Ali Da Costa;
Her başlangıçın bir sonu varsa, her sonun bir başlangıçı vardır muhakkak.. bu hikaye nasıl bitecek bilmiyorum, ama hayatımın nasıl başladığını ve nasıl devam ettiğini biliyorum.
Ben Ali da Costa, anneden Türk babadan Portekiz olan Ali, baba mesleğini devam ettirip mimar olan Ali, kan bağına inanmayan Ali, duygularıyla, hisseleriyle, kalbiyle hareket etmek isteyen Ali..
Sevgi dolu bir aileye doğdum ben aslında, sonra babam öldü, daha sonra annem yarım bıraktı..
Ben aşık oldum sonra, ilk aşk unutulmaz diyorlar ya hani, ben yıllar sonra bile hâlâ aynı kıza deli gibi aşığım..
bugün anlıyorum seni baba, gidememeyi anlıyorum, ben baba oldum, baba, sevdiğim kadından bir oğlum oldu benim, ben galiba onu, senin beni sevdiğin gibi seveceğim, ona mektuplar yazacağım doğum günleri için, ona annesine aşık olunca neler hissettiğimi anlatacağım, ben oğluma kendimi anlatacağım baba, çünkü isteyebilseydim seni daha yakından, kendi ağzından tanımayı isterdim.. bana mektuplar yazmanı isterdim, yanımda olduğunu hissetmek isterdim..
Biz Gamze'yle bugün yeni evimiz için ilk imzamızı attık, nikah için de gün aldık. Ölmemek için direniyorum ilk defa baba, onlarla daha fazla zaman geçirmek için direniyorum, çabalıyorum..
yanımda olmana o kadar çok ihtiyaçım var ki, korkuyorum çünkü, ödüm patlıyor hatta, ama ölmekten değil, onları yarım bırakmaktan korkuyorum baba.
05/11/2012Sabah erken uyanmıştım, Gamze hemen yanımda uyuyordu, telefonuma mesaj geldi
Asiye:
- Günaydın, ben heyecandan uyuyamadım nolur hemen buluşalımGülümsedim, güzel şeyler olmalıydı insanın hayatında ama en önemlisi güzel insanlar olmalıydı, her anını paylaşacağın güzel insanlar..
Duşumu alıp hazırlandım, İlyas ve Gamze uyandı, onlarla kahvaltı yaptım, sonra İlyas'ı kreşe bırakıp Asiye'yle buluşmaya gittim
"Ağaç oldum Ali, burada!" Dediğinde onun heyecanlı olmasına sevindim. Başkalarının mutluluğuyla mutlu olan insanlar, iyi ki varlar.
Anahtarı çıkartıp kapıyı açtım, Asiye'yle içeri girdik, Gamze'yle yeni yaşayacağımız eve, bir tek mutfakta eşya olduğu için oraya geçtik, Asiye'ye kahve yaptım
"Şimdi ben bir sürü şey düşündüm ama birkaç bir şey sormak istiyorum sana ki ona göre harekete geçeyim" dedi Asiye birden ciddileşerek
"Sor baldız" dedim gülümseyerek
"Aileler olacak mı?" Diye sorduğunda yutkundum, ben olsun istiyordum, gittiğimde Gamze yalnız kalmasın istiyordum ama aileye olan kırgınlıklar öyle geçip gitmiyordu hemen.. insan kırılınca iyileşmesi zaman alıyordu, ailesine kırılınca büyümesi zor oluyordu, sanki kalbini söküp alıyorlar ve bunu yabancılar değil en yakınındakiler yapıyordu, karşısına geçip hesap soramayacağın insanlar..
"Nasılsa nikaha daha zamanımız var, o yüzden o zamana kadar aramız iyi olursa gelirler, olmazsa kendileri kaybeder" dedim gülümsemeye çalışarak
"Serkan'la konuştunuz mu?"
"Görüşmek istedi benimle ama daha buluşamadık" dediğimde gülümsedi, "Tabii iş hayatına döndün, normal" dediğinde güldüm
"Gamze yeterince yoruldu, şimdi ailesi için bir şeyler yapma sırası bende" dedim göz kırparak
Güldü, sonra yalandan öksürüp, "Enişte!" Dedi ciddi bir şekilde, "Konuyu değiştirme, önemli bir iş üzerinde çalışıyorum", çantasından bilgisayarını çıkartıp, masanın üzerine koydu, "Şimdi ben birkaç güzel şey buldum, mesela bahçeye şöyle bir şey ayarlayabiliriz"
Gösterdiği görüntülere baktım
"Bahçeye birkaç ısıtıcı koyarız, etrafını da süsleriz, sonra bahçe kapısından salonu da süsleriz, sizde üst kattan inersiniz, merdivenleri sade bir şekilde süsleriz, gelin ve damat masanız olur.. salon büyük zaten"
أنت تقرأ
Yaralı (TAMAMLANDI)
قصص المراهقينHem bir şeylere alışmış olmak ne kadar acı değil mi.. mecbur bırakılıyoruz sanki, zorla alıştırıyor hayat bizi bir şeylere, dünya dönmeye, hayat akmaya devam ediyor, biz nefes almaya, çalışıp para kazanmaya devam ediyoruz, yürürken yolda belki de en...