20.

37.5K 2.3K 174
                                    

      Genç kadın, Murat'ın kollarından kurtulduktan sonra gözyaşlarını sildi. Murat'ın yanından geçip alelacele ellerini tezgaha yasladı. Derin bir nefes aldı, sonra titreyen elleriyle bardağa su doldurup içti. Saçlarını geriye itti,  ocakta kaynamaya başlayan yemeğin altını kapattı.

"Ben yatmaya gidiyorum. Gel iki dakika göreceksen gör Süha'yı."

"İpek, dur lütfen. Şu haline bak. Tamam, seni anlıyorum. Bana güvenmiyorsun ama bırak seni eskiden olduğu gibi dinleyeyim, yanında olayım." İpek güldü.

"Hiçbir şey eskisi gibi değil. Ne sen eski Muratsın ne de ben eski İpek. Hadi lütfen, zorlama beni. Gel sonra iner yemeğini yersin."

"Tekrar güven bana."

"Hı, hı! Güvenirim ben sana! Sonra da tekrar ağzımın payını alır otururum bir kenarda. Boş versene. Sadece burada olduğun sürece Süha ile ilgilen. Senden başka bir şey istemiyorum." diyerek mutfaktan çıkıp salondan sofaya doğru yürüdü. Merdivenleri çıktı hızlı hızlı. Odasının kapısına gelince durdu. Arkasını döndü ve derin bir nefes alarak misafir odasının kapısını açtı. Koridorun ışığı hafifçe karanlık odanın içine girdi. Hafifçe başını içeriye doğru uzattı. Yatakta sadece küçük erkek çocuğunun olduğunu görünce şaşırdı, kız nereye gitmişti? Hemen içeriye girip ışığı yaktı. Onu cam kenarında dışarıya bakar şekilde görünce derin bir nefes alıp verdi.

"Derin iyi misin? Niye kalktın?"

"Uyuyamadım. Aşağıdaki adam kim?"

"Sen nereden gördün onu?"

"Sofaya inmiştim. Sizi gördüm. Sarılmış ağlıyordun o adama."

"Söylediklerimi duydun mu yoksa?" Kız hala hafifçe kenara çektiği perdenin kenarından dışarıya bakıyordu.

"Bizi yurda mı vereceksin yoksa?" İpek şaşırdı kızın sorduğu soruyla.

"Hayır."

"Kimse bizi istemiyor. Babama bir şey olursa bize ne olacak? Bize bakmak istemediğini biliyorum, sebebini de anlıyorum. Haklısın. Sadece Burak ile bizi ayırırlar mı? O bensiz korkar..." İpek yutkundu, elini duvara yasladı ve arkasından merdivenleri çıkıp odasının kapısında kendisine bakan Murat'a baktı.

"Benimle biraz gelsene Derin. Burak uyuyor bak. Onu rahatsız etmeyelim. Seninle biraz konuşalım, olur mu?" Derin, İpek'e doğru döndüğünde genç kadın kızın gözlerinin kıpkırmızı olduğunu fark etti. Onun bu hali içine oturdu. Kız ona doğru yürüdü, sonra önünden geçerek odadan çıktı. İpek de ışığı söndürüp kapıyı yavaşça çekip kapattı. Derin ile Murat'ın merakla birbirlerine baktığını fark etti.

"Derin, kardeşim. Bu da Murat, Süha'nın babası. Amerika'dan daha yeni geldi."

"Memnun oldum Derin." genç kız ağlamaktan acıyan gözlerini ovuşturdu, sonra zorla gülümsemeye çalıştı.

"Ben de."

"Derin aşağıya inip beni bekler misin? Murat, Süha'yı görecek. Sadece iki dakika bekleyeceksin fazla değil." Derin başını salladı tamam anlamında ve yanlarından geçip merdivenlerden aşağıya indi. O inerken İpek içini çekip hüzünle gözlerini kapayıp açtı.

"İyi misin?"

"Harikayım, müthiş hissediyorum(!)  Neyse gel benimle ve sessiz ol. Hemen uyanıyor sonra." diyerek içeriye girdi. İçeride gece lambasının loşluğu vardı. Yavaşça yatağın yanındaki beşiğe yaklaşan İpek'in ardından yürüdü Murat. Onu öylece beşikte yatarken görünce içi bir tuhaf oldu. Hemen beşiğin yanına eğildi heyecanla. O küçücük, nefes alıp veren ve arada parmakları kıpırdayan varlık kendi çocuğu muydu? Gözlerinden damlayan yaşları silemedi bile. İpek'e dönüp baktı. Gözlerinde bir donukluk vardı genç kadının. Odanın loş olmasından mı yoksa düşüncelere dalmasından mı anlayamadı Murat.

Bir Ayrılık Bir de Bebek(Tamamlandı)Where stories live. Discover now