6.Bölüm

1.3K 202 34
                                    



Merhabalar umarım iyisinizdir !! Sizi seviyorum^^

-Jisung'un Görüşünden-

Seungmin, Hyunjin ve ben kafeteryada buluşmuş, uzun süren bir beyin fırtınasının içine girmiştik. Konu ise benim Minho'yla tekrar görüşmemi sağlamaktan başka bir şey değildi.

Hyunjin ilk önce anonim sosyal medya hesabı açıp oradan yürümemi önermişti ama sonrasında Seungmin'in ona olan bakışları sayesinde bu fikirden anında vazgeçmişti. Seungmine'e teşekkürlerimi iletiyordum çünkü gerçekten buna gerek yoktu 21.yüzyıldaydık.

Sonra Seungmin oldukça mantıklı sayılabilecek şu fikiri söyledi '' İlk önce arkadaşlarına yanaşmaya ne dersin? Çünkü pek fazla sosyal olmadığını söyledin''.

Bu fikri iyice düşündük ve bunu nasıl yapabileceğim konusunda tartışmaya başladık. İlk adım olarak Minho'yu sosyal medya üzerinden stalklayıp arkadaşlarını bulmam gerekiyordu. Neyse ki bu oldukça basitti.

...............................

Hyunjin izinli olduğu için bugün evde toplanmaya karar vermiştik. Zaten benim yaptığım araştırmaları da konuşmamız gerekiyordu. Çalan kapı ziliyle koşarak kapıya gittim. Seungmin gelmiş olmalıydı.

Minho'ya bir adım yaklaşmış olduğum için üzerimde de heyecan vardı. ''Beni görmek için bu kadar heyecanlanmadın umarım'' dedi Seungmin yüzünü buruşturarak.

'' Tabi ki de senin için'' dedim ve elimle küçük bir kalp yaptım. Seungmin eliyle beni ittirerek içeriye girerken bende arkasından küçük adımlarla ilerledim. Hyunjin mutfaktan elini silerek çıkarken Seungmine 'hoşgeldin' demişti.

Hepimiz içeride koltuklara yayılmışken daha fazla beklememek için ortaya geçtim ve ciddi bir ses ile '' Hazırsak başlıyorum''.

İkisi de kafasını salladı ve bende anlatmaya başladım. '' İlk olarak bizden iki yaş büyük olsa da üçüncü sınıf öğrencisi. Seo Changbin ve Bang Christopher Chan'ı biliyorsunuz değil mi? Onlar ile çok yakın arkadaş '' .

İkisi de bildiklerini söylemek için kafalarını sallamıştı. Hyunjin kaşlarını çatarak '' Chan hyung sıklıkla bizim kafeye gelir ama onu yanında pek görmedim.'' '' Belki senin olmadığın saatlerde geliyordur çünkü ders saatlerine bakarsak bizimkinden oldukça zıt'' diyerek fikrimi söyledim. '' Seo Changbin ile çocukluk arkadaşıymış ve aynı zamanda üçü de aynı evde kalıyorlar'' diyerek devam ettim. Asıl mutlu haberi şimdi vereceğim için otuz iki diş sırıtarak '' Kesinlikle homofobik değil çünkü en yakın arkadaşı biseksüel'.

'' Kim? Changbin mi? yoksa Chan mı ?'' dedi Seungmin ilgilenmiyormuş gibi dururken.

'' Changbin ve Felix. Biliyorsunuz sevgili dedikoduları çıkmıştı ama belirsizdi, Changbin dün akşam Instagramında Felix ile birlikte fotoğrafını atarak altına sadece bir kalp koymuş.'' dedim. Gülmekten yanaklarım acımaya başlamıştı. Tabii ki de araştırmamı yaparken sadece onun değil bütün çevresinin hesaplarına bakmıştım.

'' Yakınlaşmak içinde Changbin'i seçtim çünkü biliyorsunuz, Changbin müzik Chan ise İngilizce kulübündeler. Ben İngilizceden nefret ederim benim için en kolayı müzik olur.'' diyerek açıkladım.

''Changbin oldukça sert birisi gibi onunla yakınlaşabileceğini düşünüyor musun gerçekten?'' diyen Hyunjin umutsuz şekilde bana baktı.

'' Müzik konusunda yetenekli olduğumu biliyorsun''.

'' Evet ama senin burada müzik konusunda değil Changbin konusunda yetenekli olman gerekiyor'' diyerek gerçekleri yüzüme vurdu Seungmin.

'' Rahat olun benim kendimi sevdiremeyeceğim insan yoktur'' dedim ve şirince gülümsedim.

......................................

Müzik kulübünün kapısına kadar gelmiştim. Geçen yıl kulüp işleri ile uğraşmaktan hoşlanmadığım için bilerek hiçbir kulübe katılmamıştım. Üşengeç bir insandım sonuçta ne gerek vardı böyle şeylere.

Kapıyı açmak için elimi uzatmıştım ki kapı zaten kendiliğinden açılmıştı. Şaşkın gözler ile kapıyı açan kişiye baktım, açan kızda bana şaşkınlıkla bakıyordu. Nezaketen eğilerek yana kaydım ve geçmesini bekledim. O çıktıktan sonra bende içeri girdim ve kapıyı sakince kapattım. İçeride birisi var mı diye gözlerimi içeride dolaştırdım ve köşede Changbin ile Chan'ı gördüm.

Şanslı günümdeydim sanırım, istesem ikisini aynı anda görmeyi denk getiremezdim.

'' Merhaba '' dedim sakince. Beni fark etmemişlerdi ve bir anda yüksek sesim ile onları korkutmak istemezdim.

İkisi de hafifçe irkilerek bana döndüler ve Chan gülümseyerek '' Merhaba'' dedi. Chan okulda çoğu kişi tarafından tanınırdı, oldukça nazik olduğu ve herkese iyi davrandığı hakkında bir kaç şey duymuştum.

Ondan değil ama Changbin'den biraz çekiniyordum çünkü onun hakkında ne çok iyi ne de kötü şeyler duymuştum, dış görünüş olarak da biraz sert duruyordu açıkçası.

Ama o da beni şaşırtarak samimi bir şekilde gülümsedi ve '' Merhaba seni daha önce burada görmemiştim kayıt olmak için mi geldin?''

Kafamı sallayarak ''Aslında evet '' dedim ve dudaklarımı birbirine bastırdım.

'' Şanslısın ki bizim İngilizce klubü gibi kayıt olmak için belli bir dönemimiz yok'' dedi Changbin ve göz ucuyla Chan'a baktı. Chan ise üstüne hiç alınmamış gibi gülerek '' İngilizce seviye olarak giden bir şey '' diyerek kulübünü savunmaya çalıştı.

Changbin onu takmadan ayağa kalktı ve arkasında olan dolabın içindeki dosyadan kayıt için gerekli olan kağıdı çıkardı ve bana verdi.

''Bunu doldurman gerek--?'' dedi ve sorgularcasına bana baktı.

''Han Jisung'' diyerek kendimi tanıttım.

'' Tamam Jisung bunu doldurup bana vermen yeterli. Birde numaranı almalıyım ki toplantılara seni çağırabileyim.'' ve telefonunu uzattı.

Elinden telefonunu alıp numaramı girerken arkamdaki kapı açıldı ve '' Neredesiniz siz? 15 Dakika dediniz ama yarım saat oldu '' diyen Minho içeri girdi.   

Ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok  ^^ 
Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın 🤗

Kendinize iyi bakın!! :*

YUÁNFÈN•缘分 | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin