My Roommate Probably Is Not an Omega(ÇEVİRİ)

18

İfadem pek inandırıcı olmasa da German bana gülmedi. Yüzü çok ciddiydi ve şişmiş kızarmış bileğini işaret etti.

Birkaç derin nefes aldım ve onu tedavi etmek için diz çöktüm. Durduğum yerden dolayı kafamı başka yöne çevirmeyi denemiş olsam da, hala biraz kokusunu alabiliyorum...Küçük German kokusu, erkek üreme organın misk kokusu.

Ona göz atmaktan kendimi alamıyorum!! Kendimi kontrol edemiyorum!!

Aklımdaki düşünceler bana yardım etmiyor ve kaba olmaya devam ediyor ama tedavi cihazının ilerleme çubuğu henüz sona ulaşamadı bu yüzden sadece dizim çökük bir şekilde oturmaya devam ettim. 

German'ın kalçası aniden seğirdi, dizleri istemeden yüzüme dokundu  ve ardından geri sıçradı.

Yüzümün ateşler içinde yandığını hissettim. İlerleme sona erdiğinde şişmiş ayak bileğine hafifçe bastırdım ve hemen ayağa kalktım. Sonuç olarak uzun süre diz çöktüğüm için görüşüm karardı ve kendimi doğrudan yatağına attım. German, kafamın duvara vurmasını önlemek için bana sarıldı ve beni çabucak kaldırdı. Sonra da elini geri çekti.

Birazcık kayıp hissetmekten kendimi alamadım! Ama önemli değil, ondan hoşlandığımı şimdi doğruladığıma göre yavaş yavaş onu kovalayacağım! Bu adım adım bir süreçtir!! Ben azimli ve cesaretli bir Betayım! Şimdi kendime birkaç alkış veriyorum. 

Ona akşam yemeğine çıkma teklif ederek ve duygular geliştirerek başlamak daha iyidir!! Vücudundaki kamuflaj üniformasını giydiğini fark etmeden önce, ''Bu gece gidiyor musun...'' diye sorma cesaretini gösterdim. Söyleyeceğim kelimeler ''...Eğitime mi gidiyorsun?'' şeklinde değişti. 

''En.''

German, pantolununu giymeye odaklandı.

''Daha sonra kesinlikle acil bir eğitim alacağım bu yüzden kıyafetlerimi giyip bir süre uzanıp bekleyeceğim.''

''...Oh. O zaman yemek yedin mi?''

Bana baktı ve hafifçe gülümsedi. Çok kibar gülümsemeydi, gözleri bile değişmedi. German aniden bana el salladığında, kalbim bu üzücü durumdan hala çıkmamıştı.

''Gel.''

Şaşkınlıkla ona doğru yürüdüm ve sonra elimi yakaladı.

...Ve kemerine yerleştirdi.

Aklım anında boşaldı! AH! Şimdi utanç verici bir şey mi yapacağız?!! İlerlemenin bu kadar hızlı olması doğru mu?!! Aslında hala iyi mi?'' Aslında ben onunla iyiyim!! Ah, bana gel!!

''Kemerimi bağlamama yardım et, parmağımda yara var.''

''Oh.''

Fermuarını açmak için uzanan elimi zorla durdurdum ve kibarca onun için kemerini bağladım.

''Bu iyi mi?''

German bana yukarıdan aşağıya baktı. Uzun kirpikleri ve gözlerinin büyütülmüş görüntüsü onu özellikle nazik gösteriyordu. 

''Daha sıkı.''

''Oh.''

Tüm gücümle çektim!

German : ''......''

''Yeterince sıkı mı?''

German : ''...Yeter. Bu akşam yemeği yemem.''

Hayal kırıklığı içinde bir ses çıkardım ve akşam yemeği yemek için dışarı fırladım.