13. Bölüm "Çünkü Seninle Beraberiz."

142 7 24
                                    

Bölüm Şarkısı: Kafam Senden Bile Güzel

İyi Okumalar...

***

DÜNYA MARAL...

"Bu kediciğin adı ne olacak şimdi?" diye soran Elif'e Masal "Bence Şanslı olsun." diye cevap verdi. Şanslı olabilirdi çünkü şanslı bir kediydi ki ona yardımcı olabilecek birine rastlamıştı. Belki de başka birine denk gelse Allah korusun ölebilirdi. 

"Tamam. Olsun." diyerek kucağımdaki kediyi yere bıraktım. Miyavlayarak bana baktığında eğildim ve "Ne oldu Şanslı? Yemeğini yedin. Uyudun bir güzel. Daha ne gerekiyor ki?" diye sordum. Masal" Acaba tuvaleti gelmiş olabilir mi?" diye sordu. 

Bu hiç aklıma gelmemişti. Özgür ile kediyi hemen bizim eve getirmiş, güzelce ısıtmış, karnını da doyurmuştuk. Ama kum almamıştık. Nereye tuvaletini yapacaktı bu kedi? 

"Ay eğer şu an tuvaleti varsa hemen alamam ki kum. Ne olacak şimdi?" diye sordum endişeyle. Elif koşarak mutfağa gitti. Masal ve ben de merakla ne yapacağını bekliyorduk. Elif elinde kocaman bir leğen ile geri geldiğinde ne yapacağını anlamıştım. Leğeni kedinin yanına bıraktı. Balkona çıkıp çiçekler için aldığımız toprağı getirdi. Leğenin içine boşalttı. Kedi de toprağı gördüğü gibi içine girip tuvaletini yaptı. 

Elif o sırada balkona elindeki toprağı geri bırakmıştı. Anladım ki kesinlikle kedi için bir alışveriş yapmamız gerekiyordu. "Kızlar kedinin ihtiyaçlarını almamız lazım." dediğimde Elif ve Masal başlarını salladılar. Şanslı işini bitirmiş olmalı ki leğenin içinden çıkmış ve bacaklarıma sürünmeye başlamıştı. 

Gülümsedim. Bu minik kediyi daha ilk günden çok sevmiştim. Kediyi tekrar kucağıma aldım ve kaloriferin yanındaki onun için hazırladığımız battaniyelerin üstüne koydum. Biraz başını okşadım. Sonra yanından ayrıldım. Beremi taktım ve kızları çağırdım. "Hadi kızlar çıkalım!" diyerek onlara seslendim. 

Elif beresini takmış bir şekilde yanıma geldi. Masal da bereyi  takmaya çalışarak gelmişti. Hepimiz montlarımızı giyip evden çıktık. Kedinin mamasını da her ihtimale karşı yanına bırakmıştık. Kapıyı kilitleyip beraber petshopa doğru yürüdük. 

Petshopa geldiğimizde hemen içeri girdik ve kedi için gerekli olan malzemeleri aldık. Paralarımızı birleştirdik ve ücretlerini ödedik. Aldığımız şeyler biraz ağırdı. Neyse ki ev yakındı. Eve geri döndüğümüzde Şanslı hala uyuyordu. Üzerimizdeki fazlalıkları çıkardıktan sonra aldığımız malzemeleri salona yığdık. Hepimiz yere oturup heyecanla kedinin eşyalarını inceliyorduk. 

"Ya bunlar çok tatlı ama!" diye bağırdı Elif. Haklıydı. Tuvaletini kucağıma aldım ve banyoya götürdüm. İçini güzelce yıkadım. Kuru bez ile kuruladım. "Elif! Kum torbasını getirir misin?" diye seslendim Elif'e. Bir süre sonra Elif kucağındaki torbayla beraber kapıda göründü. Zor taşıdığın belli eden yüz ifadesiyle eğildi ve torbayı yere bırakıp doğruldu. 

"Ay çok ağır bu!" diye sitem etti ve banyodan çıktı. Güldüm ve torbayı makasla kestim. Kumu kabın içine boşalttım. Tutma yerinden kaldırıp banyoda görünür bir yere yerleştirdim. Geri salona döndüğümde Şanslı uyanmış ve ona aldığımız oyuncaklarla oynamaya başlamıştı. Elif oltayı bir yerden bir yere götürüyor o da yakalamaya çalışıyordu. 

Masal da aldığımız yatağı yapmaya çalışıyordu. İçine minderini de yerleştirdikten sonra kaloriferin yanına koydu yatağını. Şanslı oyuncaktan sıkılmış olmalı ki koyduğum mamasından yemeye başlamıştı. 

"Yemek yapmaya gidiyorum kızlar ben." diyerek mutfağa gidip bir şeyler hazırlamaya başladım. 

                                                                                                              *********

Gecenin ParıltısıМесто, где живут истории. Откройте их для себя