20

530 67 18
                                    

Bir erkeğin sezgisi gerçekten tuhaftır.

O gün yurda geri döndüm ve kapıdan girer girmez tanıdık bir Omega feromonunun kokusunu aldım. Bu, eskiden German'ın koktuğu gibi bir kokuydu. Kardeşinin olduğunu söylemişti. German'ın yatağında oturan genç bir çocuk vardı. Yüz hatları çok güzeldi ama ona ne kadar çok baksam da ikisi arasında bir benzerlik göremiyorum.

Yatakta biraz küstahça kollarını ve bacaklarını birleştirdi, ''Sen German'ın oda arkadaşı mısın?''

Sesinin tonu bende biraz memnuniyetsizlik hissetmeme sebep oldu. Huzursuzluğuma direndim ve cevap verdim, ''Evet, merhaba. Benim adım Alvin.''

''Merhaba, Alvin.''

O bana ismini söylemedi ve bu çok kabacaydı. 

''German geri döndü mü? Onun kardeşi misin?''

Bana baktı ve yüzündeki saçma gülümsemeyle, '' Sana onun kardeşi olduğumu mu söyledi?''

...?

Aklımda bunu düşünmeye başlamamıştım ve German çoktan içeri girmek için kapıyı açtı. Eğitim kıyafetlerini giymiyordu. Bu eğitimin iki gün önce bittiği anlamına geliyordu. Bir elinde büyük bir çanta diğer elinde ise akıllı cihaz taşıyordu. Oda da kimsenin olup olmadığına bile bakmadan çantayı yatağının üzerindeki Omega'ya fırlattı. 

''Üç saat kuyruğa girdim, tamam mı?''

Yüzünde çok canlı, her zamankinden farklı duygular vardı  beni görünce. German yukarıya baktı ve odanın içinde yan tarafta dururken beni gördü. Hızlıca önce çıktı ve bana sarıldı.

''Al? Seni bir aydır görmüyordum.''

Kollarımı etrafına dolandı ve beni tutarken elimden geldiğince sıkı bir şekilde ona sarıldım ve hemen tutuşumu gevşettim o sarılmayı bıraktığında utanç verici olmasın diye. 

''...En.''

Odadaki üçüncü kişi iki kez öksürdü. ''Peki, German sen Alvin'e kardeşin olduğumu mu söyledin?''

German kaşlarını çattı ve beni bıraktı. Sonra bana, ''Bu meseleyi açıklamak kolay değil. Şuanda acelemiz var ve gece açıklamak için geri geleceğim.''

Başımı salladım. O gürültülü Omega'yı aldı ve o biraz alay ederek gülümsedi, ''Acele et ve git, beni suçlama başaramazsın.''

İkisi birbirlerini yurtta şakalaşırken itiştiler. O gitmek üzereyken German geri döndü ve, ''Geri dönmemi bekle'' dedi.

Omega da geri döndü ve bana gülümsedi. Arkasını döndüğünde boynunun arkasında hafif kırmızımsı bir ısırık izini German onu itttiğinde açıkça gördüm. 

Bu geçiçi bir 'mühür' idi. 

Onlar yatakhaneden çıktıktan sonra hemen kapıyı kilitledim ve feromonun kokusunu tespit etmek için German'ın yatağına koştum. Sonra feromonun kalan süresini kontrol etmek için akıllı cihazıma dokundum. 

(Genel olarak Omega'nın feromonlarının ayırt edilemez bir dereceye kadar tamamen gitmeden önce havada yaklaşık olarak on dakika kalacağına inanılmaktadır. Kapalı bir oda da koku moleküllerini emen giysilerde yaklaşık yarım saat kalırmış.)

Um...Bunun anlamı...

Bu 'kardeşim' dediği aslında onun 'erkek arkadaşıydı'.

My Roommate Probably Is Not an Omega(ÇEVİRİ)Kde žijí příběhy. Začni objevovat