16

548 71 11
                                    

Eski oda arkadaşım : "Yani sonunda 'onun içindeki güzelliği buldun'? Onu seviyor musun?

Alvin :" Mhmm."

Eski oda arkadaşım : "Bu ne demek?"

Alvin : "Çok utandım ama doğruladım."

Eski oda arkadaşım : "..."

Eski oda arkadaşım : "Sen değiştin, seni s*rtük! Nerede benim küçük tatlı oğlum?!"

İkimiz bir süre birbirimizle şakalaştık, sonra eski oda arkadaşım küçük erkek arkadaşıyla ayrıldı ve beni basketbol sahasının kenarında baş başa bıraktı. Basketbol sahası boştu ama gözlerimde başka bir sahne vardı.

German topu ağır savunmadan aldı ve güzel bir smaçtan sonra geri döndü ve büyük bir golden retriever* gibi bana doğru koştu...

*Bir köpek ırkı.

Ah evet, benim bahar* fantezilerim vardı. Bu konuda bir düşünün, kalbimde "hehehehehe" diye gülmekten kendimi alamadım. Dışarıdan, çekingen bir gülümseme ile görünüyordum.

*Yetişkin fantezileri.

"Böyle aptalca gülerek ne düşünüyorsun?"

Kafamı çevirdim, "...Big Bear."

Tahmin edileceği gibi, Mary Sue* romanlarında aklınızdan geçenlerin, karşınıza çıkartacağı sahneler hiç de güvenilir değil.

*Mary Sue, bir kurguda rahatsız edecek seviyede idealize edilmiş kadın karakterlerdir. Güzel, çirkin, güçlü veya zayıf fark etmeksizin olaylar o karakterin etrafında olur.

''Yüzündeki bu bariz hayal kırıklığı da ne?''

Zayıf ve baştan savma cevap verdim, ''Hayır, hayır daha sonra maçınız var mı?''

Big Bear : ''Var.''

Alvin : ''Oh, yapacağım bir şey yok, sonra izlemeye gelirim.''

Big Bear : ''Güzel, gel ve benim özel yerimde otur. Görüş açısı iyi.''

Sahada German'ı görmeyi dört gözle bekliyordum. Ama sonunda gelmedi. Oyun çok heyecan verici olsa da 'şarap severlerin kalbi kupada değil*' ah.

*Akılda başka şeyler olması.

Bir süre sonra Big Bear'a birkaç kelime söyledim ve yurda geri dönmeye hazırlandım. Ama sonra, biri aniden yakamı çekiştirdi. Başımı çevirdim ve arkama baktım. Tanımadığım bir takımdan Alfa idi. Sahanın ortasına doğru ukalaca yakamdan sürüklendim ta ki başka bir Alfa diğerlerinin alay ve tezahüratlarının altında ayağa kalktı. 

Bekle, bu düşündüğüm şey olamaz mı?

''Alvin Miller, ben...Sana Al diyebilir miyim?''

Çok utandım ve bilinçsizce ''Ah, tabii ki'' dedim.

''A, Al.''

...O kızardı!!

''...Benimle olur musun?''

''Woo~~~Birlikte olun~~~~''

Kalabalık tutkuyla alkışladı!! Benim sesim onlarınkinin altında kaldı. 

''Hayır...Ben...Hey, beni dinleyin..!''

''Al! Al! Birlikte~~~''

''Al!''

Açıkça telaşlı bir halde olmama rağmen onun sesini hemen tanıdım. German Garcia'ya baktım. Tutkulu kalabalık henüz sakinleşmedi ama ona bir yol açtılar. Kaşlarını çattı ve ortaya yürüdü sırtı düzdü. Yüzü çok yakışıklıydı ve boyu çok uzundu. Görünüşü için çok minnettarım. Benim gözümde, beni kurtarmaya gelen bir kahraman gibiydi.

German elimi tuttu ve benim yerime cevapladı. 

''Olamaz.''

My Roommate Probably Is Not an Omega(ÇEVİRİ)Where stories live. Discover now