14. Bölüm "Ne Dedim Ki?"

127 8 45
                                    

Bölüm Şarkısı: Nokta

İyi Okumalar...

***

ELİF GÜNAY...

"Bizden uzak dur." diyen Akgün'e ve birleşik ellerimize bakakaldım. Ne olduğunu anlamamıştım. O an Seda'ya baktığımda ellerimize bakmış ve ayağını yere vurup arkasını dönmüş gitmişti. 

"Hadi aşkım gidelim." diyen Miray'a sevgilisi olduğunu düşündüğüm çocuk ters bir tepki vermişti. "Bana aşkım demeyi kes!" dedikten sonra arkasını döndü ve Seda'nın gittiği yönün tersine gitti. Ben hala şaşkın yüz ifademle olanları izliyor tek kelime dahi etmiyordum. 

Miray da oflayarak Seda'nın peşinden gitmişti. O an kendime geldim ve kaşlarımı çatıp Akgün'e baktım. Yüzünün hali beni çıldırtmak üzereydi. Çünkü üzgündü. Sinirle tuttuğum elini çekiştirdim. Ne olduğunu şaşırdı ve afalladığından onu kolayca sürükledim. 

Biraz uzaklaştığımızda elimi hızla çektim. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" diye bağırdığımda Akgün tepkime şaşırmıştı. Diyeceği şeyi düşündü bir süre. 

"Sevgilim sanıyordu seni." dediğinde kaşlarımı çattım ve "Ne?!" dedim. Kaşlarını yukarı kaldırdı. Şu an aşırı tatlı olmuştu ama bunun konumuzla alakası yoktu.

"Yani şey sevdiğimi söyleyince sevgilim olduğunu sanmış." 

Bir şey demediğimde yaklaştı ve "Görmedin mi Elif? Bana, sana bir şans vereceğim diyor! Böyle bir şeyi hala nasıl söyleyebiliyor!?" diye bağırdığında aynı şiddetle bağırdım.

"Çünkü bu sözleri söylemesini sağlayan kişi sensin Akgün!" Bir an durdu. Devam etmemi bekledi. Ben de söylemekle söylememek arasında gidip geliyordum. Söylemeye karar verdim. "Arkasından bakarken ne kadar üzgün olduğunu gördüm. Hala onun için üzülebiliyorken ne diye bu cümleleri kuruyorsun karşımda!?" diye sordum sona doğru sesim yükselirken.

Gözlerindeki bariz şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bağırdığım için kuruyan boğazımı temizledim ve yutkundum. Kesinlikle doğrular bunlardı bu yüzden ben haklıydım.

"Ben miyim suçlu?" dediğinde kaşlarımı çattım ve yaklaştım işaret parmağımı alnına bastırdım. "Sen suçlusun." dediğimde sinirle güldü. "Benim suçlu. Neden peki sevdiğim için mi? Eğer sevmek suç ise evet ben bir suçluyum!" diye bağırdı. Parmağımı alnından çektim ve ellerimle yanaklarını avuçladım.

"Akgün, sen sevdiğin için suçlu değilsin. Sevdiğin kişinin yaptıklarına rağmen hala üzgünce dolaştığın için suçlusun. Artık gözlerini aç ve etrafına bak olur mu?" dediğimde gözlerinden bir yaş süzüldü. İşte o an benimde ağlayasım gelmişti. İşte o an anladım ki ben bu çocuğu seviyordum. 

"Üzgünüm çünkü." dediğinde kalbimden bir parça eksildi. Etraf siyah oldu. Sadece Akgün'ü görüyordu gözlerim. "Çünkü ben her zaman bizden olur bir adım atsam kesin olacak gözüyle bakıyordum ona. Ta ki o beni itene kadar. Daha önce çok fazla adım attım. Hepsinde başarılı oldum hepsinde güzel tepki verdi ama en son yaptığı şey kesinlikle o Seda gibi değildi. Unutmak istiyorum ama olmuyor!" dedi en son sitem ederek bağırırken. 

Ellerimi yanaklarından çektim ve boynuna sardım kollarımı. Elleriyle belimi sardığında gülümsedim. Belki de hiç unutamayacaktı. Bir şansımız dahi yoktu belki de. Ama yine de son ana kadar vaz geçmeyecektim. "Ona böyle sarıldım Elif. Ama o beni itti ve bizim aramızda bir şey olamaz diyerek kapıyı suratıma kapattı. Bunu hak ettim mi ben?" 

Hiçbir şey söylemedim ve sarılmaya devam ettim. Derin bir nefes aldım. Kokusunu içime çektim. Hayatımda duyduğum en güzel koku olabilirdi. 

Gecenin ParıltısıWhere stories live. Discover now