AFFET "IX"

871 44 43
                                    

Aşk, sevgi...

Kulağa çok hoş geliyor dimi?

Sevmek, sevilmek, güvenmek, güzel şeylerdi...

Ama bir o kadar da tehlikeli ve korkutucu...

Burnuma gelen hoş koku uyanmama izin vermiyordu. Bu öyle bir kokuydu ki aldığım her nefeste sanki ilk defa nefes alıyormuşum gibi geliyordu.

Başımı biraz daha sert ve sıcak yüzeye bastırıp burnuma gelen hoş kokuyu ciğerlerime derin derin çektim.

Kulağımın dibinde atan sesle her ne kadar huzursuz olsamda başımı kaldırmak istemiyordum ta ki kulağıma dolan erkeksi ses tonundan önce.

"Günaydın."

Başımı hafif kaldırdığım da kokunun sahibiyle göz göze geldim. O kadar güzel bakıyordu ki içime derin nefes çekmeme sebep oluyordu.

"Günaydın." Bir süre daha Emir'in gözlerine baktığım da bulunduğum durumun yeni farkına varmıştım, şuan Emirin üzerinde bacaklarının arasındaydım, panikle üstünden bir hışımla kalktım.

Battaniyeyi göğüslerime bastırarak korkuyla Emir'e baktım. Benim üzerim neden çıplaktı??

"Emir, yapmadım de." Olayın şokuyla titriyordum, Emir'in birazdan dudaklarımdan dökülecek sözlerle büyük ihtimal bayılacaktım.

"Dün gece harikaydın demek çok isterdim ama korkma düşündüğün şey olmadı. Dün gece kabus görüyordun, çokta terlemiştin hasta olma diye üstünü çıkarttım fazlası olmadı."

Söyledikleriyle nefesimi rahatça dışarı bıraktım dün gece söylediği gibi kabus görmüştüm ama sonrasını yarım yamalak hatırlıyordum.

Battaniyeyi göğsüme biraz daha bastırıp Emir'e bakmadan kenardan kıyafetlerimi alarak üzerime geçirdim.

"Bir daha ne olursa olsun bana dokunma!" Battaniyeyi kenara atıp ayağa kalktım.

"Sen benim sırtımdan kurşunları çıkarttın, ben senin üzerine çıkartmışım çok mu?"

Kaşlarını havaya kaldırmış benden bir cevap bekliyormuş gibi bakıyordu ama ona cevap vermeyecektim.

Mutfağa gidip kendime su doldurdum, birkaç yudum içip kendime gelmeye çalıştım ama pek faydası olmuyordu.

Bardağı tezgaha sertçe bırakıp camdan dışarıyı izlemeye başladım. Elif hâlâ gelmemişti, ona ayrı sinirliydim geldiğin de muhakkak hesabını soracaktım. Beni Emir'den koruyacağını söylüyordu ertesi gün ormanın içinde ki kulübede beni onunla tek başıma bırakıyordu.

"Derin!" Duyduğum sesle gözlerimi sinirle kapattım.

"Efendim Emir!" Homurdanarak pencerenin önünde arkamı döndüğüm de irkilerek iki adım gerileyerek pencerenin pervazına tutundum.

"Ne ara geldin sen buraya ya?" Emir bayağ bayağ toparlamıştı, daha iki saniye önce sesi uzaktan geliyordu şimdi ise yanımdaydı.

"Az önce, sesin soluğun çıkmayınca merak ettim. napıyorsun sen burada?"

Pencereyle Emir arasında sıkışmıştım, kenardan geçip arkasına geçtim o da bana doğru dönüp pencerenin pervazına yaslanmıştı.

"Nefes almaya çalışıyorum, sen de Maşallah iki günde iyi toparladın ben bir hafta boyunca ayağa kalkamazsın sanıyordum."

"Sayende güzel ilgilendin, sağol."

Başımı sallayıp gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım. "Elif gelince gidersin o zaman artık daha bana ihtiyacın kalmadı."

GİRDAP (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin