3

1.2K 114 96
                                    

"Abstraction nedir?"

"Detayların soyutlanmasıdır." Öğrencinin cevabı yanlış sayılmazdı. Ancak Baekhyun bu kadar yüzeysel bir cevap istemiyordu. Ezber bilgilerden ziyade terimlerin sebep ve sonuçlarıyla anlaşılmasını isterdi.

"Doğru denilebilir. Peki yazılım dışında düşünürsek abstraction nedir?" Sorusu sınıfı sessizleştirince devam etti. "Her şeydir. Varlığı anlaşılır kılan her şey." Kafalarının karıştığını görebiliyordu. Fakat birazdan bu terimin değerini anlayacaklardı.

"Olmasaydı matematikte formüller hayat bulabilir miydi? Hayır. Düşünsenize bir denklem çözeceksiniz, çözüm aslında basit. Deltasını bularak halledebileceğiniz basit bir işlem. Abstraction olmasaydı doğrudan deltasını bulamaz, arka plandaki bütün işlemleri düşünmek zorunda kalırdınız. Eminim aranızda arabası olanlar vardır. Arabayı sürerken gördüğünüz şey ne? Direksiyon, pedal, vites. Arka plandaki yüzlerce parçayı görmüyoruz. Onların amacı ise gaz ve frenin çalışmasıdır. Büyük bir mühendislik becerisi. Oysa bize sunulan kısım oldukça anlaşılırdır. Karmaşık yapıyı hiç görmeden işimize yararlı olanla ilgileniyoruz. Hava olayları.. Bizi etkileyen yağmurun yağmasıdır. Gökyüzünde gerçekleşen bulutların, gazların, elektriğin görevlerini görmeyiz. Evren kocaman bir abstraction harikasıdır. Buna milyonlarca örnek verilebilir. Özetle bir olayın fiziksel, mekansal, zamansal faaliyetlerinin bizi ilgilendirmeyen kısımlarını ayıklayarak işimize yarayan kısma odaklanmaktır denilebilir. Ayıklamaktan kastım onların saklanması. Hepsi arka planda kalıyor ve biz sadece işlevine bakıyoruz. Yazılımdaki yerine gelelim. Bütün yazılımcıların ilk kodu 'Hello World' Kendisini var eden tüm kodları, oluşması için kullanılan tüm 010101'leri soyutlar. Oluşturulma tarihini, saklanma yerini soyutlar. Anlıyorsunuz değil mi?" Sınıfa göz attığında ilgiyle kendisini dinlediklerini görüp gülümsedi.

"Şimdi bana abstraction örneği verebilir misiniz?"

"Birisini beğenmek sayılır mı Bay Byun?" Baekhyun arka sıralarda oturan uzun boylu gence baktı. Chanyeol daima derslere hevesle katılan bir öğrenciydi. Onun çalışkanlığından hoşlanırdı.

"Neden öyle düşündün Chanyeol?"

"Mesela sizin sadece kızıl saçlarınızı, güzel yüzünüzü, tatlı sesinizi görüyor ve duyuyoruz. Siz ders anlatırken ses tellerinizin titreşimlerini, kanınızdaki alyuvarları, bağırsaklarınızı falan görsek hoş olmazdı öyle değil mi?" Bütün kafalar uzun gence dönmüşken Baekhyun kıpkırmızı olmuştu. O az önce kendisini beğendiğini mi söylemişti?

"Sayılır." dedi ağzının içinde zor duyulan bir sesle. Küçük düşürülmüş gibi hissediyordu. Bir öğrenci hangi cüretle öğretmenine böyle bir şey söyleyebilirdi?

"Ders bitmiştir." Bütün öğrenciler sınıftan teker teker çıkarken Chanyeol'ü durdurdu.

"Odama gel Chanyeol." Uzun genç sırıtarak onu takip etti. Bir süredir ona karşı ataklarda bulunsa da ilk kez ciddiye alınmıştı. Adam ya fazla saftı ya da Chanyeol'ü görmüyordu. Yoksa çabalarının fark edilmemesi için başka bir sebep olamazdı.

"Ben senin derslerine giren bir öğretim görevlisiyim Chanyeol. Nasıl herkesin içinde beni küçük düşürmeye çalışırsın? Senin aklı başında bir öğrenci olduğunu sanıyordum. Bu yaptığın büyük saygısızlıktı." Baekhyun kendisinden yaşça küçük gencin hatasını yüzüne vururken sinirliydi. Öğrencilerinin önünde itibarı zedelenmişti. Herkes onun alaya alınacak bir öğretmen olduğunu düşünecekti. Oysa o sadece gençlerle şakalaşmayı seven ancak mesafesini daima koruyan bir öğretim görevlisiydi.

"Amacım sizi küçük düşürmek değildi, üzgünüm." Ne yani yanlış mı anlaşılmıştı? Öğretmeniyle dalga geçen bir ergen olduğunu falan mı sanıyordu bu adam?

My Slut Neighbor || sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin