17.Bölüm

1.1K 176 93
                                    


Merhabalar nasılsınız ? Ben pek iyi değil gibiyim sanırım.

:)):)):))):)))):))))::))))

-Jisung'un Görüşünden-

Minho orda bana itiraf ettikten sonra hiçbir şey söyleyemeden bir kaç saniye yüzüne bakmış ve kaçarcasına odama gitmiştim. Daha sonrasın da odamda heyecandan yatamayıp sağa sola yürümüştüm ve o ara Minho'ya koşarak sarılmak istemiştim.
Ama yanından kaçarcasına gittiğim için kendimi kötü hissetmiştim ve yüzüne bakamazdım o halde. Sonra da yatağa uzanmıştım ve o sıra uyumuşum. Hyunjin kahvaltı için yanıma gelmiş beni uyandırmaya çalışmış ama uyanmamışım.

O yüzden Minho'lar bizden giderken falan da hiç duymamışım ve kendimi çok kötü hissediyordum. Benden hoşlandığını söylemişti ama ben heyecandan tam bir geri zekalı gibi davranmıştım.

Hyunjin ve Seungmin mesaj atarak kendimi açıklayabileceğimi söylemişlerdi ama mesajda halledilebilecek bir konu değildi bana göre. Yüz yüze konuşmayı gerektiren bir konuydu. Ama pazartesi günü de rahatça konuşamazdık çünkü o gün neredeyse bir aydır çalıştığımız etkinlik vardı. Özellikle o etkinlikte ne yapacaktım ben ? Minho ile yakın olmamız gereken yerdi.

Bir anlık heyecanla her şeyi alt üst etmiştim. Seungmin ve Hyunjin ise resmen bu halimden zevk alıyorlardı. Benimle ne kadar çok dalga geçtiklerini artık sayamayacak hale gelmiştim.

Kapı sesiyle yine daldığım düşüncelerimden sıyrıldım ve kapıya baktım. Hyunjin gelmişti.

'' Naber umutsuz aşık ne izliyorsun?'' diyerek açtığım aşk filmine baktı.

'' Ben umutsuz aşık değilim, Minho'da benden hoşlanıyor.'' diyerek kaşlarımı çattım.

'' Aynen ama sen her şeyi batırdın. Bu arada her şeyi rüyanda yaşamadığına emin misin?''

'' Hayır tabii ki de, hepsi gerçekti.''

Hyunjin düşünceli bir şekilde konuşarak '' Aslında evet o gün kahvaltıda da Minho'nun morali bir şeylere bozuk gibiydi. Chan hyung sorduğunda yok bir şey diyerek geçiştirmişti falan, hiç bu yüzden olacağını düşünmemiştim.'' dedi. '' Peki yarın ne yapmayı planlıyorsun bay aşık?''

Dudaklarımı büzerek'' Aslında bir planım var ama olur mu bilmiyorum.''

'' Neymiş bakalım o plan?''

'' Şöyle ki...''

...........................

Bir aydır çalıştığımız o etkinlik günü sonunda gelmişti. Bu etkinliğe çok şey borçluydum aslında Minho ile yakınlaşmamı hatta, Minho'nun benden hoşlanmasını sağlamıştı.

Changbin hyung sabah, bana dans klubün de toplanacağımız ve son kez tekrar yapacağımıza dair mesaj atmıştı. Üzerimde ki gerginlik ile nasıl tekrar yapacağımı bilemesem de oraya gelmiştim ve herkesin toplanmasını bekliyorduk.

Chan hyung, Changbin hyunga doğru eğildi ve '' Minho mesaj atmış geç gelecekmiş siz tekrarı yapın diyor.'' dedi. Yakınlarında olduğum için istemeden bende duymuştum.

'' Zaten aramızda en iyilerden biri o bir sıkıntı olacağını sanmam yapalım.'' diyerek de Changbin hyung fikrini söylemişti. Chan hyung onaylar anlamda kafasını salladı ve herkese yerlerine geçmesini söyledi.

..........................

Son kez tekrar yaptıktan sonra bir kaç saat geçmişti ki etkinliğin başlayacağı saat gelmişti. Kıyafetlerimizi giymiş ve hazır şekilde bekliyorduk. Minho'da gelmişti ama geldiğinden beri yüzüme bakmıyordu. Gerçekten her şeyin içine etmiştim. Her şey yaptığım plana bağlıydı şu an o yüzden yanına gidip de konuşamıyordum.

