Final

1.1K 105 226
                                    

Art arda güncelleme yaptığım için araya kaynamasın, diğer bölümleri atlamayalım. Keyifli okumalar..

Huzur. Ucu açık bir kavramdır. Var olmadığını söyleyemeyeceğimiz gibi kalıcı olduğunu da iddia edemeyiz. Arasan bulunmaz, beklesen gelmez. Diyelim ki rastlaştınız bir köşede, anlık olmadığını bilemezsiniz. Bir ömür süreceğini sanmak ise aptallık olur yalnızca.

Yine de Sehun kafasını yastığa koyduğunda içindeki dinginliği ve hayattan aldığı keyfi sık sık hissediyordu şu günlerde. Beline sarıldığı, göğsüne sığındığı, kokusunu soluduğu esmer bedenle gece gözünü kapatırken bütün yorgunluğuna rağmen yüreğinı ferahlatan serinliği hissedebiliyordu işte. Adına ne derseniz deyin. İster mutluluk, ister huzur, ister aşk. O sadece bu hissi fazlasıyla sevdiğini söyleyebilirdi.

"Heyecanlıyım." diye mırıldandı kapalı gözleriyle. Pijama üstünün içinden girmiş göbeğini okşayan eller anlık bir duraksamanın ardından devam etti kıpırdanmaya.

"Sorun yok, her şey yolunda ilerleyecek." dedi Jongin ensesine küçük bir öpücük kondurarak. "Ve uyu artık, yarın yoğun bir gün olacak." O kadar heyecanlıydı ki uyku bir türlü uğramıyordu Sehun'a. Esmer tam uykuya dalacak iken yine açtı ağzını.

"İşten erken gel Jongin, yalnız kalmak istemiyorum." Jongin'den birkaç saniye cevap gelmedi. Uyuduğunu düşünerek arkasına dönecekti ki belini kavrayan kollar sıklaştı.

"Bebeğim yalnız değilsin, arkadaşların yanında olacak ya. Dersim bitince gelirim." Evet arkadaşları olacaktı ama Sehun onunla başlamak istiyordu bu işe. Hem madem uyumadıysa neden geç cevap veriyordu?

"Geç kalacaksın değil mi? Neden cevap vermiyorsun?" Uykunun yeller estiği gözlerini açmış, arkasında kalan esmeri görmek için başını çevirmeye çalışıyordu. Jongin bacağını üstüne atarak kıpırdamasını engelledi.

"Gecikmeyeceğim. Uykum var Sehun-ah, sus da uyuyalım artık hmm?" Şu an ne kadar da önemliydi uyku değil mi? Sehun burada kendi kendine heyecandan ölsün, kaç yazardı? Arkasındaki beden göremese de yüzünü buruşturarak sözde Jongin'in taklidini yapıyor, içinden de söylenmelerini kesmiyordu.

"O küçük dudaklarının hareketini görebiliyorum Sehun." dedi Jongin uykulu bir tonda. Gözünü devirdi Sehun.

"Hani uyuyacaktın sen, gözlerin neden açık?"

"Sen rahat durduğunda uyuyabileceğim." Hah! Kıpırdamıyordu bile, ne kadar da açıktı algıları onun öyle.. Bacaklarının üstündeki bacakları itmeye çalıştı.

"Ağırlığını çekersen ben de uyuyabileceğim." dedi huysuzlukla. Jongin çekilmedi, daha sıkı sarıldı.

"Böyle uyu."

Birkaç kez daha itmeye kalkıştıysa da gereksiz güçlü olan sevgilisini konumundan milim oynatamamıştı. En sonunda pes edip gözlerini kapattı. Kapana kısılmış vücudu ve yarının hayalinin heyecanına karışmış aksiliğiyle ne ara uyuduğunu bilmeden alarm sesi doldurmuştu bile odayı.

Jongin ses çıkar çıkmaz uyanıp telefonunu kapatırken gözlerini açmamakta direniyordu genç olan. Uyanmıştı uyanmasına da yataktan çıkıp bugüne başlamak gözünde inanılmaz büyüyordu.

Kapılar birkaç kez açılıp kapandı. Su sesi duyuldu ardından. Duş alıyor olmalıydı Jongin. Bu herifin hiç bozulmayan dakikliği ve şaşmayan günlük rutinleri sinirini bozuyordu. Bir insan nasıl her gün sabahın ilk saatinde uyanır, hiç teklemeden kalkar, duşa girer, jilet gibi takımlarını üstüne geçirip kusursuz bir görüntü sağlar ve kahvaltıyı da  ihmal etmezdi? Nasıl? Sehun bunları yapmaya kalkıştığında en az ikisini elemek zorunda kalıyordu.

My Slut Neighbor || sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin