Bölüm 14: KOKU

36.9K 1.6K 91
                                    

Bölüme başladığınız tarihi ve saati buraya yorum olarak bırakabilirsiniz!

Bölüm Şarkısı: Nightcore - Boulevard of Broken Dreams

***


Bölüm 14: KOKU

Öğle yemeğini Aras'la beraber şirketten uzak bir yerde yemiştik, sessiz ve sakin bir yemek olmuştu. Akhoroz ikizleri hakkında yorumlarımı dinlemiş ve bazı konularda bana açıklık kazandırmıştı. Merve'nin aile konusunda hassas olduğu için soracağı soruların çoğunu yuttuğunu söylemiş ve eğer ki onunla öğle arasına çıksaydım Aras Bey'imize göre kesinlikle her şeyi bozarmışım...

Aras'ın bu gibi göndermelerini yok sayarsak, yaşları ve özel hayatları hakkında birkaç bilgi edinmiştim. İkizler 26 yaşındaydı, Merve'nin nişanlısı vardı ve zevk uğruna nişanlısını aldattığını öğrendiğimde, içtiğim kola ineceği yeri beğenmemiş gibi burnumdan ve gözümden çıkmaya çalışmıştı. Böyle absürt tepkiler verdiğim için Aras, 'Benim yanımdayken kola içme,' demişti ve buna hiç itiraz etmemiştim çünkü ne zaman kola içsem, insanlığım ile arama kilometrelerce mesafe giriyordu.

Şirkete geri döndüğümüzde odama gelen giden olmamıştı, bazen lavaboya giderken Hande ile karşılaşıyordum fakat kadın beni gördüğü anda gözleri farklı şeylere odaklanıyor, sanki ben yokmuşum gibi davranmaya çalışıyordu ki bu hareketleri oldukça dikkatimi çekiyordu. Aras'ın ortalıklarda olmadığı bir gün bu kadının hakkımda neler bildiğini öğrenmek istiyordum her ne kadar kadının işine mâl olacak olsa bile... Çünkü tanımadığım insanların benim hakkımda bir şeyler bilmesi beni tedirgin ediyordu. Bu tedirginlik Aras, Berk, Rüya ve Mete gibileri için de geçerliydi. Hepsi benim hakkımda bir şeyler biliyorken ben sadece görünenleri biliyordum ki bu görünenlerin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Çıkış saati gelip çattığında raflardan adını beğendiğim ve arka kapak yazılarından etkilendiğim birkaç kitabı da alarak Aras'ın odasına dalmıştım ki bu ani dalışım kapı tıklatmayı içermediği için Aras'ı uygunsuz bir anda yakalamıştım.

Bir stadyum inşaatı için anlaşma yapacağı şirket görevlisine, Mert ile birlikte bir sunum anlatıyordu. Tüm gözler beni bulduğunda, milyonlarca özrü art arda sıralayarak odadan çıkmış ve sekreter Hande'den, Berk'in odasını öğrenerek toplantı bitimini Berk'in odasında beklemeye karar vermiştim.

Son dört saatim böyle geçmişti ve günüm hâlâ aynı sıkıcılığı ile devam ediyordu. Şimdi Berk'in odasında ve bilgisayarının başında, Berk'in gözetimi altında kardeşimin sosyal ağlar üzerindeki profillerini takip ediyor ve hakkında paylaştıkları kadar bilgi ediniyordum. Böyle yapınca kendimi oğlunu kontrol eden anneler gibi hissediyordum.

Kapının açılmasıyla birlikte Berk'in sandalyesinden hızla kalkmış ve "Hah! İşte halloldu, bu kadar basit, bunu mu çözemedin ya..." diye kıvranarak yalan söyledim. Berk kaşlarını çatarak ilk önce bana sonra kapıya baktığında kapının açıldığını ve içeri giren, öfkeli bakışlarıyla neredeyse odayı ateşe verecek olan Aras'ı daha yeni fark etmiş olacak ki, "Sağ ol ya," diyerek bilgisayarı hızla kapattı.

Aras gözlerini, gözlerime dikip üstüme yürümeye başladığında derin bir nefes alıp omuzlarımı dikleştirdim ve geri basmak için çırpınan ayaklarıma bütün irademle karşı gelerek olduğum yerde umursamazca dikilmeye devam ettim.

YERALTIWhere stories live. Discover now