8.Bölüm "Ne Olur Ağlama!"

182 10 67
                                    

Bölüm Şarkısı: Müzik Kutusu

İyi Okumalar...

***

DÜNYA MARAL...

Dersten çıkmış sinirle kantine inmiştim. İki saat ders mi işlenirdi canım?! Bir bırakmadı cadaloz kadın bizi! 

Kantinde Akgün'ü gördüğümde gülümsedim ve yanına oturdum.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum. Buruk bir gülümseme vardı suratımda. 

"Ne yapayım bir dahaki ders için burada bekliyorum işte de sana ne oldu güzelim?" 

Masal ve Elif koşarak merdivenlerden indi ben tam cevap verecekken. 

"Gece gelmiş!" diye bağırdı sevinçle Masal. Elif de "Üstelik yanında Özgür de var!" dediğinde hala moralim yerine gelmemişti. Düşündüğüm tek şey annemin hala aramamasıydı. Neredeyse bir hafta olmuştu annem aramayalı. Ben de o sırada ev- okul- iş arasında koşturup duruyordum.

Özgür ile de ne zamandır görüşmüyorduk yani.

Elif moralimin bozuk olduğunu anlamıştı söylediği şeye sevinmediğimi görünce.

"Ne oldu kuzum sana moralin bozuk gibi?" diye sorup oturdu Akgün'ün yanına. Masal da yanıma oturup" Anlat aşkım ne oldu sana?" diye sordu omzuma dokunarak. 

"Annem gittiğinden beri bir kere bile aramadı. Nereye gittiğini de bilmiyorum ki gideyim yanına. Dün aradım ama kapalıydı telefonu. Tam olarak altmış kez aramışım ama hepsinde de kapalıydı telefonu. Ne yapacağımı bilmiyorum anlayacağınız." dedikten sonra dirseklerimi masaya yasladım ve bir of çektim.

Akgün "Allah Allah Nergis Abla hiç böyle yapmamıştı daha önce." dediğinde ben de "Üstelik gitmeden önce iki gün bir yerlere gitti. Hiçbir şey de söylemiyor korkuyorum!" diye hayıflandım.

Masal bana sarıldı ve "O zaman biraz moral olsun beraber Gece'ye gidelim. Beni almaya gelmiş aslında ama sizin de gelmenizi istedi. " dedi.

Biraz düşündüm. Özgür de var demişti Elif. En azından biraz moralim düzelirdi. Başımla onayladım. Elif, Akgün'e "Sen de gel." dediğinde Akgün "Benim daha dersim var." diye yanıtladı. Elif " Bizim de var ama bugünlük böyle olsun olmaz mı? Hadi ya!" diyerek Akgün'ün kolundan çekti. 

Akgün de gülerek "Tamam geleceğim dur." diyerek elini tutup kolundan çekti ama elini bırakmamıştı. 

Masal bana bakıp sırıttı. Elif şok olmuş bir şekilde ellerine bakıyordu. Akgün her şeyden habersiz Elif'i sürükleyerek çıktı kantinden. Ben de güldüm. Birazcık moralim yerine gelmişti ama hala annemi düşünüyordum. Neredeydi? Ne yapıyordu? Neden telefonu kapalıydı? Ya da çekmiyor muydu? Bilmiyordum ama korkuyordum. 

Masal'ın koluna girdim ve beraber çıktık kantinden. Masal kiremit rengi bir kaban giymişti. Önü açık olduğundan içine ne giydiğini de görebiliyordum. Siyah bir kazak altına pileli kısa kiremit rengi bir etek giymişti. Siyah uzun çizmeleriyle de çok şık olmuştu.

Ben de kızlarla alışverişe çıktığımız zaman aldığım elbiseyi giymiştim. Altına da topuklu botlarımı. Bugün restoran kapalıydı. Aslında işler o kadar iyi değildi artık. Borçlar artmış müşteriler azalmıştı. İşsiz kalacaktım büyük ihtimalle. Bir iki ay kadar biriktirdiğim parayı kullanacaktım. 

Fazlasıyla yorulmuştum işe ve okula aynı gün gitmekten. Bu yüzden kendime tatil izni veriyordum. Bu zamana kadar biriktirdiğim para bana iki ay yeterde artardı. Ben düşüncelere dalmışken biz çoktan bahçeye çıkmıştık bile.

Gecenin ParıltısıWhere stories live. Discover now