9.Bölüm

1.2K 173 53
                                    

İyi okumalar !! ^^

-Jisung'un Anlatımından-

Aşırı heyecanımla eve nasıl gittim bilmiyordum. Ama olan bütün olayları Hyunjin'e anlatmıştım. Ağzı açık bir şekilde bütün anlattıklarımı dinlerken bana inananmaz gözler ile de bakıyordu.

'' Jisung sanırım yıllık şans hakkınının hepsini burda kullandın.''

'' Bende öyle düşünüyorum bu kadar şeyin üst üste gelmesi pek de normal değil.'' diye de telefondan Seungmin'in sesi gelmişti.

Yarın olaylarının hepsini tekrar anlatmak ile uğraşamayacağım için Hyunjin'e anlatırken Seungmin'i de aramıştım.
Bana inanmak istemiyor olsa gerek ki bir kaç kez bunları rüyanda yaşamadığına emin misin diye de soru yöneltmişti. Ben diyorum size Seungmin yukarıdan sadece moralimi bozmak için gönderilmiş birisiydi bana göre.

'' Bende bilmiyorum yöneticilerden birisiymiş işte. Bu bilgiyi nasıl kaçırdım anlamıyorum.''

Hyunjin'de yanımda '' Peki dans konusu, onu napıcaksın?'' diye sordu.

'' Ah onu söylemedim mi?'' sırıtarak devam ettim. ''Minho beni çalıştıracak.''

'' Minho mu?! '' diye yüksek sesiyle Seungmin tekrar konuşmaya katıldı.

'' Evet, zaten çok fazla dans etmemiz gerekmiyormuş şarkıyı söylerken bir kaç yerde hareketlere eşlik etmemiz gerekiyormuş. Yarın bunun için klüpte buluşacağız.''

'' Ben hala bunların rüya olduğunu savunuyorum bu kadar tesadüf üst üste gelemez.''

Telefona karşı dilimi çıkardım ve gözlerimi devirdim. '' Tanrı benim yanımda Seungmin senin değil.''

'' Evet evet Minho senin dansını gördükten sonra bu konuşmayı tekrar yapalım.''

Evet şu konu, sesim konusunda ne kadar şanslıysam dans konusunda o kadar da kötüydüm. Ne yapalım yukarıdaki bir yerden alıp diğer yere veriyordu işte. Bu konudaki tek dileğim Minho dansımı gördükten sonra umarım benden uzaklaşmazdı.

Hyunjin ise tekrar benimle dalga geçmek için ağzını açtı '' Bu Minho'ya o kadar da kötü değilim demiş birde.''

'' O kadar da kötü değil mi? Aslında haklısın dans nasıl edilir hiç görmesem bende o kadar kötü değil derdim.'' Seungmin' de Hyunjin'e destek çıkıyordu.

'' Sizin bu hayattaki tek amacınız benimle dalga geçmek mi?''

İkisi de aynı anda '' Evet'' dediğinde koltuktan sinirle kalktım ve duş almak için banyoya yöneldim.

.................

Sabah o kadar zor kalkmıştım ki asla yataktan çıkmak istemiyordum. Yatakta bir sağa bir sola dönerken bugün Minho ile dersimiz olduğu aklıma gelince gözlerimi kocaman açarak yataktan hızla kalktım ve telefonumu odanın içinde aramaya başladım.

Nihayet telefonumu yerdeki pantolonumun cebinde bulunca büyük bir rahatlama ile saate bakmak için telefonu açtım. Saate bakamadan gelmiş olan bildirim ile sessiz bir çığlık atmıştım zaten.

Minho bana mesaj atmıştı.

' Günaydın! Bugün Changbin olamayacakmış o yüzden ikimiz dans için çalışabiliriz diye düşündüm. Müsait olduğun zaman bana yazarsan ayarlayabiliriz. -Minho '

Mesajı gördükten sonra anında hazırlanmaya başladım. Bugün normalde olduğundan daha çok kendime özen gösterdim. Sanki okula ne kadar çabuk gidersem derslerde o kadar hızlı geçecekmiş gibi bir algım olduğu için okula da erken gelmiştim.

...................

Neyseki bugün az dersim vardı da bir an önce bitmişti. Sessizce sonunda diye fısıldayarak sınıftan çıktım ve kulübe doğru ilerledim. Zaten derse girmeden önce Minho'ya mesaj atmıştım o da beni orda bekleyeceğini söylemişti.

Sakin adımlarla içeri girdiğimde Minho'yu dans ederken görmüştüm. Sırtı kapıya dönüktü o yüzden beni fark etmemişti. Bende onu rahatsız etmemek için kapıyı sessizce kapattım ve orda durdum.

Minho yaptığı harekette yüzünü bana dönünce ancak beni fark etmişti.

'' Ah Jisung geldin mi? Seni hiç duymamışım.''

'' Dans ettiğini görünce rahatsızlık vermek istemedim.'' ve hafifçe gülümsedim. Yüzünü iyice bana döndü ve sırtını dikleştirerek '' Geldiysen o zaman çalışmaya başlayalım hm ne dersin ?''

'' Tamam o zaman, ısınmam falan gerekiyor mu ?'' diye sordum.

'' Normalde evet gerekli ama dediğim gibi aşırı büyük hareketler yapmayacağımız için sorun yok'' dedi ve yanına gitmemi bekledi.

Bende çantamı ve kot ceketimi dolabın yanındaki askılığa astıktan sonra onun yanına adımladım.

'' İstersen ilk önce izleyelim''. Onu onaylamak için kafamı salladım.

 Masanın üzerinden telefonunu aldı ve videoyu bulmak için gözünü telefondan ayırmadan yanıma doğru geliyordu. Sonra nasıl olduysa yavaşça öne doğru sendeledi ve bende onu tutmak adına hemen bir adım öne attım ve ellerimi direk kollarına geçirdim. İkimizde kocaman olmuş gözlerle birbirimize bakarken Minho'nun gözleri yavaşça dudaklarıma kaydı.


:)):):):)))):::)))))
Kendinize dikkat edin. 🧘

YUÁNFÈN•缘分 | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin