Bölüm 28

112 8 0
                                    

Ali da Costa;

Benim hastalığım bedenimin sınırları içinde ama o ben değil. Ben bedenim ve hastalığımdan oluşmaktayım ama onlar demek ben demek değil. Her ikisinin de üstesinden gelmek gerekir, fiziksel olarak olmuyorsa metafizik olarak.
(Nietzsche Ağladığında - Irvin David Yalom)

Dirseklerimi masaya dayayıp, koltukta yatan İlyas'a baktım, rüya gibiydi ama gerçekti..

"Anlatsana" dedim İlyas'a bakmaya devam ederken, "Anne olmak nasıl bir şey", Gamze de benim gibi İlyas'a bakıyordu, gülümseyip bana doğru döndü, "Hem çok güzel bir duygu hem de çok korkutucu" Dediğinde ona baktım

"Korkutucu?" Diye sordum

"Korkmak sevmek gibi Ali.. korkmak nefes almak gibi, ne kadar çok seversen o kadar çok korkarsın.. Hamileliğim boyunca İlyas da senin gibi olacak diye çok korktum, doğum sancılarım olduğu gün, bana ya da ona bir şey olacak diye çok korktum, bir gün bir telefon gelecek ve bana senin öldüğünü söyleyecekler diye çok korktum, hâlâ da korkuyorum ben.."

Masadaki elini tutmak istedim ama kendimi tuttum, "Niye söylemedin bana.. öğrendiğinde yani, niye ulaşmadın bana?"

"Eğer sana haber verseydim, zorla geri dönecektin, seni sanki mecbur bırakmışım gibi, bizimle yüzleşmeye hazır olmayacaktın.. Ben kendin gel istedim, hazır olduğunda bizi bul istedim"

"Durumu gerçekten iyi değil mi?" Diye sorduğumda gülümsedi, masadaki elimi tuttu, "İyi Ali, gerçekten iyi", elini geri çekip, "Ben İlyas'ı odasına götüreyim" deyip kalktı, İlyas'ı kucağına aldı ve koridorda kayboldu

Derin bir nefes aldım, bu nasıl oldu, ben bu durumda nasıl oldum..
gidecek misin Ali, Gamze'yi terk ettin daha önce, daha önce öldün, bir daha ölmeyi göze alıyor musun?

'İlyas senin gibi olacak diye çok korktum..'

Biliyor musun baba, senden nefret ettiğim zamanlarda bile keşke burada olsaydı dedim, çünkü beni bu duruma sen soktun, beni bu durumdan sen çıkartırsın sandım.. sana hep çok ihtiyacım oldu benim, senden nefret etmeye çalışınca bile sana ihtiyaçım vardı, mimar oldum, çünkü sen benim idolümdün, ben hep sana benzemek istedim, hep senin gibi bir baba olmak istedim.. baba, benim bir oğlum oldu, ben baba oldum, hayatında kalırsam benden nefret eder mi? O benim gibi hasta değil ki.. O benim gibi acı çekmeyecek değil mi? Sadece günün birinde babasız kalacak, bu da herkesin başına gelebilir değil mi baba..

Biraz kaldım böyle, Gamze geri dönmeyince ona bakmaya odaya doğru ilerledim, "Gamze?" Diye fısıldadım, içerden ses gelince kapıyı açıp içeri girdim, Gamze yatağa uzanmış, İlyas'ı emziriyordu, "Şey affedersin" dedim fısıltıyla, odadan geri çıkacakken, "Gelsene" dedi, üstünü düzeltti, yanına uzandım, İlyas'ı kucağıma bıraktı

"Baya akıllı bir çocuk" dediğimde gülümsedi, "Ben çocukken fazla şımarıktım" dedi kıkırdayarak, "Galiba İlyas sana benziyor"

İlyas'ı beşiğine koyup Gamze'nin yanına uzandım

Yatakta bana doğru döndü, sol elimi kafamın altına alıp bende ona doğru döndüm
"Nerelerdeydin?" Diye sordu

"Orada burada.. Bir kızla tanıştım" dediğimde gözlerini kıstı, "Hastaneden geliyordu o gün, hasta olduğunu öğrenmiş" dediğimde bir tuhaf baktı bana

"Gittiğim marketteki adamın kızıydı, çocuktu.. çocuk aklıyla bana 'evine dön, ailene dön' dedi, birinin bana dön demesini bekliyormuş gibi bende döndüm hemen"

"İyi ki döndün" dedi Gamze

Yutkunup, Gamze'ye baktım, "Bak ben 1 yıldır yoktum, yani olur ya hayatına biri girmiştir.." lafımı kesti, "Hayatıma İlyas girdi.." Dediğinde beşiğe doğru baktım, "Gidecek misin Ali?"

Yaralı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin