Giriş

8.6K 747 87
                                    

Kendi hayatında başrol olmaya çalışan,  bu uğurda yeni bir amaç edinen genç bir kızla tanıştırayım mı sizi? Ya da o anlatsın size kendini...

⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖

Ben Elif, Elif Levla Gülaçar.

Nüfus cüzdanımı görmeyen diğer herkes için sadece Elif'im. Kendim için de Elif'ten ibaretim...

Elif, herkesin bildiği gibi Arap alfabesinin ilk harfi, şeklinden dolayı zarif uzun boylu anlamında kullanılıyor. Herkesin dilinde birsöz Elif gibi olmak diye... Bunun ötesinde dostluk anlamına da gelir ve bu yönüyle kesinlikle beni ifade etmiyor. Dost canlısı, arkadaşları olan biri değilim. Hiç mi dostum yok?

Var elbet, bir sürü hem de. Yaşayan ama nefes almayan dostlarım var. Şarkılar ve bazen de şiirler dostum benim. İçimde sonsuz bir repertuar var. Beni azarlayan, beni destekleyen, öğütler veren ve beni anlayan dostlarım şarkılar...

Levla'ya gelince...

Kimsenin pek bilmediği, benim de daha önce babaannem dışında kimsede görmediğim ikinci adım. Dürüst olmam gerekirse pek kullanmak istemiyorum ismimi, kimseye söylemiyorum bu yüzden. Çünkü Levla, var olması gereken her şey yani ihtiyaçlar demek ve ben kimse için ihtiyaç değilim. Kendim için bile...

İsmimi duyan yanlış anlıyor, Leyla demek istediğimi sanıyor, öyle olmadığını söylediğimde de anlamını soruyorlar. İşte bu yüzden kimseye söylemiyorum artık ikinci adımı. Hem zaten ikinci. Bana benzeyen tek yanı da bu...

Ben Elif, Elif gibi dimdik ayaktayım.

Mucizelere inanırım ama bana uğrayacaklarına inanmam.

Sevgiye inanırım ama sevileceğime inanmam.

Kimse benim için bir şey yapmaz, ben de kimse için bir şey yapmam. -Bir kişi hariç-

İnsanlar beni anlamaz, ben onları canım yanacak kadar iyi anlarım..

Bir kez düştüm, İstanbul'a geldiğim gündü...

Düştüğüm yerden yaşamaya devam ettim. En dibi iyi bilirim ben. Tek bir iyi yanı vardır dipte olmanın. En dipteyken düşmezsiniz. Buna tutunarak yaşadım ben. O yüzden düştüğüm yerden kalkmadım. Çünkü kalktıkça düşeceğimi biliyordum.

Olduğum yeri sevmesem de saygı duyuyordum. Daha iyisine hazır değildim ama olduğum yere aşinaydım.

Sonra birden birileri aşağı baktı ve beni gördü. En dipte olmanın o andan sonra hiçbir cazibesi kalmadı.

Bana ellerini uzattılar ama korktum. Gözlerimin içine baktılar gözlerimi kapattım. Israr ettiler, duymazdan geldim.

Her şey bir çark oyunuyla başladı. 

O çark beni gözlerimi açmaya, duyduklarımı dinlemeye zorladı. O çark, o kuyudan çıkmak için elimi uzattırdı.

O çark beni Ç.T. ile tanıştırdı. 

Herkesin duyduğu, kimsenin tanımadığı, herkesin sevdiği benim yargıladığım Ç.T. bir anda hayatıma girdi...

Onları tanıdım,onları anladım, onları sevdim...

Onu tanıdım, onu bazen anladım, onu...

Bu benim kendimi bulma hikayem, kendimi tanıma hikayem ve hatta kendimi sevme hikayem...

Bu benim Levla olma, birinin Levla'sı olma hikayem...

⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖

İşte yeni bir serüven farklı bir konu ve farklı yönlerini gösteren bir ben...

Hikayenin tek bir türü yok. Renklerle ifade etmeye çalışacak olursam gri bir sayfaya sıçrayan gökkuşağı renkleri ve siyah derdim...  Medyaya da kafamın içini temsili olarak görmeniz adına bir görsel bırakıyorum.

Kaptan-ı Derya ile eş zamanlı yayınlamak istiyorum ancak o haftaki ilgiye göre de değişebilir tabi. Benim için zor ama en azından sizin için keyifli bir serüven olmasını diliyorum❤

İnstagram:liveyourlife319 🌸
Twitter: Cherrange 🌸

Ç.T. Adaletkoridoru.comHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin