Episode 7

274 32 179
                                    

📍DİKKAT📍

Başlamadan önce bir şey söylemek istiyorum bebeklerim. Okuyucularımın çoğunda bölümlerin yerleri değişmiş. Ayarlasam bile değişen bir şey olmadı ve bu benim elimde olan bir şey değil. Eğer öyleyse kitabı kütüphaneden kaldırın ve uygulamayı kapatıp tekrar açın, hâlâ öyleyse bölümlerin yerini bulmanız gerekecek. Bunu Wattpad kendi yapıyor çünkü kaç kere bölümleri güncelledim. Böyle olması moralimi açıkcası bozdu. Keşke olmasaydı bunun için sizlerden özür dilerim :') oy vermek veya yorum yapmak zorunda değilsiniz,okumanız bile mutlu ediyor beni. Buraya kadar gelen herkese teşekkür ederim,sizi seviyorum<3

Hatalarım varsa üzgünüm iyi okumalar<3

Bölümü sevdiğiniz bir şarkıyla okuyabilirsiniz<3

Ten

Sabah uyandığımda Winwin çoktan uyanmış müzik dinliyordu. Saate baktığımda 11 olduğunu gördüm. Okul olmadığı için geç uyanmıştık. Yatakta doğrulup Winwin'e döndüm.

"Günaydın Winwin."

Kulaklığının bir tanesini çıkarıp yüzüne gülümseme yerleştirdi.

"Günaydın Ten, uykunu aldın mı?"

Kafa salladım, ben geç uyansam bile onun ne zaman uyandığını bilmiyordum.

"Aldım, sen ne zaman uyandın?"

"İki saat oldu. Sanırım erken uyanmaya alışıyorum yavaş yavaş."

Gülünce bende güldüm. Aklıma dünkü izin formu geldi. Taeyong'a hâlâ mesaj atmamıştım. Winwin'e geç söylersem kızacağını biliyordum o yüzden şimdi demek en iyi fikirdi.

"Winwin, sanırım sana mutlu olacağın bir haberim var."

Kulaklıklarını çıkarıp müziği durdu. Merak ettiğini yüzünden anlıyordum.

"Şu geziye, sanırım bende geliyorum."

Duyduğuyla gözlerini kocaman açıp yatakta ayağa kalkıp bağırmaya başladı.

"Yaşasın ya işte bu! Göreceksin çok eğleneceğiz Ten!"

Onu gülerek izlerken aniden hatırladığı bir şeyle durmuştu. Kafasını neyin karıştırdığını anlamıştım.

"Şey, dün projeyi yaparken bitirince ellerimi yıkamak için tuvalete gitmiştim. Gittiğim sıra Taeyong çantama izin formunu koymuş. Nasıl yaptı, neden yaptı bilmiyorum. Teşekkür bile etmedim daha. Gece kitabın içinden düştü."

Winwin kafasındaki soruları cevapladığım için rahatlamış görünüyordu. Yatağa tekrar oturunca bu sefer üstümü değiştirmek için ben ayaklandım.

"Teşekkür etmek için mesaj mı atacaksın?"

"Evet, başka ne yapabilirim ki?"

O da ayağa kalkınca bana anlamsızca baktı. Kaşlarımı çattım.

"Ne?"

"Ten, inanmıyorum sana! Bu kadar güzel bir şey yapmışken karşılığı kuru bir teşekkür mü? Parayı bile ödemiş. Bak bugün tatil, ona yemek ısmarlayabilirsin. Eminim ki güzel olacaktır."

Bir süre düşündüm. Aslında kulağa hoş geliyordu. Bunu yapabilirdim. Zaten bursum da yatmıştı. Kafamı salladım.

"Haklısın Win. Yemek ısmarlayabilirim. Mesaj atayım önce."

Kafasını sallayıp öpücük attı ve tuvalete girdi. Bende onun çıkmasını beklerken Taeyong'a mesaj atacaktım. Hemen telefonumu bulup mesaj kısmına tıkladım. Heyecanlanmıştım.

Always With You •Taeten ✓Where stories live. Discover now