Always With You •Taeten ✓

Episode 9

Hatalarım varsa üzgünüm, iyi okumalar<3

Lütfen bölümü sevdiğiniz bir şarkıyla okuyun, sizi seviyorum<3

"Winwin! Gerçekten harika bir gün geçirmişsiniz. Adına çok sevindim."

Okula doğru yürürken yerinde duramayan Winwin zıplayarak bana döndü.

"Rüya gibiydi Ten."

Ne kadar mutlu olduğunu görüyordum. Winwin'in mutlu olması beni de mutlu ediyordu. Bu yüzden her ne kadar haftanın başlangıcı olsa da bende mutluydum.

"Çok enerjik olduğunu görüyorum ama zıplama artık düşeceksin."

Dediğimle zıplamayı durdurup benimle aynı hizaya geldi.

"Resmen bana bir kurt kuzuya aşık olabilir mi dedi. Kendine kurt dedi şapşal."

Güldüm, fazla sevimli duruyordu. Koluna girip yürümeye devam ettim.

"Haftaya gezi var ve bir sürü kız da gelecek. Dikkatli ol Win, kapmasınlar."

Gülerek söylediğimde soğuk ifadeyle yüzüme baktı.

"Kızlardan nefret ediyorum."

Gülüşerek yola devam ettiğimizde okulun önüne gelmiştik.

Kapının önünde Taeyong ve Yuta'yı görmüştüm. Hava bugün güzeldi. Açık ve sıcak.

Kapıya doğru ilerlerken Winwin hâlâ bir şeyler anlatıyordu. Ben ise etrafa bakıyordum. Taeyong'la göz göze geldiğimizde bana el salladı. O anın heyecanlıyla bende gülerek el sallamıştım.

Yuta'nın da görüş alanına girdiğimizde gülerek dil çıkarmıştı ve hızlıca yanımıza gelip bir kolunu Winwin'in omzuna attı. Winwin'in kızardığını görünce yanından uzaklaşıp Taeyong'un yanına geldim, o da bizim yanımıza geliyordu zaten.

"Günaydın Taeyong."

"Günaydın kedi çocuk."

Gülerek yan yana ilerlediğimizde arkamızda kalan Winwin ve Yuta ikilisine baktım. Winwin'in ilk defa bu denli kızardığını görüyordum.

"Nasılsın güzellik?"

Winwin kaşlarını çatıp dirseğini Yuta'nın karnına vurdu. Taeyong ve ben ise gülerek onları izliyorduk.

"Güzel falan değilim ben! Erkeğim bir kere."

Yuta gülerek baş parmağını salladı, bu sefer kızıl saçlarını bağlamak yerine açmayı tercih etmişti.

"Dün gelin olurken öyle demiyordun ama."

Taeyong'un gülmemek için dudağını dişlediğini görmüştüm. Bende gülmemek için zor duruyordum. Winwin bizi görünce kaşlarını çattı.

"Ten? Yazıklar olsun."

Taeyong ile gülerek yanlarından ayrılmıştık. Winwin'e öpücük attığımda bana dil çıkarıp göz devirmişti.

"Bayağı iyi anlaşıyorsunuz anlaşılan. Sevindim."

Okula girdiğimizde Taeyong'un dediğiyle ona bakıp gülümsedim. Bu sefer gözlüklerimi takıp gelmiştim okula.

"Evet, iyi ki de onunla tanışmışım. Çok güzel anlaşıyoruz."

Birlikte yürürken önümde duran bir çift ayakla ikimizde durmuştuk.

"Günaydın, naber? Tanışamadık, ben Johnny."

Yanındaki kişilerle önümüzde durduğunda Taeyong bir kolumu tutmuştu. Ona baktığında dişlerini sıktığını gördüm. Neden bu kadar gerilmişti ki?