31.(Final)

42K 2.4K 277
                                    

     Vee Final!❤😊😇

   Bir buçuk ay geçmişti neredeyse konuşmalarının üzerinden. Murat gidip geliyordu yine çiftliğe ama tek bir kelime dahi edemiyorlardı birbirlerine. Düşünüyorlardı sadece. Geçmişi... İnsanın sırları, sustukları, dinlemedikleri ve konuşmadıkları başına bin bir türlü bela açıyordu. Kaçmak çözüm değildi, bunu beş sene sonra fark etmişlerdi.

    Derin'i Ankara'ya götürmeleri gerekti. Okulları açılacaktı bir hafta sonra. Bir yurt ayarlamıştı İpek. Onu bir hafta önceden götürmeli ve yerleştirmeliydi. Hem Ankara'ya alışırdı hem de ilk hafta okulun ortamında yaşayacağı karmaşa ile uğraşırken yurda da aynı anda adapte olmaya çalışmazdı. Bu sebepten Derin'in eşyalarını hazırladılar. Yarın sabah yola çıkacaklardı. Süha da İpek gidip gelene kadar Murat da kalacaktı.

     Akşam Murat, Süha'yı almak için çiftliğe geldi. Akşam yemeğine denk gelmişti, sofraya onun içinde yer açtılar. Masada sessizce yemeklerini yemeye başladılar. Herkes susmayı tercih ediyordu. Garip bir sessizlik, o garip sessizliğin getirdiği tuhaf bir huzur vardı. Sanki çıt çıksa o huzur da sessizlikle beraber gidecekmiş gibiydi. İpek, kendi yemeğini yer yemez Handan Hanım da yemeğini yiyebilsin diye kadının babasına yemek yedirme işini devraldı. Tekerlekli sandalyede oturan adama yemeğini yedirmeye devam ederken bir anda ocağın üstündeki çayın fokurdama sesiyle herkes mutfağa doğru baktı sanki çok olağandışı bir şey olmuş gibi.

"Ben bakarım." diyerek ayağa kalkmaya yeltenen İpek ile beraber Murat da kalktı ayağa.

"Ben yedim. Ben bakarım. Sen otur, her şeye koşma."

"Zahmet etme."

"Zahmet olmaz. Çay eskiden bizim evimizde olduğu gibi ocağın üstündeki dolapta mı?" İpek buruk bir şekilde gülümsedi Murat'ın sorusuna.

"Evet, orada." 

"Elinize sağlık, yemekleriniz çok güzel olmuş."

"Emine abla yaptı. Normalde onlar da bizle yerdi ama malum..." diyerek önündeki yemeği karıştırdı Burak öfkeyle.

"Niyazi'de çok ayıp ettim yıllarca. Bir özür dilemem şart, biliyorum." dedi Murat mutfağa doğru yürürken. Masada herkes ona baktı, biraz şaşırdılar onun sözlerine. Derin güldü ardından ablasına bakarak.

"Kırk yıl düşünsem Murat abinin Niyazi abiden özür dinleyeceği aklıma gelmezdi."

"Niye söyle söylüyorsun Derin, kırk yıl düşünsek Murat abinin evimizde çay demleyeceği de aklımıza gelir miydi? Ama nasıl olduysa oldu! Niyazi abiden özür dilemesi beni bu olaydan sonra pek şaşırtmadı. Yüz yıl düşünsek, yine aklımız almaz ama neden olduğunu, orası ayrı konu." diyerek yine araya girdi Burak.

"Burak biraz ayıp olmuyor mu oğlum?" diye bu sefer araya babası girdi. Murat ise sessiz sessiz kendine laf atmaya çalışan Burak'ı dinledi ve Feyyaz Bey'in uyarısıyla gülümsedi. Ne garip bir ortam olmuştu böyle? Bazen aklı almıyordu yaşananlara, geldikleri noktaya. Çayı demledikten sonra tekrar masaya doğru yürüdü ve geri yerine oturdu. Arkasına yaslanıp masadaki insanları seyretti. İlk önce gözü kendi başına yemek yemeğe çalışan Süha'ya takıldı. Üstünün başının çorba olmasına gülümsedi. Annesi izin vermiyordu artık başkasının ona yemek yedirmesine, öğrenmesi için illa kendisi yemeliydi. Sonra Burak'a baktı. Murat'a öfkeliydi o günden sonra. Hala da öfkesi devam ediyordu, genç adamın burada olmasından rahatsızlık duyuyor, tekrar ablasını ağlatmasından korkuyor ve önündeki yemeğiyle hiddetle oynuyordu. Derin'e döndü bakışları. Mutluydu genç kız ve biraz da heyecanlı. Gözleri yemeğini yiyen Handan Hanım'a takıldı. Tanımıyordu fazla. Kendi halinde, etliye sütlüye karışmayan bir tipe benziyordu. En son İpek ve babasına baktı. İpek ona yemek yediriyor, bundan da rahatsızlık duymuyordu. Şaşırıyordu bazen onun bu haline. Nasıl başarıyordu bunu yapmayı? Nasıl nefret ettiği bir insana yıllar sonra merhamet besliyor ona şefkatle yaklaşabiliyordu? Herhalde bunu hiçbir zaman anlayamayacaktı. Bu İpek'e özel bir şeydi, bunun farkındaydı. O an İpek, Murat'ın bakışlarını hissedip ona döndüğünde genç adamın bir saniye duraklayıp tebessüm ettiğini gördü ve o da genç adama tebessüm ederek karşılık verdi.

Bir Ayrılık Bir de Bebek(Tamamlandı)Where stories live. Discover now