Bölüm 29:

95 5 0
                                    

Gamze Polat;

Kapı çaldığında dersim yeni bitmişti, Ali dönmüştür herhalde diye düşünüp heyecanla ayağa kalktım, galiba kendime bile itiraf edemediğim bir korku vardı, 'ya giderse' korkusu, 'ya vazgeçtiyse, ya kalmak istemiyorsa..'

Yutkunup kapıya doğru ilerledim, kapıyı açmadan, derin bir nefes aldım, gülümseyip kapıyı açtım

"Mesajıma cevap vermed.." duraksadım, nasıl gelmişti buraya, nasıl bulmuştu beni..

Gülümsemem silindi, oysaki onu gördüğüme ne kadar mutlu olmuştum, onu çok özlemiştim..

"Seni çok özledim" dediğinde gözlerim doldu, birbirimize sarıldık, kollarındayken çocukluğumdaki gibi koktuğu için kendimi yine her zamanki gibi şanslı hissettim, Asiye benim çocukluğum, benim gençliğim, benim şu hayatta başıma gelen en güzel şeylerden biriydi..

Geri çekildiğimizde salak gibi birbirimize baktık sonra kapının önüne bıraktığı poşeti eğilip aldı, "Bu günü kutlamalıyız diye düşündüm", güldüm, gözümden birkaç yaş düştü, çocukken hep kutlayacak bir şey bulurduk biz, yeter ki pasta yemeğe bahanemiz olsun, 'annem bana kızdı, hadi bunu kutlayalım', 'Aşık oldum, kutlayalım', 'aldatıldım, kutlayalım..'

Biz dertlerimizi bile hep kutladık, hatta intiharımı bile kutladık, çünkü hayat ciddiye alınmak için fazla sıkıcıydı ve Asiye sıkıcı şeylerden nefret ederdi.
İçeri girdi, biraz çekiniyor gibiydi, araya kocaman bir yıl girdi, araya bir hayat girdi..

Bize kahve yaptım tabakları da alıp salona döndüm

"Tarzını beğendim" dedi salona bakarak, gülümsemeye çalıştım, "Nasıl geldin buraya?"

"Telefonuma bir adres geldi, sonra ikimizin bir fotoğrafı.." cebinden telefonunu çıkarttı, "Bak"

Adresim, altında Asiye'yle olan bir fotoğrafım ve altında, 'Bence artık buluşma vakti geldi, şu an evde, ona bir sürpriz yapmak ister misin?'

Asiye'yle göz göze geldik, ikimizde aynı kişiden şüpheleniyorduk, bu Ali'den başkası olamazdı

"Aslında beni istemezsin sandım, bu mesajı Ali değil de bir başkası yollasaydı gelmezdim zaten.. Ama şu hayatta seni Ali'den başkası bu kadar iyi tanıyamaz, bana gelmemi söylediyse bir bildiği vardır dedim, ve biraz çekinsem de geldim"

"Bir bildiği var.." dedim gülümseyerek, içimden ona teşekkür ettim, ben her şeyimi koşa koşa ilk Asiye'ye anlatırdım ama bir yıldır kendi içime kapandım, bir bebeğim oldu, ben anne oldum ve bunu kimseyle, en önemlisi de en yakın arkadaşımla paylaşamadım..

"Bana evlenme teklifi etti" dedim önce, yüzüğümü gösterirken, birbirimize bakıp çığlık attık sonra kahkaha atıp ona baktım, "Galiba bu sefer gidemez bir yere"

"Ne demek o?" Dedi Asiye gülerek

Telefonumdan hamile olduğum zamanların fotoğrafını gösterdim

"Şaka yapıyorsun?" Dedi, sonra etrafa bakıp, "Bir bebeğiniz mi var?"

İlyas'ın fotoğrafını gösterdim, fotoğraflara bakıp ağlamaya başladı, sonra birbirimize sarıldık, "Bunu kesin kutlamalıyız" dediğinde ağlarken gülmeye başladık

"Seni çok seviyorum be" dedim
Kreşten İlyas'ı aldık, Asiye İlyas'la tanıştı, oynadı, İlyas uyuyunca bana bakıp, "Anlatsana, nasıl bu kadar yakışıklı bir çocuk getirebildin bu dünyaya?"

Güldüm, "Babasına benziyor" dediğimde güldü

"Ali ne dedi görünce?"

"İlk sorduğu soru sağlığı yerinde mi oldu, biliyor musun bende ilk sağlığını merak etmiştim, kalp yetmezliğiyle doğacak diye ödüm patladı ama Özkan abi her şeyin iyi olduğunu söyledi..", dedim koltukta yatan İlyas'a bakarak

Yaralı (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now