Bölüm 16: BULUŞMA

25.6K 1.5K 49
                                    

Bölüme başladığınız tarihi ve saati buraya yorum olarak bırakabilirsiniz!

Bölüm Şarkısı: Nightcore - I Was King

***


Bölüm 16: BULUŞMA

Aras'ın son kelimeleri ortama panik dalgası yüklerken birbirlerine sorarcasına bakan insanları inceliyordum. Hepsi zannımca büyük iş adamları ve kadınlarıydı ya da o havayı uyandırmak adına hepsi takım elbiseli ve düz renk elbiseler giymişlerdi, aralarında tek tük benim gibi genç ve rahat giyinenler vardı.

Etraftaki insanlara göre oldukça tezat olan halimi umursamadan ringe doğru adımlamaya başladığımda Aras gözlerini bana dikerek, "Buraya gel," dedi düz bir sesle. Birçok şaşkın göz bana dönerken Aras'ın koltuğuna doğru ilerleyip yanında durmaya başladım. Aras bana sırtını dönerken, "Üç kişi," dedi, sesi soğukluğunu koruyordu.

"Üç kişi Yeraltı'na ve dolaylı yollardan bana ihanet etti," diyerek devam ettiğinde büyük bir sessizlik oluştu.

"Burası..." dedi, "Burası gerçek dünyanın adaletsizliğinden kaçınılan bir sığınma noktası. Öyle olduğunu varsayacaktık, değil mi?" Aras'ın sakin ama bir o kadar da soğuk olan sesi, sessiz ortamda çığlık çığlığa dağılıyordu. Yeraltı'nda gördüklerim ve burası hakkında duyduklarım şimdi de Aras'tan duyduklarımla zıt düşüyordu. Burası her daim benim için kötülük barındırıyordu, karanlık ve sahteydi ama demek ki başkaları için daha büyük anlamlara sahipti.

"Biliyorsunuz, burası sadece kafes dövüşlerinden, fuhuştan ya da kumardan oluşmuyor. Bunları buraya siz getirdiniz," son cümlesinde sesinin gürlüğü bulunduğumuz yerde iki defa yankılanıp kulağıma ulaşmıştı.

Aras sessizleşip etrafına bakındığında onaylarcasına mırıldanmalar da yükselemeye başlamıştı. Demek Yeraltı'nın var olma amacında illegal işler yoktu? Kaşlarımı çatarak tüm dikkatimi Aras'a verdim, meraklanmıştım. Buradan nefret etsem de annemin nasıl bir yerde yaşadığını bilmek istiyordum.

Mırıldanmaların arasında bir adam öne çıkarak, "Burası," dedi içtenlikle ve devam etti: "Kendimi, kendim gibi hissettiğim tek yer." Adamın itirafı üzerine daha da çok kişi başlarını sallayarak mırıldanmaya başladı.

Aras bir süre etrafını dinleyip inceledikten sonra, "Burası özgürlük," dedi, gözlerimde Bülent Soykan canlanmıştı. Mahkemedeyken buranın 'özgürlük' olduğunu dile getirmişti ama 'özgürlük' de kişinin bakışına göre değişen bir kavramdı.

"Kaçtığınız dünyanın yapay versiyonu. Burada yönetende, yönettiğinizde kendinizsiniz."

Aras'ın hâkimiyeti gittikçe artarken yüzündeki ifade de anlam veremediğim bir şekle bürünüyordu. Sürekli çatık olan kaşları hafifçe gevşemiş ve yüzüne donuk bir ifade yerleşmişti. Sanki rahatlama vardı gevşeyen kaşlarında, donuk yüz ifadesindeyse gizlediği duygular vardı... Gözleri, önünde pür dikkat onu dinleyen insanlar üstünde geziniyordu, bir anlığına Aras'ın gözlerinde hüznü görür gibi oldum ve bakışlarını takip ederek, en az yüze yakın suratı tekrardan inceledim. Kadınlar ve erkekler, gençler ve yaşlılar hepsi dikkatle Aras'a bakıyordu. Yüzlerinde korku, telaş, sinir, merak gibi binlerce duygu vardı. Tekrar düşündüm. Burası nasıl özgürlük olabilirdi ki? Karanlık, sahte bir şehirdi. Bu kadar insan neyden, neyin adaletsizliğinden kaçıyordu? Belki de Yeraltı düşündükleri gibi kaçış noktasıydı fakat özgürlük değildi. En azından benim için.

YERALTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin