13.Bölüm

1.1K 162 33
                                    

Merhabalar Merhabalar !!!! Stray Kıds Kbs 2020 sahnesi nasıldı ? Ben böyle izledim;

Merhabalar Merhabalar !!!! Stray Kıds Kbs 2020 sahnesi nasıldı ? Ben böyle izledim;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



 -Jisung'un Görüşünden-

Sabah o kadar zor uyanmıştım ki kendime gelebilmek için okul yerine ilk önce kafeye gelmiştim. Bütün zorluklar üst üste geliyormuş gibi devam da etmişti. Evden aceleyle çıktığım yetmezmiş gibi yolun yarısında yağmur da yağmaya başlamıştı. İlkbaharda olduğumuz için gayet normaldi bu. Ama benim yanımda yağmurdan korunmak için şemsiyem yoktu.

İstediğim kahveyi Soobin hazırladıktan sonra gülümseyerek bana uzattı. '' Teşekkürler Soobin'' diyerek gülümsemesine karşılık verdim.

'' Dışarıda yağmur biraz şiddetli yağıyor istersen şemsiyemi verebilirim.''

'' Ah teşekkürler ama gerek yok biraz ıslanmam sorun değil, hem zaten okul o kadar da uzak değil.'' diyerek teklifini nazikçe red ettim. Soobin kafasını tamam dercesine salladıktan sonra işine geri döndü. Bende elimde havaya ters şekilde soğuk olan kahvemi sıkıca tutarak dışarıya ilerledim.

Soobin ile konuşmak için çıkardığım kulaklığı tekrar kulağıma taktıktan sonra kendimi yağmurun altına attım. Adımlarım istemeden hızlıydı. Olabildiğince az ıslanmaya çalışıyordum ve derse de geç kalıyordum zaten.

Üstüme damlayan yağmuru hissedemediğim zaman kafamı yukarıya kaldırdım. Siyah bir şemsiye vardı. Kimin onu tutuğunu anlamak için kafamı sağ tarafıma çevirdim.

Bana gülümseyerek bakan Minho'dan başkası değildi. Ona bakınca bir şeyler söylemişti ama kulağımdaki kulaklık yüzünden tam duyamamıştım. Sesini duymak için kulaklığı çıkardığımda. '' Hasta olmak için mi uğraşıyorsun?'' diye sormuştu.

'' Hayır tabi ki de.'' dedim ve yere baktım.

'' Buzlu Americano ve yağmurun altında durmak, dışarıdan pek öyle gözükmüyor.''

Evet dışarıdan kesinlikle öyle görünüyordum. Ama hayatımda hiçbir şey doğru düzgün yolunda gitmediği için üzerimdeki boş vermişlik yüzünden böyleydim.

'' Kesinlikle hasta olmak istemiyorum ama yağmur ben evden çıktıktan sonra başlamıştı o yüzden bir şemsiyem yok.'' diyerek bir savunma girişiminde bulundum.

'' Ama artık var. Nereye gidiyordun? seni oraya kadar götürebilirim.'' diyerek yüzüne samimi bir ifade yerleştirdi.

'' Kampüse gidiyordum ama pek de ders işleyesim yok.'' cümlenin sonuna doğru sesim yavaşça kısılmıştı.

'' Bir günlük okulu kırmaya ne dersin o zaman ?''

Şaşkınca ona dönerken o gözlerini kaçırmış yere bakıyordu. '' Sanırım evet derim.'' ve dudaklarımı birbirine bastırdım.

......................

Minho ile birlikte yağmurun dinmesini beklemek için ara sokak da bulunan oldukça eski bir kafeye gelmiştik. Kendisinin kahvaltı yapmadığını ve yemek yemesi gerektiğini de ayrıca belirtmişti. Normalde zaten kahvaltı yapmaya gidiyormuş ama beni o şekilde görünce yanıma gelmek istemiş.

Kahvaltılıkların gelmesini beklerken aklıma takılan soru ile ona döndüm.

''Dans konusunda nasıl bu kadar yeteneklisin? Hiçbir şey bilmeyen bana çok kolay bir şekilde her şeyi öğrettin.'' dedim şaşkın çıkan sesimle.

'' Aslında ben oldukça küçükken biraz asosyal bir tiptim ve insanlar ile kolay anlaşamazdım, ailemde biraz arkadaş edinebilmem için beni dans kursuna göndermişlerdi.'' diyerek güldü. '' Ama uzun zamandır profesyonel anlamda bir şey yapmıyorum. Stres atmak için ya da zaman geçirmek için kullandığım bir hobiden ibaret.''

''Anlıyorum ama bir hobi için oldukça güzel dans ediyorsun.'' diyerek gülümsedim. Zaten tam o sırada kahvaltılıklar gelmişti ve konu da orda kapanmıştı.

...................................

'' Peki şimdi ne yapmak istersin?''

Kahvaltımızı yaptıktan sonra biraz daha oturup kafeden çıkmıştık. Öğlen saatleriydi ve yağmur dinmiş, güneş çıkmıştı. Kısacası harika bir hava vardı.

'' Bilmiyorum ama bu güzel hava da kapalı yerlerde bir şey yapmak pek tercih edeceğim bir şey değil.''

'' O zaman yürümeyi sever misin?''

'' Biraz.''

'' Han nehri kenarında yürümeye ne dersin?''

Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra oraya doğru yürümüştük. Aramızda bir sessizilik hakimdi. Onunla konuşmak istiyordum ama hem kendimi rezil ederim diye hem de ne diyeceğimi bilmediğim için susmaktan başka bir şey yapamıyordum. Ne kadar yakınlaşmış olsak da sonuçta o hoşlandığım kişiydi.,

Ben bu şekilde düşünürken çoktan oraya varmış ve temiz havayı ciğerlerime çekiyordum.

'' Yürümekten sıkıldın mı?''

'' Pek değil'' diye cevap verdim. Diğer yandan da etrafta gözlerimi gezdiriyordum. İleride bir çocuk parkı vardı ve neredeyse bomboştu. Salıncaklar da buna dahil.

Minho bir anda '' Salıncaklara ilk varan kazanır.'' dedi ve koşmaya başladı.

''Bu yaptığına haksızlık derler.'' diyerek bende arkasından koşmaya başladım.

Bu bölümde de öpüşmediler tüh 🤦

YUÁNFÈN•缘分 | MinsungWhere stories live. Discover now