eight

1.5K 201 449
                                    

|16 Mayıs, 19:07|

"Şu suratının hâline bak!"

Harry kahkahaları arasından boğulacakmış gibi konuştuğunda Louis gözlerini devirdi ve sandalyeye biraz daha yayıldı. Yalnızca Harry değil; masada Louis ve her zamanki gibi somurtan esmer kadın dışında, herkes gülüyordu. Güldükleri şey de komik olsa, diye geçirdi içinden Louis, keskin bakışlarını özellikle Harry'nin üzerinde gezdirip göz devirirken.

Harry onun kötü bakışlarını fark eder etmez yalancı bir öksürükle boğazını temizleyerek yerinden doğruldu. "Tamam abartmayın, şaka yaptık bitti."

Neredeyse herkesin saniyeler boyunca Harry'ye hiç ses çıkarmadan garip bakışlar atmasını, Zayn'in kahkahası bozmuştu. "Sen ne ara bu kadar sevgiline düşkün oldun ya? Nasıl da korktu Louis öyle bakınca!"

Son kurduğu cümle, az önceki neşeyi geri getirmişti. Masadakiler yine katılarak gülerken Harry kendinden emin bir şekilde sandalyesini Louis'ninkine yaklaştırdı ve onun dibine iyice girdiğinden emin olunca "Ne varmış bunda?" diye sordu. "Ben hâlimden memnunum."

Harry kendisine yandan bir gülümseme gönderdiğinde Louis gülmemek için kendini sıkıp bir elini ağrıyan omzuna attı ve acıyan bölgeyi hafif hafif ovaladı.

"Kolumu kaldıracak hâlim yok, ben bir daha tekvandoya falan gitmeyeceğim. Daha ilk günden böyle ağır şeyler yaptırılır mı ya?"

Yalan söylemiyordu, gerçekten. Dün haftasonu olduğu için yeni yazıldığı tekvando kursunda ilk dersini almıştı ve resmen canı çıkmıştı. Bugün de işte her yeri ağrıyarak gezmişti, en son da Harry'nin ısrarları üzerine arkadaşlarıyla akşam yemeği yemek için her öğle yemeğini yedikleri restorana gelmişlerdi. Fakat bu sefer teras tabii ki öğle yemeklerinde olduğu hâline göre biraz soğuktu; Louis hem üşüdüğü, hem çok yorgun olduğu için bütün gece mızmızlanıp durmuştu.

"Neden yemeğini yemiyorsun?" diye sordu Harry onun sandalyede iyice küçülmüş, kollarını sımsıkı kendi bedenine sarmış hâlini gördüğünde.

"Burası çok soğuk ve ben çok yorgunum ve kolumu kaldırıp da yemek yiyecek hâlim yok ve şu an tek yapmak istediğim şey uyumak ve sıcak yatağımı çok özledim ve güçlenmek için tekvandodan farklı bir yöntem bulmalıyım ve-"

"Tamam! Yeterince neden saydın. Hepsine değil belki ama, birkaçına çözüm getirebileceğimi düşünüyorum."

Louis o an fark etmemiş olsa da, yine her zamanki köşesinde oturmakta olan esmer kadının bakışları ikisinin üzerindeydi, Louis'nin Harry'nin söylediği şeye hâlsizce güldüğünü görünce kaşlarını hafifçe çatmıştı.

"Hangisine olursa, lütfen. Her türlü çözüm önerisine açığım."

Harry gülerek sandalyenin arkasına astığı paltosunu onun omuzlarına bıraktı, Louis de hiç vakit kaybetmeden kollarını paltonun kol kısımlarının içine geçirdi. Palto ona, nereden bakılsa 2-3 beden kadar büyüktü. Louis'nin minik elleri, paltonun içinde parmak uçlarına kadar kaybolmuşlardı.

"Bu üşüme probleminin çözümüydü. İstersen biz seninle içeride yiyelim, burası soğuk bayağı. Baksana minicik burnun falan da kıpkırmızı olmuş!"

Harry onun burnunu iki parmağı arasına sıkıştırıp iki yana salladığında Louis gülerek onun eline vurdu ve az önce söylediği şeye ithafen, başını olumsuz anlamda salladı. "Palto iyi geldi, zaten birazdan kalkarız. Hiç gerek yok içeriye geçmemize."

the great escape | l.s.Where stories live. Discover now