My Slut Neighbor || sekai

11

Beyaz alçıyla sıvanmış, üstünden aynı renk boyayla güzelce geçilmiş, hafif pütürlü dokuya sahip sıradan bir tavan. İzledikçe değişen bir şeyi yoktu. Oldukça da yüksekti. Ancak Sehun'a öyle gelmiyordu. Sanki tavanı izledikçe tavan alçalıyor, üzerine çökmek için fırsat kolluyordu. Can yakmayan ama rahatsızlık veren küçük bir diken gibi zihnine batan his de neydi böyle? Meşhur rahatlığı nereye kaybolmuştu? 

Yatakta uzanan çıplak iki bedenin sakin soluk alış verişleri dolduruyordu odayı. Onun dışında ses yoktu. İkisi de kendi dünyalarına hapsolmuş, bambaşka şeyler düşünüyorlardı. Jongin bu seksi olağan hayatında yaşadığı en çılgın olay sayarken, Sehun yattığı onlarca kişinin arasına yeni bir isim eklemişti. Fakat bu sefer hiç de o onlarca kişide olduğu gibi hissetmiyordu. Saçma bir şekilde toy gibi davranmış, gereğinden fazla bir şekilde aşırı zevk almıştı. Ama en tuhafı da göğsündeki baskıydı. Neden Jongin'e haksızlık etmiş gibi hissediyordu? İstediklerini almıştı işte ikisi de. Önemsemediği biri için böyle sıkıntıya girmeye gerek var mıydı? Jongin ne düşünür, ne hisseder umursuyor muydu sanki? Denildiği gibi iki komşudan fazlası değillerdi. Seks yapan iki komşu.. Lanet olsun, onu kandırmıştı. Basbayağı kandırmıştı. Onun gibi birisi asla bir sürtükle yatmazdı. Sehun'un bunu bilmesi için onu çok iyi tanımasına gerek yoktu. Kim olsa anlardı. Jilet gibi takımların içinde saygınlıkla ve bilginlikle parıldayan bir adam anca kendine denk biriyle birlikte olurdu. Hayır, Sehun kimseyle ilişki yaşamak istemiyordu. Sadece, sadece off bilmiyordu işte. Nereden taşınmıştı bu lanet binaya? Huzursuzluğu artarken yatakta doğruldu. Esmer olan kolunu kafasının altına koymuş, ter içindeki vücudunu sunarak bakıyordu ona.

"Duşa gireceğim, çıktığımda gitmiş ol." dedi buz gibi bir sesle. Jongin'in kaşları çatıldı.

"Anlamadım?"

"Zeki adamsın halbuki, neresini anlamadın?" Alaycı gülüşlerinden birisi geldi oturdu yüzüne. "Odaya döndüğümde burada olmanı istemiyorum."

Jongin anlamıştı anlamasına da ciddi olduğunu düşünmemişti. Çift kişilikli falan mıydı bu genç? Tam kalkacakken kolundan tutup tekrar yatağa serdi onu. Şimdi altında yatıyor, kaçmak istiyormuşçasına yanağını yastığa saklıyordu.

"Oyun mu oynamak istiyorsun?" Kollarının arasında kalan beyaz beden gözlerini kapatıp yüzüne vuran ılık nefesten etkilenmemeye çalıştı.

"Sadece git Jongin." Esmerin bakışları çekik gözlere kitlenmişti. Ne kadar bakarsa baksın ne düşündüğünü bulamıyordu o gözlerden. İfadesizlik hakimdi siyah kürelerde. Bakışları karşılık bulmayınca başını sallayarak geri çekildi. Sebebini sormadı, sorgulamadı. Zorla kalacak değildi istenmediği yerde. Zaten kalsa ne olacaktı? Ne bekliyordu ki? Arzularının kendilerini yönlendirmesine izin veren iki bedenlerdi yalnızca. Fazlası yoktu.

Kapının kapanma sesini duyunca ayağa kalktı Sehun. Kalçasındaki hafif sızı ve bacağından akan beyaz sıvı bir erkek tarafından becerildiğinin kanıtıydı. Birazcık bile gurur meselesi yapmıyordu bunu. Onu istemişti. Tereddüte düşmeden istemişti onu. Nasıl olduğunun önemi yoktu. Sehun birinin altına yatmaktan utanmamıştı. Onun canını sıkan şey başkaydı. Yormayı sevmediği zihni binbir düşünceyle doluyken duşa girdi. Aynı gün içindeki üçüncü duşu olmasına rağmen hiç de temizlenmiş hissetmiyordu. Temizlenmediği gibi başkasını da mı lekelemişti yoksa?

Su vücudundan akıp giderken başını banyo fayansına dayayıp gözlerini kapattı. Esmerin teninin kokusu üzerinden siliniyordu. Fakat izleri hala oradaydı. Birkaç gün de geçmeyecek gibi duruyordu. Resmen her yerine işlemişti. Hayır, Sehun bu değildi. Zaten mesleği olan aktiviteyi meslek dışında yaptı diye büyütmesi gerekmiyordu. Ne ilki ne de sonuncusuydu. Kendine gelmeliydi. Komşusunu kendine bulaştırmamalı, herkesin kendi yoluna gitmesine müsaade etmeliydi. Zaten Jongin'in de başka derdinin olduğunu sanmıyordu. Her iki taraf için de alt tarafı bir seksti işte..