16

1.1K 101 100
                                    

Yüreğinde tatlı bir kıpırtı vardı. Sanki ilkbaharın o hafif rüzgarı kalbinin penceresinden şöyle bir esip geçmiş de ardında uçuş uçuş perde tülleri bırakmış gibiydi. 

Günlerden pazar, aylardan mayıstı. Yakıcı güneş erken saatlerde başlamıştı kavurmaya. Hava, dünyada hiçbir sorun yokmuşçasına, herkes huzur içindeymişçesine pırıl pırıldı. Ya da Sehun'a özel parlıyordu gökyüzü. Bilinmez.

Galiba birisiyle ilk kez ciddi bir  buluşma yaşayacaktı. Tahmin edersiniz ki çok randevusu olmuştu. Çok kadınla buluşmuş, çok kadının yatağını süslemişti. Lisede de çok farklı sayılmazdı durum. Yakışıklı suratının ve sosyal yapısının getirisi olarak okulun popüler elemanlarındandı Sehun. Flört ettiği kızları saymaya kalksanız sabahı ederdiniz rakamlarla. Ancak şöyle bir gerçek vardı ki hiçbiriyle işi ciddiye dökmemişti. Bazıları eğlence bazıları para kaynağıydı.

Ama bugün.. Bugün ilk defa bir ilişki içerisindeymiş gibi hissetti. İlklerin heyecanı denen o saçma varsayım kalbini çarptırıyordu. Sehun hiç tatmadığı o saçma heyecanla aynanın karşısına geçti.

Tatil gününü birlikte geçirmeye karar vermişlerdi Jongin'le. Daha doğrusu esmerin teklifiydi bu. Sevgililik teklifinin hemen arkasından gelen bir emrivaki.. 'Pazar günü benimlesin.' demişti Sehun'a. Eh, elbette itiraz edecek değildi. Taze sevgilisi randevuya çıkmak istiyorsa bunu kabul etmemezlik yapmazdı. Sevgili olmak.. Sehun bu tabirin ne olduğunu tam anlamıyla bilmiyordu açıkçası. Yine de bu sıfata en çok yakışan ismin esmer komşusu olduğu bir gerçekti.

Vücut hatlarını ortaya çıkaran beyaz bir tişört ve açık renk bir kot pantolon giydi. Siyah saçları uzamış, perçemleri alnına dökülmeye başlamıştı. Avucuna sıktığı şekillendirici jelle iki yana ayırdı onları. Evet, gayet de yakışıklı görünüyordu. Yıllardır kullandığı o muhteşem kokan parfümünü de sıktıktan sonra hazırdı. Çalan kapı da zaten bunun habercisiydi. Neredeyse koşar adımlarla kapıya ulaştı.

"Selam." dedi Jongin elini kaldırarak. Resmi kıyafetlerinden sıyrılmış, konforlu ama şık bir görünümü seçmişti. Mor kareli bir oduncu gömleği, siyah kot pantolon, doğal bırakılmış saçlar.. Sehun bir kez daha onun ne kadar çekici olduğunu düşünürken en sonunda cevap verdi adama.

"Ben de tam çıkıyordum." Dediği gibi hazırdı zaten. Kapıyı kapatıp ayakkabılarını giydikten sonra anahtarı cebine attı. "Gidelim hadi."

Sehun her zamankinden farklı hissetmiyordu. Yani bir isim koymak ona olan duygularında değişime sebep olmamıştı. Asansörde yine nefesi hızlanıyor, elleri anlamsız bir telaşla nerede duracağını şaşırıyordu.

"N'aber?" diye sordu ortamdaki gereksiz gerginliği dağıtmak için.

"İyiyim. Sen nasılsın?" Hey! Hadi ama böyle mi konuşacaklardı bundan sonra? Sanki amcasını ziyarete gitmiş gibi hissediyordu.

"İyiyim ben de." dedi omuz silkerek. "Nereye gidiyoruz?" Bunu o gün sorduğunda cevap alamamışken şimdi tam sırasıydı. Otoparka yürürken yine doğru düzgün bir yanıt alamadı esmerden.

"Gidince görürsün." Gidince görürsünmüş.. Büyükbaba Jongin.. Söylese ne olurdu sanki? Çatlıyordu işte burada meraktan. Jongin arabasına binerken ön yolcu koltuğuna geçti o da. Yol akıp gittikçe Sehun'un merakı daha çok artıyordu. Şehirden uzaklaşmışlardı ve yanındaki esmer hala konuşmuyordu.

"Bütün pazarımı alacağını söyledin Kim Jongin. Böyle susarak mı yapacaksın bunu?" Jongin gözlerini yoldan ayırıp genç olana döndü. Suratında utangaç bir ifade vardı. Konuşmak istiyormuş da ne diyeceğini bilemiyormuş gibiydi.

My Slut Neighbor || sekaiWhere stories live. Discover now