Bölüm 23: CEVAPLAR

37.7K 1.6K 177
                                    

Bölüme başladığınız tarihi ve saati buraya yorum olarak bırakabilirsiniz!

Bölüm Şarkısı: Blake Shelton - Sangria

***


Bölüm 23: CEVAPLAR

Gözlerimi kasvetli bir sabaha aralamıştım. Gökyüzünü saran gri bulutların kasveti içime kadar işlemişti. Dün akşam Aras'a söylediklerim hatta onun için düşündüklerimse şimdi yüreğime yük olmuş gibi hissediyordum.

Yorganıma biraz daha sarınarak, pencere camına çarpan ince yağmur damlalarını izledim bir süre yorgunca. Daha sonra ağır hareketlerle doğrularak camın önündeki koltuğa ilerleyip elimi cama yaslayarak aynı ağır hareketlerle koltuğa yerleştim. Yağmur taneleri camdan usulca süzülürken denizin dalgalarına odaklandım. Kıyıyı dövercesine yükselen dalgalar ruhumun derinlerindeki hislerin açığa çıkmasına sebep oluyordu. Bir diğer yandan esen rüzgârlar, zihnimi sarmalayan cevapsız düşünceleri etrafa dağıtıyordu.

Yağmur yavaş yavaş şiddetlenirken, yükselen dalgaları izlemeyi bıraktım ve cama çarpan yağmur damlalarına bakmaya başladım. Her bir damla, cama çarpıp yavaşça süzülüyorlardı ve önlerine yeni bir yağmur damlası çıktığında onunla karışarak süzülmeye devam ediyordu.

Bu düşünce, aklıma Kûra'nın söylediklerini getirirken derin bir nefesi yavaşça verdim. Partide yanımıza geldiğindeki konuşmamız kafamı fazlasıyla karıştırmıştı. Mete'nin adamı olmadığını söylemişti ama Mete'ye çalıştığından adım kadar emindim çünkü Tamer, arkadaşlarımla birlikte kaldığım eve bir dolu şarjörü boşaltan kişi, Kûra'dan kendi adamları olarak bahsetmişti.

"Aras Nehri'ni, Hazar Deniz'ine bağlayan Kûra Nehri'yim."

Kûra'nın sesi zihnimde yankılanırken oturduğum koltuktan kalktım ve birkaç adım ilerimdeki çalışma masasına geçerek katlayıp kenara koyduğum kâğıdı açtım. Kalemi tekrardan elime alarak, sandalyeye oturdum ve kâğıdın üstüne yazmaya başladım.

9- Kûra Aksoymaz kim? Aras ve benden ne istiyor?

Daha sonra restoranda geldiği geceki duraksamasını hatırlayarak, bir soru daha ekledim listeme.

10- Ona ne oldu?

Soruların altındaki şema kâğıdını çıkartarak bir köşeye, "Kûra Aksoymaz," yazdım. Mete'nin, Aras'ın ve benim ismimden bir ok çıkartarak Kûra'nın adına çektim, arada oluşan boşluğa da kocaman bir nokta koydum. Bu nokta, bir düğümdü aslında... Çözmem gereken bir başka düğüm, cevabı olmayan bir başka soru...


Saatler sonra kendimde odadan çıkma enerjisi bulduğumda hızla banyoya duş almaya girmiştim. Yine aynı hızla -dikişlerim her ne kadar zorlasa da- banyodan tertemiz bir şekilde çıkmış ve üstüme salaş kıyafetler geçirmiştim. Saat çoktan öğleni geçmişti.

Evin içinde yine dünkü ölüm sessizliği vardı. Büyük ihtimal Aras evde yoktu yine de odasını kontrol etme gereği hissederek, kapısını aralayıp odasının içine göz attım. Dün akşam gördüğüm tahta sandalye odada değildi etrafta halat da Aras da görünmüyordu. Odadan çıkarak kapıyı ardımdan kapattım ve merdivenleri inmeye başladım.

Her hızlı adımım bana enerji verse de, sağ tarafımın her kasılması tüm vücuduma ufak acı tohumları ekiyordu. O acı tohumlarıysa hızla filizlenerek bedenime uyarı sinyalleri yolluyordu. Dün Aras'ın parmakları dikişlerimi zorlarken hiçbir şey hissetmeme rağmen şimdi canımın yanması da tuhafıma gitmişti.

YERALTIWhere stories live. Discover now