14. Bölüm '' Halı Saha ''

8.7K 550 186
                                    

İsmail abi halı sahanın köşesindeki locamsı yerde oturmuş bilgisayardan şarkı açtığında gülmeye başladım. ''İsmail abi utanma! Bir de Tarkan- Şımarık aç!''  İsmail abi halı sahanın sahibiydi ve yaklaşık 30 küsür yaşlarındaydı. Sırıttı. Kafasındaki bereyi biraz geriye doğru götürdü. Koyu kahve gözleriyle bana baktığında hınzırca onu bakıyordum. ''Onu da açarız ciğerriim. Yeteer ki sen iste.''  Açtığı E.T. şarkısına gülerek kafa salladım.

''KİİSS MEE Kİ- Kİ- KİSSS MEE'' bağırarak şarkıya eşlik ederken şerefsizliğine 'Öp beni' kısmında daha çok bağırıyordum. Anılarımız hala zihnimde tazeydi, aklıma geldikçe boğazıma yumru oturuyordu ama bu da geçecekti. Neler geçmiyordu ki?

Baran sinirle bana bakıyordu. Kudur pezevenk diye bağırmak istedim. Kafayı yemiştim, bu su götürmez bir gerçekti. Aradan 5 gün geçmiş ve günlerden cumartesiydi. Akşamları onlara gitmeyi bırakmış, yaver ve civcivle ciğerci ciğerci dolaşıyorduk. Ankara'daki Ciğerci Bahattin kadar olmasaydı iyiydi ciğerciler. Bana kebap yiyelim deseler de şu an tam olarak rakı ciğer havasındaydım. Rakı da gömüyordum ciğerle birlikte, diğerleri ise içmemeye devam ediyordu. Yine eskisi gibi ayarı kaçırdığımı biliyordum ama duygularımdan rahatsızdım ulan ben, nasıl duracaktım?

Halimi anlamışlardı, ondan kimse Baran demiyordu. Hafize teyze akşamları gitmeyişime alınsa da Van'ı öğreniyorum dediğimde salmıştı beni. Nöbet sonrası halı saha davettine hayır dememiştim ama keşke katılanları da sorsaymışım amına koyayım. Yarım saattir halı sahadaki ela gözlü puştla sinirli sinirli birbirimize bakıyorduk.

Nöbetten ve beş gündür içinde bulunduğum çelişkilerden dolayı sarhoş gibiydim. Gerçi kaç gündür akşamları içtiğim rakıdan dolayı da sarhoş gibi olabilirdim. Emin değildim. Karşımdaki öküz ben bağırdıkça ya sabır dercesine kafasını sağa doğru eğiyordu. Aynı zamanda çaldıkları şarkılara bak diye de söyleniyordu. Allahın davarı...

Soner yanımda pis pis gülüyordu. Biz 6 kişi, karşı taraf da Baran'la 6 kişi olmuştu. Anladığım kadarıyla civcivler karşı tarafla biraz düşmandı ve Baran da civcivle kavgalı diye onlarla civcive karşı oynamak için gelmişti. Sidik yarıştırıyorlardı resmen amına koyayım. Kız mevzusuna ortalığı sikmişlerdi. Soner ayrı Baran ayrı dertti. Bir de benim canım kardeşim Aziz'e bakın, adam mükemmel şekilde idare ediyordu her şeyi.

Bu soğukta şort giymesine şok olsam da şu an aslında kazak ve eşofmanla duran tek mal bendim. Bunlar harbiden soğuğa karşı mutasyon geçirmişlerdi. Vüzudunu süzmeden edemedim. Bacaklarını yarı yarıya sarmış siyah şort, üstünde de bordo bir forma vardı. Gözlerim ellerine kayarken sırıtttım. ''Maça da tesbihle gelmezsin yaaniii.'' yavşak ve alaylı sesim Baran'a ulaşınca tesbihini salladı. Bana da sabır ulan, bana da sabır...

''Bu zevzeği niye getirdiniz?'' dedi benimle konuşmayı reddedip yavere soru sorarken. Tesbihle eliyle beni işaret ediyordu. O tesbihine kurban beee...

Çok meraklıydım sanki sana adi puşt... Düşünürsek aslında meraklıydım ama beş gün öncesinde kalmıştı. Düzelteyim, kalmak zorundaydı...

''Kişi sayımız eksikti ve iyi oynuyormuş...'' sondaki kelimelerden emin olmayarak bana baktı tırsakça. ''Ulann yaver, kırdın beni.'' Sırıtarak ekledim. ''Hem birileriyle görülecek hesabımız var.'' Göz kırpıp Baran'a baktım tekrar. Tesbihini elinde çevirirken bir şey düşünüyormuş gibi duruyordu .Arkamda yaveri ve şerefsiz ela gözü bırakıp forvete yürüdüm. Kendim diye demiyordum ama becerikli adamdım. Bir kaç saniye sonra karşıma Baran gelince gözlerimi kısarak ona baktım. ''Vücuduna dikkat et.'' dedi alayla gülerken. ''Görelim bakalım hesabımızı.'' dedi ve arkasını dönüp sahaya giren salak civcive bakmaya başladı. Aşağılarcasına bir bakış attım. Yürek yemiştim zaar, yoksa Baran harbiden benim azımı burnumu kırabilirdi. Düdük sesi çalınca içimden dua etmeye başladım. Lütfen ayağıma kaymasın...

NEFES BİLE ALMADAN (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin