10. Bölüm

19.6K 951 422
                                    

Multi Karaca Komutan

Şarkıyı lütfen size belirttiğim yerde açınn

Satır arası yorumlar yaparsanız çok mutlu olurumm.

Keyifli okumalarr.

İstifimi bozmamaya çalışarak öylece suratına baktım. Bu sözlerinin ardındaki manalı anlamı anlayamıyordum. Biz öylece birbirimize bakarken askerlerden biri Eymen'in elinden tutarak yanımıza getirdi.

"Babaa!" diye koşarak Karaca'ya sarıldı. "Ne oldu bacaksız?" diyerek Eymen'in saçlarını karıştırırken tebessüm ettim. Babasını cevapsız bırakırken gözlerini bana çevirdi. Dudaklarına bir gülümseme kondurup ortamıza oturdu. "Nasılsın Ahu'cum?"

"İyiyim Eymen'cim sen?" Omuzlarını düşürdü "Hiç iyi değilim Ahu'cum." sormama gerek kalmadan devam etti "Tüm arkadaşlarım sınıftaki kızlarla dans ediyor. Ben sana ihanet etmek istemediğim için Zeynep'in teklifini geri çevirmek zorunda kaldım." Şaşkınlık ve gülümseme arası Karaca'ya baktım. Onun da gözleri beni buldu.

"Bana ihanet etmemek için mi?" diye sordum şaşkınlığımı gizlemeye gerek duymadan. Kafasını salladı "Hani ben seninle evleneceğim ya. Zeynep'le dans etseydim sana ayıp ederdim." dedi büyük bir ciddiyetle ve kafasına hafif bir şaplak yedi. "Oğlum ayıp. Belki kadının hayatında biri var."

İkiside beklenti ile bana bakarken kaşlarım havalandı. Yavaşca kafamı olumsuzca salladım "Hayır, yok." İkisininde yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Şaşkınlıkla Karaca'ya baktım.

Eymen "O zaman benimle dans edebilirsin." deyince gözlerimi Karaca'dan çekip gülümsedim. Dans etmeyi çok iyi bilmezdim fakat dans etmek içi çok usta bir danscı olmaya gerek olduğunu düşünmüyordum.

Telefonumdan şarkı açtım ve oturduğum yerden kalkıp Eymen'e elimi uzattım." Hadi o zaman! Dans et benimle." Ağzı kulaklarına varırken oturduğu yerden kalkıp elimi tuttu. Küçük elleri ve kısa boyuyla belimi tuttu. Açık havada öylece dans ederken Karaca'nın gözlerini üzerimizde hissedebiliyordum. Eymen bir bana bir babasına bakarken elimi bırakıp Karaca'yı oturduğu yerden çekiştirerek kaldırdı.

"Ben sıkıldım, siz dans edin ben izleyim."

Karaca cevap beklercesine gözlerime bakınca alnımı kaşıyıp çekinerek bir adım attım. Yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluşmuştu. O da bir adım yaklaşıp bir elini belime bir elini ellerime yerleştirdi. (Multideki şarkıyı şimdi açınız.)
Şarkının değişmesi ile gözlerim benden izinsiz kırpışırken yutkundum. Ona bu kadar yakın olmak istemsizce kalp atışlarımı hızlandırılmıştı. Utanarak etrafa bakınırken onun bana baktığını hissedebiliyordum. Dayanamayıp gözlerimi gözlerine çevirdim.

Bakışları içimi ısıtırken yeniden yutkundum. Sanki gözlerime bakarak içimde bir yerleri görebiliyordu. Ne çeşit bir büyüydü bu? Bir bakış nasıl olurda böylesine güçlü bir etki yaratabilirdi insanda? Dayanamayarak gözlerimi yumdum. Gülümsediğini hissedebiliyordum. Kalbim heyecanla çarparken aynı zamanda nasıl bu kadar huzurlu hissettiğimi anlamdıramıyordum. Dokunduğu yerlerim hem alev alıyor hem çiçek açıyordu sanki. Bir insanı yakıp kül edip aynı zamanda çicek bahçesine nasıl çevirebiliyordu? Bir insanın bir insanda böyle etkiler bırakması doğal bir durum muydu? Alnını alnıma yaslayınca kokusunu daha net işittim. Derince bir nefes aldım fakat vermedim. Kokusunu içimde bir yerlere gömmek gelmişti içimden. Gömüp sadece kendime saklamak gelmişti.

Kalbim hızla çarparken tuttuğum nefesimi yavaşca verdim. Bir elim omzunda diğer elim elindeyken elimi ayırıp her ikisinide omzuna yerleştirdim. Nefesini yüzümde hissedebiliyordum fakat geri çekilemiyordum. Ya da istemiyordum. Gözlerimi aralayıp gözlerine diktim. Birkaç dakika düğün salonun boş bahçesinde öylece dans ederken öksürük sesinin gelmesiyle ellerimi Karaca'dan ayırdım.

Mendilimin YeşiliWhere stories live. Discover now