HİKAYENİN ESAS OĞLANI 'XVIII'

569 24 77
                                    

BU BÖLÜM AŞIRI ŞİDDET İÇERMEKTEDİR, PSİKOLOJİSİ GÜÇLÜ OLMAYAN KİŞİLERİN OKUMAMASINI RİCA EDİYORUM!

BU BÖLÜM AŞIRI ŞİDDET İÇERMEKTEDİR, PSİKOLOJİSİ GÜÇLÜ OLMAYAN KİŞİLERİN OKUMAMASINI RİCA EDİYORUM!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

HİKÂYENİN ESAS OĞLANI 'XVII

Insanı andıran tek çiçek benim için papatyalardı. Kimisi taşı delip büyüyordu kimisi de ilgisiz kalınca soluyordu.

Ben ilgisiz kalınca solan bir çiçek asla olamadım. hep güçlü olmak zorundaydım hep o taşı yarıp başımın çaresine bakmam lazımdı. Her ne kadar üzerime basıp geçselerde ayağa kalmam lâzımdı çünkü benim bu hayatta nazlanacak kimsem yoktu...

Hapishanenin camının önündeki beyaz papatyada nazlı olanlardandı, bir gün su verme hemen solmaya başlıyordu.

Bugün günlerden 27.03.2021 günlerden cumartesi saat 12.27 Emir'i görmediğim 127'nci günüm. O gün onu son kez görmüş ardından da bizzat ben hastane polisine kendim hakkında şikayette bulunmuştum.

Emir ölmüştü onu ben öldürmüştüm. Ellerim de hâlâ onun kan kokusu vardı, zihnimdeyse onu vurduktan sonra yüzünde oluşan o tebessüm.

Acı dolu değildi mutluydu... ölürken mutluydu, çünkü istediği olmuştu, ölümü sevdiğim dediği kadının elinden olmuştu.

Emir'in ne ruhu ne de bedeni yanımdaydı artık, evrende bile varlığı yoktu. Bu dünyada artık Emir Şahmaran yoktu!

Papatyanın yapraklarını okşayıp yatağıma geldiğim de çekmeceden Emir'in öldüğü gün boynunda olan kolyeyi elime aldım. Kolyenin arkasını çevirip parmağımı yazının üzerine bastırdım ismim yazılıydı. Aylarca o kolyeyi neden hiç boynundan çıkarmadığını hep merak etmiştim meğer adım yazılıymış öldüğü gün öğrendim.

Emir'in cenazesine bile katılamamıştım, gömüldüğü gün içerideydim. Aradan aylar geçmesine rağmen hiçkimse ziyaretime gelmemişti. Zaten kimi bekliyordum ki? Sonuçta ben onların oğullarının katiliydim...

Karıncayı bile incetemeyen ben, bir insanın katili olmuştum. Ben sevdiğim adamın katiliydim...

Hapishanenin gıcırtılı kapısı açıldığın da herkes koşarak gardiyanın yanına koşmuştu. Sevdiklerinden mektup gelmişti. Herkesin mektubunu verip hepsi bir köşeye çekildiğin de elinde ki son mektuba bakıp adımı söylemişti.

Adımı anmasıyla bakışlarımı gardiyana çevirdiğim de bana bakıp bağırmaya başlamıştı. "Ne bakıyorsun öyle aval aval gel alsana mektubunu bir de ayağına mı getiricem?"

Ayağa kalkıp ağır adımlarla gardiyanın yanına gelerek mektubumu elime aldığım de gardiyan koğuştan çıkıp kapıyı sertçe kapatmıştı.

Yatağıma geri dönüp mektubu açmaya başladığım da kalbim deli gibi atıyordu. Kimden gelmiş olabilirdi ki? Belki de Seher bir ihtiyacım var mı diye sormak için yazmıştı. Mektubu açıp satırlarını okumaya başladığım da boğazım düğümlenmistim..

GİRDAP (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now