11.Bölüm "Ben Hala Unutmadım."

150 12 39
                                    

Bölüm Şarkısı: Senin Yüzünden

İyi Okumalar...

*

DÜNYA MARAL...

"Hoş geldiniz Nida Hanım."

"Hoş buldum canım Özgür içeride mi?" 

Hande Hanımı dinlemeden salona girdiğinde gözleri önce beni buldu. Kaşlarını çattı. "Bu kız neden her gördüğümde yanında ki?" dedikten sonra çantasını koltuğa fırlattı. Bu kız kendini ne sanıyordu?

"Nida, her seferinde bir şey söylemeden çat kapı geliyorsun. Üstelik sana kaç defa gelmeni istemediğimi de söylüyorum. İstemiyorum evde seni anlamıyor musun?" dedi Özgür ayağa kalkarken. 

Nida da çarpık bir sırıtışla "Ama ben eğlenceli şeyler yaparız diye düşünmüştüm." dediğinde ne demek istediğini tabii ki anlamıştım.

"Ne dediğinin farkında mısın!? Hani yalnız olsanız bir şey demeyeceğim de ben de varım burada bu ne arsızlıktır?!" diyerek kendimi belli ettim. Nida gülerek "Ne tatlı kız ya bu adın ne senin?" diye sanki çocuk severmiş gibi adımı sorduğunda ayağa kalkmıştım. 

"Beyninden sorunun falan var herhalde. Özgür seni burada istemiyor!" Kaşlarını çattı. "Şu bücüre bak sen büyümüşte tavsiye vermeye çalışıyor. Az ötede oyna canım bizim biraz işlerimiz var." 

Özgür artık sabrının sınırına gelmiş olmalıydı ki "Yeter bu kadar sana aramızda bir şey olmadığını daha kaç defa daha söyleyebilirim! Seni kırmak istemiyorum daha fazla konuşmak da istemiyorum bu yüzden lütfen git artık evimden." demişti sakince ve bir o kadar da sinirle.

Nida sinirle ayağa kalktı. "O anı silip atmadın umarım beyninden?" diyerek Özgür'e yaklaştı. "Ben hala unutmadım çünkü." O an beynimden vurulmuşa döndüm. Cidden anladığım şeyden mi bahsediyordu bu kız. O an oraya kusabilirdim.

"Yaşanmış ve bitmiş bir şey daha fazla uzatma bu konuyu. Benim için bitti senin için de bitsin lütfen." 

Özgür yaşanan şeyi az önce kendi ağzıyla doğrulamıştı değil mi? Gerçekten ne olduğunu şaşırmıştım. 

Nida "Aramızdaki şey ben de bitmedi Özgür! O gecenin hiçbir detayını unutmadım senin unuttuğunu duymak da beni fazlasıyla üzdü. Bu böyle bitmeyecek. Tamam belki de haklısın evine senden izinsiz gelmemeliyim ama en azından dışarıda buluşamaz mıyız?" diye uzun uzun konuşup sorduğunda Özgür'ün cevabını sabırsızlıkla bekliyordum. 

Çünkü beni hayatına zor almıştı ve fazlasıyla zorlanan taraf ben olmuştum. Eğer bu kız zorlanmadan onun hayatına girerse bana gerek kalmayacaktı. Çünkü nedeni yoktu öyleydi işte.

"Hayır, Nida daha fazla zorlama. Çık şu evden sabrım taşmak üzere benim!" diye bağırdığında Nida'nın gözlerindeki hayal kırıklığı ve benim dudaklarımdaki zafer gülümsemesi aynı anda ortaya çıkmıştı. Deliler gibi gülebilirdim şu an. Nedenini sormayın işte ayol!

Nida burnundan soluyarak yanıma fırlattığı çantasını aldı. Koluna taktı ve ayaklarını yere vura vura salondan ve evden çıkış yaptı. Kapının kapanma sesini duyduğumda bakışlarım Özgür'ü buldu. Şu olayın aslını ondan duymak isterdim ama ne vasıfla bunu ona sorabilirdim ki? 

Özgür beni kendine yakın buluyor muydu? Belki hala daha yakınlaşamamıştım ona. Özgür bakışlarımı fark ettiğinde "Lütfen şu an sorma sonra belki anlatırım ama lütfen şu an sorma." diyerek oturdu tekrar koltuğa.

Ben de ağzımı kapattım ve yanına oturup tek kelime etmedim. Şaka! Tabii ki ağzım durmadı.

"Ama Özgür ben şimdi eve gidene kadar meraktan çatlarım. Uyuyacağım zaman aklıma gelir. Sonra ben onu düşünürken uyurum ve rüyalarıma girer sonra ben düşündükçe bu kızı boğasım gelir sonra-" diye devam ederken sözümü kesti.

Gecenin ParıltısıWhere stories live. Discover now