12.

42K 3K 382
                                    

      İpek yaslandığı çitlerden bahçeyi seyrediyordu ve uzaktan yavaş yavaş yanına yaklaşan Niyazi'yi görünce kahkaha atmaya başladı. Niyazi onun kahkahalarına şaşırarak ve biraz da sebebini az çok bildiği için utanıp başını eğerek karşılık verdi. Yanına gelip öylece utancından yere bakarken İpek hala gülüyordu.

"Ya, Niyazi, Allah iyiliğini versin! Dün  gece nasıl düşüp bayıldın sen öyle ya! Valla o an işimi gücümü bırakıp saatlerce bu duruma gülebilirdim..." Tekrar güldü ve karnını tutarak biraz daha çitlere yaslandı.

"Kusura bakmayın İpek Hanım ya, sizi de zor durumda bıraktım. Ne bileyim birden siz öyle çığlık atınca içeriye daldım sonrası malum... Sahi sonra ne oldu, tam hatırlamıyorum?" İpek kendine hakim olamayarak tekrar güldü.

"Yardım buldum merak etme. O sırada sen de sürekli ayılıp bayıldın. Aklımıza seni kapıya doğru çevirmek de gelmedi ki ilk başta. Ayılıp ineği görünce hop, tekrar gittin."

"Ya gülmeyin İpek Hanım. Gerçekten utancımdan yerin dibine gireceğim şimdi."

"Ya Allah aşkına niye utanıyorsun Niyazi? Olur böyle şeyler. Valla hayatımızda unutamayacağımız bir anımız oldu senin sayende. Neyse bir şey diyeceğim, bizim bu hayvanların veteriner sorununa kesin bir çözüm bulmamız gerek. Bu böyle olmaz. Bu senin benim yapacağımız iş değil. Hadi, hayvanların doğumlarını kendi çabamızla hallettik, ya hastalanırlarsa ne yapacağız?" Niyazi merakla suratına baktı İpek'in. Genç kadının ne diyeceğini merak ediyordu.

"Ee, ne yapacağız peki?"

"Bir veteriner ile anlaşacağız ve hangi koşulda olursa olsun çağırdığımızda gelecek. Bu çiftliğin anlaşmalı bir veterinere ihtiyacı var."

"Nasıl bulacağız peki? Görüyorsunuz dün geceki olayı."

"Gerekirse tek tek veterinerleri gezeceğiz. Elbet birisi bizimle anlaşacak."

"Siz öyle diyorsanız olmuştur bu iş o zaman?"

"Sen tanıdıklarınla konuş bir bakalım. İkna etmeye çalış, olmazsa ben devreye girer hallederim."

"Tamamdır İpek Hanım, o işte bende. Ya sormayı unuttum, sahi size kim yardım etti?" diye merakla sordu İpek'in yüzüne bakarak Niyazi. İpek uzaktan evin kapısının önünde bornozla etrafa bakınan Murat'ı gördü. Niyazi de İpek'in baktığı tarafa bakınca olanlar oldu. Birden olayı yanlış anladı.

"Hop! Birader! Bir çiftliğe dadanan sapığımız eksikti! Hey nereden çıktın sen?" diyerek o tarafa yönelince İpek yaşadığı kısa süreli şokun ardından Niyazi'nin peşinden koştu. Bu adam niye böyleydi, dinlemeden etmeden ortalığa saldırıyordu?

"Şşşt, Niyazi! Dur! Dur, Niyazi Allah aşkına! O benim eşim." diyerek tutup kolundan yakaladı ve onu durdurdu. Murat'ın yüzündeki şaşkın ifade, Niyazi'nin garip bakışları... İpek'in iyice sinirleri bozulmuştu. Bu garip olay karşısında kendini tutamayarak tekrar kahkahalarını koy verdi.

"Gerçekten bu ne Murat ya? Bu halle niye dışarıya çıkıyorsun?"

"Kıyafetlerimi bulamadım İpek. Neredeler?"

"Dur, bekle getireyim. Biraz ütüyle kurulayıp arka tarafa astım. Geç içeriye." diyerek güle güle içeriye girdi. Murat, Niyazi'ye, Niyazi de Murat'a ters ters baktı. Murat, hayırdır dercesine başını salladı, aynı şekilde Niyazi de başını sallayınca Murat derin bir nefes alıp verdi.

"Oğlum sana ne? Sen buranın baş komiseri misin? Niye bakıyorsun öyle?"

"İpek Hanım'ı koruyorum. Siz hayırdır öyle kaş göz işareti yapıyorsunuz, bir sorun mu var?" Murat elini yüzüne yapıştırıp, yüzünü sıvazladı.

Bir Ayrılık Bir de Bebek(Tamamlandı)Where stories live. Discover now