YUÁNFÈN•缘分 | Minsung

7.Bölüm

Merhabalar iyi okumalar !! ^^
Umarım iyisinizdir.🤗

-Jisung'un Görüşünden-

Şaşkınlıkla arkamı döndüğümde benden daha da şaşkın olan Minho ile karşılaştım. Tamam Minho ile yakınlaşmak için bu kadar uğraşıyordum ama bu kadar da çabuk olmasını beklememiştim.

'' Jisung burada ne işin var?'' dedi şaşkınlıkla.

''Kulüp. Üyeliği. İçin '' dedim bende tek tek konuşarak.

'' Siz tanışıyor musunuz ?'' dedi Changbin de kafasını bir bana birde Minho'ya çevirerek. Minho gözlerini üzerimden çekerek Changbin'e döndü ve açıkladı. ''Telefonumu kaybetmiştim ya, telefonu bulan kişi Jisung'du''.

Changbin anladım dercesine kafasını sallamıştı. Sonra Chan '' Bizde tam senin yanına geliyorduk'' dedi ve Minho'nun omzuna kolunu atarak kapıya doğru gitti. Changbin'de bana döndü ve '' Kağıdı gün içerisinde getirirsin, toplantı saatlerini de ben sana zaten bildiririm. Görüşmek üzere'' dedi ve kapıdan çıktı.

...................................................

Müzik kulübündeki olaydan sonra direk kafeteryada olan bizimkilerin yanına gelmiştim ve olayı anlatıyordum. ''...işte sonra Changbin'de görüşmek üzere dedi çıktı'' .

'' İyi tarafından bakmak gerekirse daha ilk sefer olmasına rağmen Minho'yu görmüşsün'' dedi Hyunjin.

Seungmin ise '' Aynen bu hızla ilerlerse kesin bir haftaya kalmaz sevgili olurlar baksana'' dedi ve gözlerini devirdi.

'' Sen yukarıdan benim moralimi bozmak için gönderilmiş olabilir misin acaba?'' diye sinirle Seungmin'e döndüm bende.

''Görürsün bak sevgili olduğumuz an ilk önce senin gözlerinin önünde öpeceğim onu, sonra sende bunu ağlayarak günlüğüne yazacaksın'' dedim ve kafamı Hyunjin'in omzuna yasladım.

Seungmin ise şaşkınca'' Günlük tuttuğumu nerden biliyorsun ?''dedi.

'' Aslında az önceye kadar bilmiyorduk'' dedi Hyunjin kaşlarını çatarak.

Ben tam ağzımı açmış konuşacaktım ki yanımdan gelen tatlı ses ile kelimelerim ağzıma tıkıldı.

''Seungmin Hyung kitabını getirmiştim'' dedi Jeongin ve elindeki belime gelse rahatça kırabilecek olan kalınlıktaki kitabı Seungmine'e uzattı.

'' Teşekkürler Jeongin, peki beğendin mi?'' diye merakla sordu Seungmin.

Jeongin ise kafasını tatlı tatlı sallayarak '' Evet çok beğendim''.

Seungmin bu cevap karşısında gülümsemişti. Önerdiği kitapların beğenilmesi onu her zaman çok mutlu ederdi.

'' Oturmak istemez misin Jeongin?'' diye sordum. Çocuk ayakta kalmıştı yahu. '' Rahatsız etmeyeyim sizi'' dedi ve utangaçca yere baktı. Şu an Jeongini alıp kavanoza koymamam için hiçbir sebep yoktu. O kadar tatlıydı ki.

''Saçmalama Jeongin otur şuraya'' dedim. '' Peki'' diyerek sakince Seungmin'in yanına oturdu.

Neden bu kadar utangaç davranıyordu ki? Büyük ihtimalle ya benden ya da Hyunjin'den çekiniyordu. ''Kitapta en çok hoşuna giden bölüm neresiydi?'' diye sordu Seungmin. Jeongin' de heyecanla anında cevap verdi '' En son kısımda aslında oyuna daha önce katılmış olduğunu ve bunun tek seferlik bir şey olmadığı..'' diyerek devam ediyordu ki konu kitaplara gelince ben bütün ilgimi kaybetmiştim zaten. Gözlerimi Hyunjine'e çevirdim ve onun gülümseyerek Jeongine'e baktığını fark ettim.