3.1

39.3K 1K 1.9K
                                    

İyi okumalar <3

--

Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Güneş pusulası diye bir şey vardı değil mi? Ne yazık ki havadaki bulutlar güneşi engellemişti. Bıkkın bir şekilde Barlas'a baktım. "Ne yapacağız?" Diye sordum. İçten bir nefes alıp verdi. "Oğuz'u arayıp söylesene, arabada yerleri var mı diye." 

Telefonumu alıp Oğuz'u aradım. Birinci çalış bile olmadan hatta direkt telefonu açtı. "Efendim güzelim?" Demesi ile gülümsedim. "Barlas'ın arabası bozuldu, sizde yer var mı?" Arkadan kahkaha sesleri geliyordu. "Gerekirse Batu'yu arabadan atarız, nerdesiniz?" Dedi. Nerde olduğumuzu tarif edince geri dönüp bizi almaya geldiler. Batu'nun karavanı varmış, herkes zaten o arabadaymış. 

Arabaya binince Simay oturduğu yatakta bana yer açtı. Oğuz, Ege ve Barlas araba hakkında konuşuyorlardı. Oğuz ve Ege'nin beraber konuşması tuhaftı. Batu arabayı sürüyor Derin Batu'nun yanında oturmuş onunla konuşuyordu. Gaye tek başına bir yerde oturmuş telefona bakıyordu.

"Bahar." Simay'ın sesi ile ona dönüp baktım. "Seni çok seviyorum." Dedi, gülümseyip "Ben de seni." Diye söylendim. Simay kaşlarını çatınca "Ben de seni seviyorum." Diye cümlemi tamamladım.

Merkeze geri döndüğümüzde eve geçip sıcak bir duşa girdim. Akşamki babamın ortaklık partisi için hazırlanmaya başladım. Siyah bir elbise giymeye karar verdim. Telefonum çalınca telefonu elime alıp baktım. Barlas arıyordu. Telefonu hoparlörlere alıp yatağa koydum. "Güzelim hangi renk giyiyorsun?" Diye sordu.

Saçımı toparken "Siyah, neden?" Dedim. "Kırmızı giysene, hem sana çok yakışıyor." Gülümseyip dolabıma geri yöneldim. Kırmızı elbisemi elime aldım. "Giyiyorum şuan." Telefondan 'dıt' diye ses gelince telefona baktım. Telefonu kapatmıştı. Bomboş bir şekilde telefona bakarken görüntülü aramaya başladı. Telefonu açıp kameraya baktım. "Ohoo daha soyunmamışsın, erken aradım." Dedi, kahkaha atmaya başladım. "Bekle." Derken telefona yatağa koyup kamerayı kapattım.

Üstümdeki siyah elbiseyi çıkarıp kırmızı olanı giyerken "Hiç böyle hayal etmedim." Diye telefondan ses geldi. Elbiseyi giyince telefonu elime alıp kamerayı aktif hale getirdim.

Barlas'a baktığımda kırmızı kıravatını gördüm. "Ya sen bana uygunluk mu yaptın?" Dedim hayran bir şekilde onu izlerken. "Uygunluk oldum ben sana Bahar." Barlas'a göz devirirken alt kattan "Bahar hadi! En son biz gideceğiz sayende!" Diye bir ses geldi. Kameraya doğru öpücük attim. "Kapatıyorum."

Hızla telefonu kapatıp çantamı alıp aşağıya indim. "Oraya bir makyajör çağırdık kadın bizi bekliyor." Dedi annem, harbi ya onu unutmuştum. "Taksi ile geçeriz hızlıca." Dedim, annem hızlıca evden çıkınca ben de arkasından çıktım. Taksi zaten kapıda bekliyormuş!

Yol boyu annemin 'geç kaldık.' Diye söylemlerini dinledim. Yolda Simay mesaj atıp konuşmamız gerektiğini söylemişti. Aklıma onda kalmıştı çünkü merak ediyordum.

Ortaklık partisine geçtiğinizde arkada oda vardı. Orada bizi bekledikleri için annem hızla önden gitmişti. Ben de arkasından gitmiştim. Sandalyeye oturmamla makyaj yapmaya başladılar bile.

Makyajın tam ortasında kapı açılınca kapıya baktım. Simay gelmişti. "Simay, kızım gel sen de makyaj yaptır." Dedi annem içten bir samimiyetle. Simay gülümseyerek "Yok, Bahar ile bir şey konuşmam lazım. Bitti mi işiniz?" Dedi, yanımdaki makyaj yapan kıza baktığımda "Allık kaldı sadece." Dedi. Kadın yüzüme allık da sürünce teşekkür edip ayağa kalktım.

SIR Where stories live. Discover now