2.7

41.5K 1K 973
                                    

Medya: Oğuz

Selam ayoll boş yapasım var sizce bi sohbet kitabı yayınlayım mı? Beraber boş yaparızzz

Neysee sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

İyi okumalaaar

⊂(◉‿◉)つ

Kaşlarımı havaya kaldırıp Atlas'a baktım. "Ne işin var senin odamda?" Dedim sertçe. Atlas yarım ağız gülümseyip beni süzdü. "Benim işim seni eğlendirmek. Gevşe biraz." Deyip bana doğru bir kaç adım attı. Korkudan geriye doğru bir adım attım. "Palyaço musun sen? Git sirkte eğlendir insanları." Sesim yüksek çıkmıştı ama korkudan ellerim titriyordu.

"Hadi ama Bahar, yoksa parayla mı yapıyorsun?" Dedi, anlamsızca ona baktım. Ne saçmalıyordu bu? Atlas üstüme gelirken geriye gitmemle sırtım duvara yaslandı. "Uzak dur benden! Defol git odamdan!" Diye bağırdım. Bana yaklaşıp tam önümde durdu. Korkudan göğüs kafesim hızla inip kalkıyordu. Bir elini yanağıma koyup dudağıma gezdirdi baş parmağını."Hadi ama tatlım videodaki kız gayet rahat ve profesyoneldi. Seni öyle sert s-" sertçe ittim omuzlarından ve kapıya doğru koştum. Başta sedelenmişti ama hemen toparlayıp, kolumi kavradı sıkıca. Acıyla inledim.

"Bi orospunun bu kadar gururlu olması şaşırtıcı." Dedi sinirle. Kolumu çekmeye çalıştım ama sıkıca kolumu tutuyordu. "Orospu falan değilim ben!" Diye bağırdım. Çocuk bi an afallayıp kolumu bıraktı. "Gaye'nin attığı videoda gayet de güzel soyunuyordun." Dedi, Gaye mi dedi o? Cidden yeter. Sakince derin bir nefes alıp verdim.

"Sen Gaye'nin arkadaşı mısın?" Diye sordum nefes nefese. Hala korkudan ellerim titriyordu ve nefesim düzensizdi. Atlas tekrar kolumu tutup beni aniden kendine çekti. "Evet ama siktir et Gaye'yi. Ne olduğun umurumda değil, seni istiyorum." Deyip boynuma eğildi. Nefesini boynumda hissediyordum. Midem bulanmaya başladı. Odanın aralık kapısı aniden gürültüyle açıldı. Oğuz önce şaşkınca bize baktı sonra her şey saniyeler içinde gelişti. Oğuz beni kenara çekip, Atlas'ın yakasına yapıştı. Oğuz küfürler savurarak Atlas'ı döverken, köşeye oturup sakinleşmeye çalıştım. Gözümden akan iki damla yaşı titreyen ellerimle sildim. Ağlayacaktım ama şimdi değil. Duvardan destek alarak ayağa kalktım. Oğuz hala gözü dönmüş halde Atlas'ı dövüyor ve bağırarak birşeyler diyordu ama ne dediğini duyamayacak kadar kendimde değildim. Odadan nasıl çıktıp, asansöre bindim. Lobide onu görünce başımı dikleştirdim. Bana arkası dönüktü ve Ege ile gülerek konuşuyorlardı. Yanlarında tanıdık başka kimse yoktu. Onlara doğru yürürken, "Gaye!" Diye bağırdım. İşte şimdi seni elimden kimse alamayacaktı Gaye. Sen benim sabrımı da, iyi niyetimi de tükettin. Artık benim en kötü yüzümde tanışacaksın ve ben yemin ederim, bundan sonra bana ne yaparsan sana karşılığını ödeteceğim.

Etraftaki insanlar bize bakıyordu ama umurumda değildi. Birden Gaye'nin saçını elime dolayıp çektim. Saçımı çekebilirdi ama masum kızı oynayıp çığlık atmayı tercih etti. "Bir daha bana bulaşırsan seni gebertirim!" Diye bağırdım. Gaye çığlıklar eşliğinde "Ne diyosun Bahar ya?" Diye sordu. Ege yanıma gelirken "Bırak yolsun." Diyen Simay'ı duydum. Ege, Simay'ı dinlemedi tabii ki de ve bizi ayırmaya çalıştı. Öyle sıkı dolamıştım ki saçını elime Ege boşuna çabalıyordu. "Delirmiş bu kız. Alın üstünü üzerimden!" Diye bağıran Gaye'yi sertçe yere ittim ve saçını bıraktım. Yere dizlerinin üzerine düştü.

"Ne oluyo Bahar?" Diye sordu Ege, Gaye'den zorla gözlerimi ayırıp Ege'ye baktım. "Sen onu kardeşim dediğin kardeşine sor." Dedim, tekrar Gaye'ye baktığımda "Ben bir şey bilmiyorum." Diyordu, sinirle derin bir nefes alıp verdim. "Beni orospu diye birine pazarladın!" Diye bağırdım.

Bağırmamla Gaye yerinden sıçradı. Simay yerde duran Gaye'yi kolundan tutup ayağa kaldırdı. Kolunu bırakmamıştı ve sertçe sıkıyordu. Gaye, Ege'ye dönüp, "öyle birşey yapmadım." Diye mırıldandı dolan gözleriyle. Resmen timsah gözyaşları döküyordu.

