2.5

49K 1.2K 748
                                    

Medya: Barlas Ataman

Yine diğer kitaplara özendim ve bir şey buldummm

Karakter soruları varmış hemen anlatıyorumm

Istediğiniz karaktere soru sorun onlar yanıt verecek meselaa;

Soru; Barlas Oğuz hakkında ne düşünüyor?

Barlas: Oğuz adamdır

Soruyu ve kime sormak istediğinizi yazın ayolsss

Heyecan yaptım kdhskysksys

Iyi okumalar ♡

ლ(・﹏・ლ)

Oğuz'ın elimi tutup sıkması ile ona baktım. "Anana girsin bu durdurma işi." Diye söylendi. Gözleri kapalı şekilde sessizce bekliyordu. Yükseklik korkusu mu vardı? "İyi misin?" Diye sordum. Oğuz ise bana sert çıkıştı. "O kadar iyiyim ki, şuan kalkıp halay çekesim var."

"İyi de sen halay sevmezsin ki." Dedi Simay, istemsizce kahkaha atarken Oğuz gözünü açıp "Aptal sarışın." Diye söylendi. Teleferik tekrar çalışınca derin bir nefes alıp verdim.

İnince Barlas onları bekledik. Gaye, Barlas ve Ege aynı teleferikte çıktı. Ardından Batu ve Derin geliyordu. Barlas bey bana bakıp sırıtınca kaş göz yaptım. "Sen hayırdır birader?" Dememek için kendimi tuttum ama kendimi tutmam bir işe yaramadı ve yanına gidip dedim. "Kabadayı Bahar abi." Diye söyledi gülerek. Ona karşı göz devirdim.

"Yarışmaya var mısın?"

Kaşlarımı çattım. Ne yarışından bahsediyordu? "Anlamadım." Dedim teke düz bir sesle. Karın boyu neredeyse dizlerime gelecekti. Koşarak yarış yapacak değildik herhalde!

Barlas anlamadığım için gözlerini devirdi ve ellerini omuzlarıma koyarak beni yan tarafıma çevirdi. Kendi arkama geçip ellerini belimde bağladı. Başladı dengemi bozma girişimleri. Bende ne eksik diyordum.

Başını boynuma yaklaştırıp derin bir nefes aldı. Kulağıma fısıltıyla, "Kayak yarışı." Dedi. "Hah?" Diye bir nida koptu dudaklarımdan. Ne ara kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım. Yakınlığı ve kokusu mayıştırıyordu beni.

"Kayak yarışı diyorum." Diye tekrarladı cümlesini sakinlikle. Ondan uzaklaşıp etki alanından çıktım. Baktığı yere baktım. Kayak yapan insanlar ve küçük bir kulübe vardı. Kayak malzemeleri satıyordu.

Aklıma gelen fikirle sinsice sırıttım. Yavaşça Barlas'a döndüm. Sirince gülümsedim ve saçımı geriye savurdum. "Kaybeden, kazananın bir günlüğüne kölesi olacak ve her dediğini yapacak. Anlaştık mı?" Diye sordum hevesle.

Annem sağolsun küçük yaşta öğrenmiştim kayak yapmayı ve çok da severdim. Barlas kiminle dans ettiğini bilmiyordu anlaşılan.

Barlas küçük bir kahkaha attı. Yüz ifadesinden eğlendiği anlaşılıyordu. "Kaybedeceksin gerek yok böyle bir ukalalığa." Dedi hala eğlenen ifadesiyle.

Gözlerimi devirdim. "Kabul et ya da etme. Asıl ukala sensin, çok eminsin kazanacağına." Diye soludum sinirle. Barlas bana doğru bir kaç adım attı. Gözlerine bakabilmek için başımı geriye eğdim. Barlas ise başını bana eğdi.

Yüzlerimin kalbimi hızlandıracak kadar yakındı. Sanırım yine kaçmam gereken yere gelmiştik. Kaçmadım bu kez. Aksine meydan okurcasına yakınlaştım başımı dikleştirerek.

"Kazanacağıma emin değilim. Sen, bana kaybedeceksin ve... Ve bu ilk kaybetmen olmayacak." Dedi fısıltı ile.

Biliyordu.

SIR Where stories live. Discover now