Bölüm 16:

127 6 0
                                    

Gamze Polat;

Uçaktaki yerimi alırken, pencereye doğru baktım, sonunda gidiyordum işte, uçak kalkınca sırt çantamı ayaklarımın yanına koyup içinden kulaklıklarımı çıkarttım, günlüğüme geçen sene bu sıralar neler yazdığıma baktım.. sonra ondan önceki seneye..

Ben yalnız büyüyen bir kızdım, ben çok güçlü bir kızdım, ben her şeyin üstesinden tek başına gelebilecek bir kızdım.

Yıllar önce, mevsimlerden yaz, bir sabah, Eyfel'in karşısında piknik yaparken Ali'yle sevgili oldum, çünkü o bana kendimi değerli hissettirdi, o beni özel hissettirdi, çünkü o beni sevdi aynı zamanda sevmeyi öğretti. İyi bir öğretmen değildi ama ben çok iyi bir öğrenciydim, hayat bir okul gibiydi, sınavlardan kaldığım oldu, ama okula hep devam ettim.

Annem mesela, Serkan abim eve mutsuz gelince önce Erdem abime sorardı nesi var diye, sonra odama gelip 'Serkan abin iyi değildi, ben sordum ama cevap vermedi sen git belki sana anlatır' derdi, fakat o evde benim mutsuz olduğumu gören, bana elini uzatan hiç olmadı. Çok sonra anne baba oldular bana, çok sonra tuttular elimden, annemin Asiye'ye gidipte hiç 'Bizim kız gizli gizli bir şeyler yazıyor, şiir, hikaye gibi, biz sorduk ama bize göstermedi, sen bilirsin, nerede yazıyor, okuyalım bizde' dediğini hiç görmedim. Çünkü onlar için Gamze güleryüzlüydü, Gamze hep pozitifti, Gamze kafasına hiçbir şey takmazdı.. bileklerimi kesene kadar..

Evet ben intihar etmek istedim, evet ben ölmek istedim, biliyorum bu şu an bana çok yanlış geliyor ama o zamanlar bunu anlayabilecek kafada değildim, o zamanlar aldatılmıştım ve çok yalnızdım.
Ben de o kızlardandım, asla bir erkek için ağlamam diyen, asla bir erkek için kendi hayatımı mahvetmem diyen, evet ben o kızlardandım.. ama ben Ali yüzünden intihar etmedim, ben ondan önce de böyleydim, ben hep yalnızdım, yapayalnız, bir gün karanlığın içinde biri beni gördü, sadece görmedi elini uzattı, benimle karanlığa gelmek istedi, beni anlamak istedi, beni sevip iyileştirmek istedi.

Ali bana her ne yapmış olursa olsun, beni bir yerde çok sevdi. Hiç sevilmemiş biri olarak bunu hissetmek o kadar değerli ki.. düşünsenize biri sırf siz seviyorsunuz diye size kahvaltı hazırlıyor, sırf okulda sınavlara çalışmalısınız diye, işlerini halledip yanınıza geliyor yardım etmeye, sırf siz daha fazla konuşun diye susuyor, sırf beni dinlemek için.. beni iyileştirmenin yollarını aradı hep, belki bulamadı ama, ben ondan önce de yaralı bir kızdım, yaralı insanlar zaten bir anda iyileşemezler.. bende iyileşemedim zaten..

Evin en küçük çocuğuyum, tek kızıyım, biliyor musunuz, annemle hiç anne kız ilişkim olmadı, çocukken o çalışırdı sonra beni alırdı okuldan, eve gelirdik, ellerimi yıkar kendime bir şeyler hazırlardım. Annem bana hiç özel olarak bir şey hazırlamadı, aslında bakınca çok kırıcı. Nasıl olsa Gamze karnını doyurur demek çok kırıcı, insan istiyor ki bir gün de sırf içinden geldiği için yapsın, Gamze sabahları kalabalıkta kahvaltı yapmayı çok sever, bugün güzel bir kahvaltı hazırlayayım demedi hiç.. ben de yalnızlığı daha çok sevmeye başladım zaten. İçime kapandıkça da, Gamze zaten bize bir şey anlatmıyor dediler ama hiç soran olmadı, Gamze iyi misin, gerçekten iyi misin diye soran olmadı.

Gülüyorum ya ben sürekli, her şey yolunda sandılar, gözlerimdeki acıyı görmedi kimse, bileklerimi kesince fark ettiler, işte bu daha da kırıcı, sanki sevilmem için, değerimin anlaşılması için başıma bir şey gelmesi gerekiyormuş gibi.

Hastanede gözlerimi açınca bile keşke ailem değilde Ali olsaydı dedim, çünkü o bileklerimi kesmeden önce de seviyordu beni, çünkü o, yalanlarıma rağmen hâlâ seviyor beni..

Günlüğüme bir şeyler yazıp, çantama geri koydum, komik bir film açıp yemeğimin gelmesini bekledim.

Uçaktan indiğimde havaalanında bavullarımı bekledim, onları alınca çıkış kapısına doğru ilerledim, Serkan abim beni orada bekliyordu, telefonda konuşurken sesi bir tuhaftı, beni görünce gülümsedi.. artık bir ailemin olmasını ve beni görünce artık gülümsemeleri hoşuma gidiyordu.

Yaralı (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now