TIKIRTI 'XXVI'

337 18 0
                                    

TIKIRTI 'XXVI'

Emir'le telefon da görüşmemizin ardından daha yarım saat olmadan hemen gelmişti. Ona sadece banyoya girdiğini söylediğim de banyonun her bir noktasını aradıktan sonra birkaç telefon görüşmesi yapmıştı ardından da kameralara bakmak için odadan çıkmıştı.

Emir gideli iki saat olmuştu kapıya da her ihtimale karşılık adam koymuştu ama adam karşı odanın orada gizlice odamın kapısını kontrol ediyordu.

Arkam kapıya dönük bir şekilde camdan bakarken aniden açılan kapıyla önümü kapıya döndürdüm, Emir gelmişti, yüzünden anladığım kadarıyla odama gelen kadınla alakalı hiçbir şey bulamamıştı.

Yatağın kenarına çöküp oturduğun da sabit bakışlarımla Emir'e baktım ama o odaya girdiğinden beri başını kaldırıp bana bakmamıştı ya da bakamamıştı mı anlamadım. Belki de olan her şeyden kendini suçluyordu veyahut şuan aklını kurcalayan başka şeyler vardı dikkatini dağıtmamak için bana bakmıyordu.

Bu aramızdaki sessizlik her dakika boyunca artmaya başlamıştı ve benim de artık sabredecek halim kalmamıştı.

"Sonuç?"

Sesimi olabildiğimce soğuk tutmaya çalışarak sorduğum sorunun ardından başını kaldırıp bana bakmıştı. Bana baktığı her saniye göz bebekleri bi o kadar büyüyor yeşil hareleri adeta kayboluyordu. Dudaklarını da birbirine bastırmak bembeyaz olmuştu, dişlerini de büyük bir kuvvetle sıkıyordu bunu çenesinden kolaylıkla anlayabiliyordum.

"Kim olduğunu bulamadın dimi?"

Bu sefer ki sesim az öncekine nazaran çok daha sert çıkmıştı, bedenime yayılan her bir sinir hücrem dilimle adeta dışarı çıkmak istiyordu.

Emir bana bakmayı kesip ayağa kalktığın da yüzüne bakmayı sürdürebilmek için bende başımı kaldırdım, bana doğru yürümeye başladığın da içimdeki öfkenin yerini aniden korku aldı. Sinirden titreyen her bir hücrem şimdi korkudan veyahut heyecandan bu iki duyguyu hiçbir zaman ayırt edememiştim ama titriyordum.

Gözlerimi kapatıp Emir'in kokusunu, sesini yakından duymayı bekliyordum ama öyle bir şey olmadı. Emir yanımdan geçip pencerenin yanında durarak bakışlarını aşağı caddeye çevirmişti.

Hissettiğim hayal kırıklığı ile rahatlamayla derin nefes alıp yatağa doğru ilerledim az önce Emir'in kalktığı yere oturduğum da ellerimi yatağın iki yanına koyarak parmaklarımın arasında kalan nevresimi tüm gücümle sıkmaya başladım. Şuan odama giren o yabancı ama aynı zaman da tanıdık kişi kafamı karıştırmıyordu, zihnimi meşgul eden sadece Emirdi.

Aramızdaki sessizliği bozan bu sefer Emir'in çalan telefonu bozmuştu. Telefonu açıp kulağına koyduğun da bir süre hareketsiz bir şekilde karşı tarafı dinliyordu ama ortam aşırı sessiz olmasına rağmen karşı tarafın en ufak bi cızırtısı bile dışarı yayılmıyordu. Birkaç saniye sonra telefonu kapattığın da parmaklarını izledim önce birisine mesaj yazmış ardından uzun parmaklarını ön cebine uzatıp sigarasını çıkarmıştı sigarasını dudaklarını kıstırdığında uzun parmakları tekrar ceplerine gitti önce ön ceplerini yokladı ardından arka ceplerini, aradığını bulamamış olacak ki sinirle söylenip sigarayı dudaklarından aldıktan sonra kutusuna geri koyup cebine sıkıştırdı.

"Belli ki bir şey bulamadın bu saatten sonra da bulamazsan bence artık gidebilirsin."

Dakikalardır gözlerimle buluşmayan gözlerini, gözlerime çevirdiğin de ürperdim. Bir insan nasıl bu kadar korkunç bakabilirdi?

"Sabır Derin, sabır."

Tek söylediği bu oldu tekrar başını cama çevirip sessiz haline geri döndü.

GİRDAP (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin