20.Bölüm

1K 149 58
                                    


Minsung'da birinci olmuşuz ? Vay be şaşkınım.

- Jisung'un Görüşünden -

Gördüğüm sahneden emin olmak için gözlerimi kapatıp açtım ama yok tamamiyle gerçekti.

Şaşkınlıktan " Hyunjin !" Diye bağırdım.

Tamam Hyunjin'in Jeongin'e karşı bir ilgisi olduğunu anlamıştım ama bu kadar çabuk bir şeyler olmasını da beklememiştim.

Hyunjin kendi adını duyması ile birlikte şok olmuş şekilde benim olduğum tarafa döndü.

" Jisung açıklayabilirim!" Diye bağırarak benim olduğum tarafa hızlı bir şekilde yürüdü.

" Neyi açıklayacaksın Hyunjin ?"

" Şöyle ki... Bir saniye sana neden açıklama yapıyorum ki? Sen benim sevgilim falan değilsin."

Sevgili kelimesi geçince Minho beni kollarının arasına almış ve yalandan boğazını temizlemişti.

O sırada Jeongin yanımıza ulaşmış ama sanırım utandığı için kafasını yerden kaldırmıyordu.

" Hiçbir şeyden haberim olmadığı için azıcık da olsa bir açıklamayı hak ediyorum bence." Diyerek kollarımı önümde kavuşturdum. Bugün gördüğüm herkese trip atmıştım Hyunjin'de bundan nasiplenmişti.

Kendimi şu an Hyunjin'in annesi gibi hissediyordum.

" Jeongin sevgilim işte, bunun neyini açıklayabilirim?" Dedi ve Jeongin'i kolunun altına aldı.

" Seungmin'in haberi var mı peki ?"

" Evet ama sevgili olduğumuz anlamında değil. Zaten oldukça yeni olmuş bir şey."

Neyse ki tek değildim. Yoksa kendimi acayip dışlanmış hissederdim.

Minho omzumdaki kolunu biraz daha sıkılaştırdı ve kulağıma doğru eğildi.

" Kendilerini kötü hissediyorlar gibi görünüyorlar daha fazla zorlamayalım bence."

Aslında şöyle bir bakıldığında suçlu gibi kafasını yere eğmiş çift gerçekten öyle görünüyordu.

Gülerek kollarımı iki yana açtım.

" Sizin adınıza o kadar mutlu oldum ki. Zaten Hyunjin ancak senin yanına yakışırdı Jeongin." Diyerek ikisine de aynı anda sarıldım.

....................................

Hyunjin ile birlikte eve girdiğimizde onu kolundan tutarak oturma odasındaki koltuklara sürükledim.

Karşılıklı oturduğumuz da yine sorgularcasına bana bakıyordu. Oflayarak gözlerimi devirdim ve " Her şeyi baştan sona anlatsana Hyunjin." Dedim.

O da gözlerini devirdi ve " Baştan söylesene." Dedi.

" Zaten Jeongin'e karşı bir ilgim olduğunu fark etmiştin, bu kısımları es geçiyorum. "

Kafamı sallayarak onu onayladım.

"İlgisi olan kişi sadece ben değilmişim. Jeongin de aynı şekilde bana karşı bir şeyler hissediyormuş. Kafeye sık sık gelmeye başlamıştı o zamanlar biraz yakınlaştık işte, birlikte biraz zaman geçirdik ve ondan hoşlandığımı söyledim doğal olarak o da beni red etmedi."

" Peki bana neden hiç bahsetmedin?" En yakın arkadaşımın hoşlandığı kişiyle vakit geçiriyordu ve benim bundan hiç haberim olmuyordu. Arkadaşlarıma hiç zaman ayırmayan bencil biri gibi hissetmiştim.

" Sen hem etkinlik hemde Minho ile uğraşıyordun, anlatıp seni sıkmak istemedim."

Gidip Hyunjin'de sarıldım. " Her ne kadar işim başımdan aşkın olursa olsun sizin anlattığınız hiçbir şey beni sıkmaz çünkü siz benim tek arkadaşımsınız." Dedim.

Hyunjin sarılmama karşılık vermiş ve kafasını omzuma koymuştu. Bir süre öyle durduktan sonra ayrıldık , hiçbir şey konuşmadan birbirimize gülümsedik ve odalarımıza doğru yöneldik.

..................................

Bugün son sınavlarım olduğu için okula normalden daha erken gelmiştim. Bu sınavlar bitecekti ve sonrasında iki haftalık bir tatil olacaktı.

Bu tatilde annemlerin yanına gitmeyi düşünmüştüm ama gelmemi istememişlerdi. Bu yüzden bütün iki haftayı bütün gün evde yatarak geçirecektim. Bir değişiklik olmazsa planım buydu.

Minho da  ailesinin yanına gideceğini söylemişti bu açıdan da biraz üzgündüm açıkçası. Annemler gelme diyince onunla geçiririz diye düşünmüştüm ama o da olmuyordu...

Aklıma gelen şeyler yüzünden oflayarak sınava gireceğim dersliğe doğru gittim.

..............................

Minho ile birlikte bizim eve gelmiş koltukta iç içe geçmiş bir şekilde oturuyorduk.

Sırtımı iyice Minho'ya yaslayarak ona döndüm.

" Şimdi iki hafta görüşmeyecek miyiz?" Diyerek dudaklarımı büktüm.

Minho eliyle dudaklarımı kapatıp hafifçe kafasını salladı.

" Maalesef ailem beni özlediğini söyledi, ama belki iki değilde bir hafta kalıp geri gelebilirim. "

" Lütfen bir hafta kal~ Hatta bence hiç gitme~" dedim ama eli ağzımın üstünde olduğu için sesim boğuk çıkmıştı.

" Bende çok isterdim ama ailemi bende özledim." Gözlerini yavru köpek gibi yaparak konuşmuştu.

Güzelliğine ağlamama ramak kalmıştı şurada.

" Biliyorum biliyorum." Dedim ama sesim boğuk çıkıyordu.

" Ya! Ağzımı neden kapatıyorsun?"

" Dudağını büzdüğün zaman çok tatlı oluyorsun ve ben seni öpmek istiyorum. Sağlıklı bir konuşma geçirmek için bunu yapmak zorundayım."

Muzip bir ifade ile elini ağzımdan çektim ve hızlı bir öpücük koyup geri çekildim. Minho kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

" Bu kadarı ile yetineceğimi düşünmüyorsun sanırım?"

Bu sefer ben elimle ağzımı kapattım.

" Minho-shi sağlıklı bir konuşma yapmalıyız~"

" Sence artık sağlıklı bir konuşma yapabilirmişim gibi duruyor mu?"

Elimi ağzımdan çekti ve çenemi tutarak yüzüme eğildi. Şu an o kadar sıcak hissediyordum ki anlatamam.  Her an koltukta alev alabilirdik.

Yavaşca dudaklarını dudaklarıma sürttü ve üzerine hafifçe üfledi. Aynı zamanda gözlerim de yavaşca kapanmıştı.

Ama Minho herhangi bir öpme girişiminde bulunmuyordu ?!. Gözlerimi aniden açtım ve ondan uzaklaştım.

Kaşlarımı çatmış ve sinirli sesimle söylenmiştim.

" Öpeceksen öp artık ne uğraşıyorsun ?"

Minho ilk önce büyük bir kahkaha atmış sonra kolumdan tutarak beni kendine çekmiş ve dudaklarıma yapışmıştı.

Benimle dalga geçtiği için sinirli olduğumdan alt dudağına dişlerimi geçirdim ve o sırada Minho'dan yüksek sesli bir inleme gelmişti.

Belimden tutarak beni kendine çevirdi ve ellerini belime sararak daha hırçın bir şekilde öpmeye devam etti. Benimde ellerim boş durmamış ensesinde ve saçlarının arasında geziniyor arada bir hafifçe çekiştiriyordum.

Kapıdan gelen çığlıkla Minho'nun saçlarının arasında olan elim ile Minho'nun kafasını geriye çekip kocaman olmuş gözlerimle kapıya dönmüştüm.

Hepinize teşekkürler gününüz güzel geçsin. 🥰

Bu arada finale son beş bölüm.

YUÁNFÈN•缘分 | MinsungWhere stories live. Discover now