3. Bölüm

3.2K 583 293
                                    

⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖


3. BÖLÜM: Çark-ı Muamma

Bir insanın hayatı bir gecede değişebilir miydi?

Belki...

Ama benim hayatımda pek bir değişiklik olduğu söylenemezdi. Sabah uyandığımda telefonumda 43 mesaj vardı. Pek alışık olduğum bir görüntü değildi bu. Mesajları açtığımda o kadar da heyecanlanacak bir durum olmadığını anladım. 6 kişi daha bana hoş geldin yazdıktan sonra kendi aralarındaki konuşmalara geri dönmüşlerdi. Daha sonraki konuşmalarda bana hoş geldin yazmayan 4 kişi daha vardı. Ben de sadece bana hoş geldin yazanların isimlerini kaydettim.

Atara atar gidere gider minik serçeler...

Sena'nın bff'i Özge de vardı bu dört kişinin içinde. Haspam, ben de sana çok meraklıydım sanki. Sana hoş gelmediysem ben seni hiç hoş bulmadım...

Diğer üçünü tanımıyordum. O yüzden çok üstünde durmadım. Bana hoş geldin yazanları bir noktayla alıntılayıp genel bir 'hoş buldum' yazdım.

Sosyal ilişkiler konusunda noksan olabilirim ancak adab-ı muaşeret nedir bilirim. Her neyse sıfır arkadaşa sahip biri olarak bunları kafaya takmayacağım. Bugünkü buluşma için henüz kararımı vermedim. Gitmek istesem de korkum beni geri planda tutuyordu.

Yine de her ihtimale karşı düzgün bir şeyler giyinmem gerekiyordu. Bu yüzden de dolabımın önünde geçirebileceğim yaklaşık 15 dakikam vardı. Neyse ki oldukça düz bir insan olarak düz bir tarzım vardı.

Dolaptan koyu renk, yüksek bel Jean'ımı ve siyah bol bir kazağımı çıkarıp üstüme geçirdim. Kazağımın 'V' yakası biraz derindi ve ben kolay hastalanan biri olduğum için küçük bir dokunuş daha yaptım ve yine siyah bir fuları boynuma bağladım. Makyaj kültürü olan biri değildim. Makyaja hiçbir zaman saatlerimi ayırmadım. Basit bir BB krem sürdükten sonra rimel ve nar çiçeği renginde bir rujla görüntümü noktalandırdım. Çiçek esanslı parfümümü de sıkınca tamamen hazır olmuştum.

Kahvaltı faslını es geçtim. Genelde böyle bir faslım da olmazdı zaten. Siyah pelüş montumu giyip çantamı da aldıktan sonra evden çıktım. Her zamankine göre bir tık daha özenli olduğumu kabul ediyorum ancak hala ortalama süslenme seviyesine kilometrelerce uzaktım. Bu durumdan oldukça memnun olduğumu da eklemem gerekiyor sanırım.

Dışarıda dünkü yağmurun yerlerde bıraktığı ıslakla birlikte kuru bir ayaz karşıladı beni. Montumun fermuarını boğazıma kadar çektim. Fular çok da bir işe yaramamıştı anlayacağınız.

Çantama gelişi güzel attığım telefonumu ve kulaklığımı çıkarıp hazırladım. Kulaklıklarımı kulağıma taktım ve telefonu cebime bıraktım. Ellerim cebimde hızlı hızlı durağa doğru yürüdüm. İnsanların işe gitme saati olduğu için durak bir hayli kalabalıktı. Duraktaki yüzlere de az biraz aşinaydım. Hiçbirimiz birbirimizi tanımasak da aramızda bir kader ortaklığı varmış gibi herkes birbirine gülümserdi. Ben de durağa geldiğimde herkese gülümsedim. Buna karşın kimse konuşmazdı ben de konuşmadım ve müzik listemi karıştırıp yabancı bir slow şarkı açtıktan sonra otobüsü beklemeye başladım.

Ç.T. Adaletkoridoru.comHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin