemişti.

Korkuyorsun ve içten içe eğer Thor gelirse savunacak hiçbir şey olduğunu kabullenmiş yerinde donmana sebep oluyor.

İki hafta geçiyor ve sen ne mağarada bulduğun yarı tanrıyı söylüyorsun ne de yaşadığın mucizeyi ve korkuları anlatıyorsun . Ağzından çıkanların hepsi yalan.

Komşuna yalan söylüyorsun. Arkadaşlarına yalan söylüyorsun ve sana mesaj atan ailene yalan söylüyorsun. Etrafındaki kimsenin içine girdiğin belaya bulaşmasını istemiyorsun ki onları da katarsan ya kendilerini yada seni öldüreceklerinden kesinlikle eminsin. Bunu istemiyorsun ve her zamanki gibi işine gidiyor fırtınadan kapanan yolları temizliyor ve burada yaşayan insanlardan çok değerli şeyler alıyorsun. Bir kısmı ihtiyacın olan şeyler olsa da artık kitaplar almaya başlamıştın.

Huzur bulacağını ve yalanlarının işe yaradığını düşünüyorsun ki mağaraya gitmeni  kurnazca bahane bulmuştun ve arkadaşın hiç kimseye haritayı sana verdiğini söylememişti . Yine de bunlar yetmemiş gözüküyor çünkü iki hafta sonra küçük küçük olaylardan felaket denilecek olaylar yaşamaya başlıyorsun.

İlki gerçekten çok normal gözüküyor ama her ay kış olan ve soğuk içinde kar yağan bir kasabada çalıştığın restoranda yangın çıkıp az kalsın ölmek ve sen çıkana kadar dinmemesi aslında seni şüphelendiriyor. Sen çalıştığın binadan çıkınca uzaktan yayılan ateş söndüğünde gözlerini kocaman açıyor ve aklını kaybetmemeye çalışıyordun .

Artık işin ve ayda bir aldığın paranın uçup gitmesi senin moralini ve sinirlerini bozuyor.

 Sonraki hafta duygularını yatıştırmak için evinin köşesinde bulunan açıklıkta ateş yakıp bir şeyler pişirirken taptaze toprağın buz olduğunu fark etmenle ayağın kayıyor ve yaktığın ateşin sıcaklığımı yoksa aldığın beladan mı bilmiyorsun düştüğün yer çatlayıp sopsoğuk buzun içine düşüyorsun.

Seni en yakın arkadaşın soğuk sudan çıkartıyor ve sana endişeli gözlerle bakarken saçlarını kuru havlu ile sarıyor.

O anda yerde titrerken gökyüzüne bakıyor ve  yıldırım çakması ile yerinde korkuyla titriyorsun . Arkadaşın şimşekten korktuğunu düşündüğü için sana sarılıyor . Ardından hızla bıraktığında sana ormanda gördüğü yeşil gözleri işaret ediyor.

Hızla kalbin çarparak hevesle arkadaşının baktığı yere bakıyorsun ama sen sadece ağacın dalını sarmalayan kahverengi yılan görmenle gözlerindeki ışıkta sönüyor.

Loki'nin yılanlara dönüştüğünü biliyorsun yine de böyle bir yılana dönüşmeyeceğinin farkındasın.

Arkadaşına teşekkür ediyorsun ardından ısınmak için evine giriyorsun.

Frost Flower ( Loki X Okuyucu)Where stories live. Discover now