"Sen cidden.. Neyse." Sinirle geri döndüm. Odama gitsem o orada olabilirdi. Nereye gidecektim ki? Otelden çıkıp kayak merkezinin biraz uzağında bir yere oturdum. Dizlerimi kendime kadar çekip dizime sarıldım. Artık gözlerime hakim olamadım. Ağlamaya başladım.

Olanlar çok ağır geliyordu artık. Eğer Oğuz gelmeseydi ne olacaktı? Düşüncesi bir korkunçtu. Bir süre ağladıktan sonra kendime geldim. Gaye'nin bu yaptıkları yanına mı kalacaktı? Gözlerimi silip ayağa kalktım.

Otele doğru yürürken Gaye tam önüme geldi. Durup ona baktım. Etrafa bakıyordu, ben de etrafa baktım. Tanıdık kimse yoktu. Gaye'ye geri baktığımda "İnanmadı dimi kimse?" Dedi alayla.

Üzerine doğru bir adım attım. "Kimsenin neye inandığı umurumda değil. Sen ateşle oynuyorsun Gaye ama dikkatli ol. O ateş seni küle çevirmesin." Dedim parmağımı sallayarak. Gaye küçük bir kahkaha attıp, o da bana doğru bir adım attı. "Tehdit mi ediyorsun beni?" Diye sordu gülerek. "İstediğin gibi algılayabilirsin." Gaye ile birbirimize baktık. O her zaman ki gibi bana nefretle bakıyordu ama bu kez bende ona aynı nefretle bakıyordum. Gaye'nin yüzüne sinsi bir gülümseme yerleşti. Kulağıma yaklaşıp, fısıldadı. "Savaş istiyorsan akşam mesaj atacağım yere gel. İzle ve keyfini çıkart." Deyip otele doğru gitti.

Neydi şimdi bu? Bana gösterdin ya sen gerçek yüzünü asıl sen bittin! Akşam o saçma şeye gitmeyeceğim bile. Kim bilir bu sefer ne saçmalıklar yapacak? Odama geçip kapıyı kitledim. Yatağa uzanıp durdum. Çok geçmeden telefonum çaldı. Simay arıyordu.

Telefonu açtım. "Efendim Simay?" Diye sordum ağlamaktan çatallaşmış sesimle. "Şimdi herşeyi anlatıyorsun bana. Akşam da plan yaptığımız gibi bizimkilerle takılacağız. O Gaye yine ne yaptı bilmiyorum ama ona ortamı boş bırakamazsın." Dedi tek nefeste. "Peki." Diye mırıldandım ve olanları Simay'a anlattım.

Simay'ın aşko kuşko kız tipinden keko kız tipine geçmesi saniyeler bile sürmedi. Küfür edişleri kulağımı çınlatıyordu. Ardından Simay'ın ısrarı üzerine Oğuz, ben ve Simay resmi toplantı yapmak için kafeye geçtik.

Resmi toplantımızın konusu Gaye'ye haddini bildirmekti. Önce Oğuz'a da anlattık Gaye'nin yaptığı iğrençliği. Ne kadar süre ne yapabiliriz diye düşündük bilmiyorum. Daha doğrusu onlar düşündü ve ben yorum yaptım ama ilgilenmiyordum. Hava kararmıştı. Benim zaten planım vardı ama bu işe onları bulaştıramazdım. Kahvemden bir yudum aldım. Aklım bugün Gaye'nin dediklerindeydi. Acaba ne yapacaktı? Telefonuma bildirim gelince aceleyle açtım. Gaye mesaj atmıştı.

Bir saat sonra terasa çıkmamı söylemişti. Çıkacağıma inanıyordu. Yazik. Simay onlar ile biraz daha konuştuktan sonra basım ağırdığı için odaya çıktım.

Yatağa uzanıp düşündüm. Barlas için mi bana bunları yapıyordu? Barlas'a aşık olduğu belli ama neden? Barlas da bana aşık mı? Aşıksa neden bana hiçbir şey demiyor?

Kafam şişmek üzere. Gözüm saate takıldı. Yarım saat kalmıştı. Gitmem mi lazım?

Sıkıntıyla yerimden doğruldum. Çoktan pijamalarımı giydimiştim ve değiştirmekle uğraşamazdım. Üzerime hırkamı giydim. Telefonumu alıp odadan çıktım. Adımlarım terasa gidiyordu ama bi' yanım odaya geri dönmek istiyordu. Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Terasa gelince aralık kapısını hafif açtım. Gördüğüm görüntü ile dudağım hafif aralandı.

Barlas ve Gaye konuşuyorlardı. Çaktırmadan etrafa baktım. Başka kimse yoktu. İkisini de duymak amacıyla biraz daha yaklaştım. "Yani seviyor musun?" Diye sordu Gaye, Barlas güldü. Ardından tüm içtenliği ile "Seviyorum." Diye cevap verdi. Gaye gülümsedi. Arından Gaye sessizce bir şey söyledi. Barlas cevap vermedi. Ne konuşuyorlar? Gaye Barlas'a dikkatli bir şekilde baktı. Hafif parmak uçlarında durdu. "O da seni seviyor." Dedi gülümseyerek. Barlas'ın gülüş sesi kulağıma geldi. Ardından Gaye Barlas'ın dudağını öptü.

♡(˃͈ દ ˂͈ ༶ )

Bölüm nasıldı aşklarım?

Sizce kitap nasıl ilerlemeli?

Cemal ve Buse'nin yakınlaşması hakkında ne düşünüyorsunuzzz?

İthaf istek alımı vaar isteyen buraya yazsın.

Diğer bölümde görüşürüzz cheek

SIR Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang