Bölüm 32:

285 8 3
                                    

Gamze da Costa;

"O değil de, Ali çok mutlu olacak kesin!" Dedi Asiye, aynadan kendime bakıp, "Bu nasıl oldu kızlar?"

Asiye ve İdil birbirlerine bakıp, tekrar bana döndüler

"Buraya İdil için geldik, farkındasın değil mi?"

"Sorumun cevabı bu değildi" dedim gülerek

"Bence harika oldu" dedi İdil, "Hangisini alacaksın?" Diye ekledi

"Bilmem üçü de çok güzel"

"Üçünü de almayacaksın değil mi?", diye sordu alayla Asiye

"Bence almalısın, üçü de çok yakıştı" dedi İdil

"O zaman üzerimi değiştireyim, çıkalım. Ali beni bekliyor evde, ona bu güzel haberi verelim"

Üzerimi değiştirip kızların yanına döndüm, İdil'in gözleri dolmuştu, Asiye İdil'i sakinleştirmeye çalışıyordu

"Benim de ağlamak için bin tane nedenim var ama ağlamıyorum, o yüzden lütfen kimse gözlerini doldurmasın, mutluluktan bile ağlamayalım" dedim hemen

"Haklı, hadi gidip Ali'ye bu güzel haberi verelim" Dedi Asiye

Mağazadan çıktık, poşetleri arabanın bagajına koydum, "Nasıl yapıyoruz? Önce ben mi gideyim, yoksa aynı anda mi gidelim?"

"Aynı anda olsun bence" dedi İdil biraz çekinerek

Arabaya bindik, Asiye müzik açtı, arabanın içinde bağırarak şarkı söyledik

Bugünün bir de yarını var
Mutluyduk belki bugüne kadar
Ya sonra?
Ne yaparım senden sonra?
Acımadan geçer yıllar
Zamanla yalnızlık başlar
Yola çıkar pişmanlıklar

Kal, sevgini de al
Gidiyorum ben, sen hoşça kal
Bugünlerin yarınları var
Gidiyorum ben, sen hoşça kal
(Ya sonra - Levent Yüksel)

Eve geldiğimizde kapının önüne arabayı park edip kızlara baktım, "Şimdi bakın, Ali içerde öğle yemeğini hazırlıyordur, kesin mutfaktadır.."

"Bence İdil tek girsin" dedi Asiye sözümü keserek

"Hayır ya, hep beraber olalım" dedi hemen İdil

"Hadi o zaman vakit kaybetmeyelim" dedim ve arabadan indik, kapıyı açtım, içerden ses gelmiyordu

"Normalde müzik dinler, acaba evde mi değil?" Dedim fısıldayarak, ayakkabımı çıkartıp, koridora doğru ilerlemeye başladım, "Ali?" Diye seslendim

Salonu geçip mutfağa yöneldim, kimse yoktu, mutfaktan bahçeye baktım, telefonu masanın üzerindeydi, bahçeden salona geçtim, "Telefonu burada ama çıkmış galiba" dedim koltuğun olduğu yere gelince yerde bir el gördüm, geriledim..

'Hazır değilsin daha Gamze, eve gelip salonun ortasında benim cesedimi görmeye hazır değilsin daha..'

O an Ali'nin dedikleri geldi aklıma, yutkundum, İdil ve Asiye salonun girişindeydi, Ali'ye bakmadan kızlara doğru yürüdüm elimde Ali'nin telefonuyla, "Telefonu al hemen Özkan abiyi ara" dedim telefonu Asiye'ye uzatarak, bir yandan kötü bir şey düşünmemeye çalışıyordum, kızları evden çıkartım, İdil hamile olduğunu söyleyecekti, İdil mutluluğunu paylaşacaktı bizimle Ali, lütfen bir şey olmasın..

Dış kapıyı açık bırakıp salona döndüm, derin bir nefes alıp, sehpayı çektim ve yerde yatan Ali'ye baktım, uzunca baktım, bir daha hiç göremeyecekmişim gibi, dizlerimin üzerine çöküp, koluna dokundum.

Yaralı (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now