Sunuculardan birisi adımızı söylediğinde neredeyse herkes derin bir nefes verdi ve sahneye doğru yürüdük. Herkes yerlerine geçtikten sonra müzik verildi ve başladık.''JoGiyO NooNA HoKsHİ NaMcA ChİnGU iSseYyo?'' ( Şaka şaka tabi ki de bu değil...)

( Siz burda ilk başta söyleyenin ve en sonda söyleyenin Minho olduğunu hayal edin :).)

İlk önce Minho başlamıştı o yüzden biraz gerginliğim azalmıştı. O bitirip ben başladığımda Minho ile dans etmeye de başlamıştık.

........................

Rahat bir nefes verip platformdan aşağıya indim ve soyunma odasına doğru ilerledik. Herkes çok iyi yaptık diyerek birbirini övüyordu ve beşlik çakıyorlardı. Tam o sırada Minho ile göz göze geldik. Sakinleşmiş olan kalp atışım sanki hiç yavaşlamamış gibi tekrar eski hızına geldi. Yine de sakin olmaya çalışarak hafifçe gülümsedim. Minho ilk önce şaşırdı ama o da gülümsememe karşılık verdi. Bu iyiye işaretti her şey bitmiş sayılmazdı.

........................

Solo sahnem için çağırılmayı bekliyordum. O kadar çok gergindim ki Hyunjin, Seungmin ve Jeongin beni rahatlatmaya çalışıyorlardı. Gerçi çok da başarılı değillerdi ama düşünmeleri yeterliydi bunun için.

Sunucu kadın adımı söyleyince oturduğum yerden ani bir hızla kalktım. Hyunjin ellerimi tuttu ve '' Unutma çok sakinsin derince al ver.'' dedi ve nefes alış verişini elleriyle gösterdi. '' Hyunjin doğum yapmıyorum sakinim ben.'' dedim kendimi inandırmaya çalışarak. Ellerimi ondan çektim ve sahneye çıktım.

Sunuculara gülümseyerek mikrofonun önüne gittim ve derince bir nefes verdim.

'' Şarkıya başlamadan önce söylemek istediğim bir şey var. Bir kaç gün önce bir olay yaşandı ve ben birisinin kalbini çok kırdım.'' dedim ve kalabalığın içinde o gözleri aramaya başladım. Minho'yu bulduğumda her zaman olduğu gibi gülümsedim o ise bana şaşkınca bakıyordu.

'' Başından beri sana söylemek istediğim sözler bu şarkıda gizli, umarım beğenirsin.'' dedim gözlerimi kapattım ve gitarımı çalmaya başladım. ( Şarkı Jason Mraz - I'm Yours.)

.........................

Şarkıyı bitirip eğildikten sonra arkama bakmadan soyunma odasına gidiyordum ki kolumu yakalayan eller durmamı sağladı. Kalabalıktan dolayı kim olduğunu göremeden sürükleniyordum. Bir sınıfa girdik, kapıyı kapattı ve beni kapıya yasladı. Herkes etkinliğe katıldığı için sınıflarda kimse yoktu. Yüzünü bana döndüğünde Minho'ydu şaşırmamıştım, başka kim olacaktı zaten?.

'' Jisung sen ciddi misin?''

'' Hm hm hiç olmadığım kadar.''

'' İki gün boyunca yanlış bir şey yaptığımı düşünerek kafayı yedim ve sen Tanrım.'' dedi ve elleriyle yüzünü kapattı. Ellerimi uzattım ve yüzündeki ellerini çektim. Yere bakarak '' Ben özür dilerim. O an heyecanlandığım için o şekilde davrandım sonrasında da yüz yüze gelmeyi bekledim çünkü telefonda konuşamazdık.'' diye kendimi açıklamaya çalıştım.

Nazikçe çenemden tutarak kafamı kaldırdı ve '' Özür dilemene gerek yok, geçmişe değil şu ana bakmalıyız.'' dedi ve gülümsedi. Gözlerim istemeden dudaklarına kaymıştı, düşüncelerimden çıkmak için onun gözlerine baktım ve onun da benim dudaklarıma baktığını fark ettim.

 Gözlerim yavaşça kapandı ve onun dolgun üst dudağını dudaklarım arasında hissettim.





Yarabbim sonunda Yarabbim 🤲🤲🛐

YUÁNFÈN•缘分 | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin